Yaşananlar, Cumhurbaşkanımızın Büyükelçilik binasına gelişinde, PKK'lı protestocuların rahatlıkla ortalığı karıştırması için, ABD güvenlik güçlerinin müdahale etmemesinin sağlandığını gösteriyor.
Ancak, işin kendilerine düştüğünü anlayan Cumhurbaşkanlığı korumaları devreye girince, hesapları tutmamış belli ki. Ellerine geçen fırsatı kaçırma telaşı içerisinde, şimdi görevlerini yapan Cumhurbaşkanlığı korumalarına fatura kesmeye çalışıyorlar. Dahası ABD güvenlik güçlerinin acziyeti olarak yorumlanması gereken olayı da Türkiye aleyhine kullanmaya çalışıyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın ABD ziyareti sırasında korunması konusunda, esas sorumlunun ABD güvenlik güçleri olduğu düşünüldüğünde, yapmadıkları görevin Cumhurbaşkanımız'ın korumaları tarafından yerine getirilmesine teşekkür etmeleri gerek. Ama esas niyet PKK'lıların taşkınlık çıkarmaları ve böylelikle ortalığın karışması olunca, buna mani olanlara düşmanlık ediyorlar.
Büyükelçilik önünde yaşananlarla ilgili olarak Temsilciler Meclisi'nden kınama kararı çıkması için çalışan 3 kongre üyesinin de FETÖ bağlantısının ortaya çıkması hiç de şaşırtıcı olmadı. FETÖ tarafından beslendikleri anlaşılan bu kişilerin, Türkiye Büyükelçiliği önünde gereken tedbirlerin alınmaması konusuna müdahil olup olmadıkları, araştırılmaya değer bir konu.
Bu kişiler sadece FETÖ beslemesi de değil aslında. Ermeni iddiaları konusunda olduğu gibi PKK konusunda da aktifler.
En belirgin özellikleri ise amansız birer Türkiye düşmanı oluşları. Önceleri, Ermeni meselesi ve PKK konusundaki tavırları sebebiyle FETÖ ile yakınlıkları kafalarda soru işaretleri oluştururken, 15 Temmuz sonrası bu soru işaretleri de ortadan kalkmış durumda.
FETÖ, PKK, ERMENİ LOBİSİ KOL KOLA...
Washington'daki olaylarla ilgili, kendiliklerinden mi yoksa FETÖ'nün emri üzerine mi harekete geçtikleri, araştırılması gereken bir husus. PKK yandaşlıkları, kendiliklerinden harekete geçtiklerini düşündürüyor. Ancak, polisin tedbir almamasını sağlayıp, korumaların müdahalesi üzerine kınama kararı çıkarmaya çalışmaları, tertibin arkasında FETÖ'nün olduğunu düşündürüyor.
FETÖ'nün hiçbir şeyi şansa bırakmadığı biliniyor. Dolayısıyla para yardımı yaptığı ve lüks gezilere götürdüğü bu kişileri istediği gibi kullanabilmek için gerekli şantaj malzemelerine sahip olduğunu söylemeye bile gerek yok.
Sözde Ermeni soykırımı iddialarına destek veren politikalar yanında PKK ve benzeri terör örgütleri üzerinden ülkemizi köşeye sıkıştırmaya çalışan mihraklarla FETÖ arasındaki işbirliği, kim kimin emrinde sorusunu da akla getiriyor.
Kim kimin emrinde sorusunun cevabı karmaşık olsa da; Ermeni Lobisi, PKK ve FETÖ'nun Türkiye aleyhtarlığında müttefik oldukları açık.
Ülkemizin kendi ayakları üzerinde duruşunu engellemek, bu ittifakın ve bağlantılı olduğu mihrakların öncelikli hedefi belli ki.
Washington'daki olaylardan sonraki gelişmelerin ABD'lileri uyandırıp uyandırmayacağını bilmiyoruz. Ama, Türkiye aleyhtarı karar çıkarmak için uğraşan kongre üyelerini FETÖ'nün nerelerinden yakalamış olduğunu araştırmak, ABD'liler açısından belki faydalı olabilir.
Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için FETÖ'yü kullandıklarını düşünürlerken, kendileri de kullanılıyor olabilirler çünkü!..
