Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 15 Temmuz 2017

Yenildiler, ötesi yok!..

Bugün 15 Temmuz. Bir yıl önce bugün, o gece yapmayı düşündükleri melanet için hazırlanan bazıları hariç, akşam saatlerine kadar hepimiz için sıradan bir gündü. Saatler 22'yi gösterdiğinde, 15 Temmuz'un hiç te sıradan bir gün olmadığını hemen hepimiz anlamıştık...
15 Temmuz'u bir senedir konuşuyoruz.
Belli ki daha uzun süre konuşmaya da devam edeceğiz.
Hemen her yönüyle kimimizin şahit olduğu, kimimizin de okuduğu daha önceki darbelerden oldukça farklı bir olaydı çünkü.
Ortam, niyet, hazırlık ve darbe derildiğinde akla gelebilecek benzeri bütün hususlar açısından farklı bir girişimdi 15 Temmuz. Farklılıklarından en önemlisi de, akla hayale gelmedik kadar kanlı oluşuydu.
Karınca ezmekten çekinen insanlar olarak tanıtılan FETÖ mensuplarının, aslında kanlı birer katil oldukları anlaşıldı böylelikle... Darbe girişimin akamete uğratılması da, çok farklı bir şekilde oldu. Darbecilerin akıllarının ucundan bile geçirmedikleri gerçekleşti ve Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile meydanlara inen Milletimiz, darbe girişimcilerini, kelimenin tam manasıyla hezimete uğrattı... Uçaklarına, helikopterlerine, tanklarına ve ağır silahlarına rağmen hem de...
Belli ki, insanımızın 'Sekine' indirdiği kalplerinden, korkuyu da çekip almıştı Cenab-ı hakk... Hazırlıksız ve dağınık Millet güçlerinin darbecilere karşı attıkları her adımın yerinde ve zamanında atıldığı da ortaya çıktı sonra...
Darbe girişiminin üzerinden geçen bir yılda, darbecileri, onların arkasında bulunanları ve gizli ya da açık darbecilerle beraber hareket edenleri tanıma imkanı bulduk.
Adeta bir varlıkyokluk mücadelesinin sürdürüldüğü 15 Temmuz gecesinde dışarıdan gelen ve gelmeyen mesajlar önemliydi. Kimlerin dost olduğu ve kimlerin de dostmuş gibi yaptıkları anlaşıldı böylelikle.

BİRİLERİNİN HESABI VE...
Gerçek dostlardan, beklendiği gibi erken saatlerde geldi destek mesajları. Neticenin iyice netleşmesini bekleyen dostmuş gibi yapanlar ise hayıflanma dolu mesajlarla geçiştirdiler işi...
Darbe girişimini haber alan iç aktörlerin ne yaptıkları ve ne yapmadıkları da önemliydi. Milli iradenin her şeyden önemli olduğuna inananlar; kendilerini sokaklara, meydanlara atarak milletimizin yanında yerlerini aldılar hemen.
Ulaşılamaz hale gelenler yanında, güvenli yerlere geçip, gelişmeleri oradan izlemeyi tercih edenler de vardı. İşin sonunda kıyısından köşesinden iktidar şansı çıkabilir ümidiyle, neticeyi en heyecanlı şekilde bekleyenler de bunlardı belki.
Darbecilerin bütünüyle temizlendiğinin anlaşıldığı 16 Temmuz gününün akşam saatlerinde, Milletimiz sevinci, darbe girişimcileri, yönlendirenler ve gizli ya da açık destekçilerinin ise üzüntüleri zirve noktasındaydı.
Uçakların, helikopterlerin ve tankların açtığı ateşle hayatını kaybeden 249 şehit, 2 binden fazla gazi, bombalarla tahrip edilen kamu kurumları, hayati tehlikeye rağmen İstanbul'a, Milletinin arasına gelen Cumhurbaşkanı... ve bunlar gibi yüzlerce, binlerce olay 15 Temmuz'un gerçeklerinden...
O gün birtakım güçlere peşkeş çekebilmek amacıyla devleti ele geçirmek isteyenlerin milletimiz tarafından yenilmiş olması, 15 Temmuz'un özeti...
Milletimiz, Cumhurbaşkanımızın emriyle 27 gün sürecek Demokrasi / Milli İrade nöbetleri için meydanları doldurmaya başlarken; darbecilerin yandaşları da, 15 Temmuz Zaferi'ni itibarsızlaştırma hesabı yapmaya başlamışlardı...
İtibarsızlaştırma gayretleri, kargaları bile güldürecek 'kontrollü darbe' ve benzeri iddialar ile sürdürülüyor şimdilerde...
Hala birtakım hesaplar içindeler yani... Unuttukları ise şu: Allah'ın (cc) dediği olur!..