'Hayır' deme yanlıları, değişiklikle hiç alakası olmayan iddialar üzerinden kampanya yürütüyorlar. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun şu ana kadar ileri sürdüğü hiçbir iddianın yeni sistemle zerre kadar alakasının olmaması, 'hayır' deme yanlılarının sefaletini gösteriyor.
Olayın aslını anlatarak 'hayır' devşiremeyeceğini iyi bildiği için yalanlara başvuran CHP Lideri, başarılı olamayacağını farkında. Çünkü 'Cumhurbaşkanı muhtarlıkları ve belediyeleri kaldırılabilir, lokantaları kapatabilir, asgari ücreti dondurabilir, kıdem tazminatına son verebilir...' gibi iddiaların gerçekle alakasız olduğunu, çocuklar bile biliyor.
Seçme ve seçilme yaşı arasındaki farkı kaldırma amaçlı '18 yaş' meselesine takılıp kalmaları da ibretlik. Yapılanın, sadece 18 yaşı değil, 18-24 yaş arasını ilgilendiren bir değişiklik olduğunu iyi biliyorlar oysa. Başka ortamlarda kendilerinin de savunabilecekleri bir değişikliğe karşı çıkanların, gençlik konusunda hassas olduklarını söylemeleri işin garip taraflarından.
Yeni sistemin temel esprilerinden birisi ülkemizdeki karar alma mekanizmalarını daha hızlı hale getirmek. Böylelikle, gelişme ve ilerleme yolunda çıkabilecek engelleri kolaylıkla bertaraf etmek amaçlanıyor.
Değişiklikle ilgili metin, tek partinin iktidar olduğu ve Cumhurbaşkanı ile uyum yaşandığı dönemlerde sağlanan yüksek performansın, kurumsallaşarak kalıcı hale getirilmesini sağlayacak maddelerden ibaret.
'Evet ' diyenler ve 'evet' denilmesini savunanlar, halk tarafından seçilen cumhurbaşkanının yetkilerini dengeleyen ve sorumluluk da getiren düzenlemenin ülkemizin geleceği açısından önemli olduğuna inanıyorlar. Vesayetin ve bürokrasinin frenleme gayretlerinin tamamıyla rafa kalkacağı sistem, 15 senedir süren hızlı yürüyüşün bundan sonra da sürmesinin temel şartı çünkü.
İyi bir gelecek için 'Evet'
82 Anayasası'nın verdiği yetkilere ilaveten artık doğrudan halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı ve onunla uyumsuz bir iktidar arasında çıkabilecek muhtemel problemlerin, ülkemizin geleceği açısından ne demek olduğunu iyi biliyor 'evet' yanlıları.
Ülkemizin demokrasi tarihi, uyumsuzlukların ne tür krizler ve hatta kaos çıkarabildiğinin örnekleri ile dolu.
Bugünkü yürüyüşün daha sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi, bu uyumun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kurumsallaşıp, sürekli hale getirilmesini gerektiriyor.
Gelişme ve ilerleme konusundaki aykırı düşünceleri ile bilinen 'Hayır' yanlılarının yeni sistemle alakasız iddialar üzerinden propaganda yapmalarının sebebi, memleketimiz ve milletimiz lehine gelişmeleri canlarının istediği gibi engelleme imkanından mahrum olma kaygıları.
Ülkemizin bugünü ve yarını ile ilgili hesapları olduğu bilinen Batılı güçlerin, 'hayır' diyenlere yönelik açık destekleri de, referandum döneminin en ilgi çekici olayları arasında.
Anayasa değişikliği sadece bizi ilgilendiriyor olsa da, hariçten gazel okuyanlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçecek olmamızın bölgesel hatta küresel çapta önemli olduğunu gösteriyor.
Konuya Avrupa ülkelerinin müdahil olması, 'hayır' yanlılarını sevindirmişti önceleri. Ancak gelişmelerin aksine neticeler verdiğini gördüler.
Durdurabilmeleri mümkün olmadığı için de, Avrupalıların 'Hayır' cephesine katkı için yaptıklarının iktidarın bir oyunu olduğu yalanına sarıldılar.
Doğruyu söyleyenler 'Evet'i, yalana başvuranlar ise 'hayır'ı savunuyorlar yani...
Kararı verecek olan milletimiz de, olup biteni sakince izliyor...
