Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 17 Ocak 2017

Denge ve Denetim eksik mi?..

Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçişin amansız karşıtları olduğu gibi tartışmasız taraftarları da var. Diktatörlüğün kapıda hazır beklediği ve ülkenin de zaten aşağı yukarı bölünmenin eşiğine gelmiş durumda olduğu gibisinden konular üzerinde yoğunlaşıyorlar, karşıt kesimin hararetli temsilcileri.
Bunlar, Cumhurbaşkanlığı Sistemi konusunda ısrar edilirse terörün ve ekonomik saldırıların bitmeyeceği uyarısı yapmaktan bile kaçınmadıkları için, bildiğimiz bir husus olan dışarıdan güdüldükleri hususu da netleşmiş oluyor.
Bu güruhun en hoş tarafı da, ülkemizin kendi ayakları üzerinde durma kararlılığının pekiştirecek Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ni itibarsızlaştırmak için, söz konusu değişikliği aslında dış güçlerin istediği yalanına bile sarılabilmeleri.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi karşıtları özellikle de ülkemizi ileriye taşıyacak büyük projelere de karşı oldukları için, milletimiz onları uzunca bir süredir tanıyor ve ne mal olduklarını da biliyor.
Osmanlı'nın son hariciye nazırlarından birisinin, 'başarılı kararlar almanızı neye borçlusunuz?' sorusuna, 'tereddüt ettiğim konularda Rus büyükelçisinin fikrini alıyor ve ne derse tersini yaparak başarılı oluyorum' cevabı meşhurdur. Milletimiz de yapı olarak kendileri gibi olmayanlar üzerinden meselelere yaklaşıyor ve müzmin muhalifler her neye karşı çıkıyorlarsa ona sahip çıkılması gerektiğini biliyorlar artık.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçişe, 'yöneticilerimiz bizim için doğru olanı düşünüyorlardır herhalde' mantığı ile yaklaşanların çokluğu da bunun göstergesi. Varlıklarını milletlerine hizmete adamış ve hayatlarının her döneminde bunu ispatlamış insanların bilerek herhangi bir yanlış yapmayacaklarından adları gibi eminler çünkü.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçişle alakalı olarak samimi kaygıları olan bir kesimin varlığı da bir vakıa. Anaya değişikliğindeki maddelere bakarak, mesela denge ve denetim konusunda yetersizlikler olduğunu düşünüyor bu kesim.
Ve şimdilik herhangi bir problem olmasa da, ileride bazı sıkıntılar çıkabileceği endişesini dile getiriyorlar.
Geçmiş geleceğin aynası...
Denge ve denetimle alakalı eksiklikler olduğu şeklindeki yorumun işin gerçeğini mi, yoksa sistem karşıtlarının gönüllerinden geçeni mi yansıttığı, üzerinde durulması gereken bir husus. Türkiye için yapılan ve yapılacak her şeye karşı olanlar, parlamenter sistemdeki denge ve kontrol mekanizmalarının Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne de olmasını istiyorlar çünkü.
Böylelikle memleket için güzel olan her şeyi engellemeye devam edebilecekleri hayalini kuruyorlar.
Parlamenter sistemde olan denge ve denetleme mekanizmaların şimdiye kadar nasıl kullanıldıklarına bir göz atmak, yeni durumda da olmaları halinde nasıl kullanılmak istendiğine ışık tutar.
Tecrübeler, birilerinin Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nde olmayacak oluşuna hayıflandıkları bazı denge ve denetleme mekanizmaların, daha çok ülke lehine atılacak adımların durdurulması için kullanıldıklarını gösteriyor.
Son günlerde yaşadığımız Anayasa Değişikliği Oylaması da, bu durumun en açık örneklerinden birisi.
Anayasa değişikliği gibi önemli bir konuya hazırlık safhasında uzak duranların, görüşme ve oylamalar sırasındaki insanüstü(!) gayretleri dikkat çekiciydi, malum.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi için öngörülen Denge ve Denetleme mekanizmaları, herhangi bir şekilde atılabileceği varsayılabilecek yanlış adımları engelleme açısından yeterli. Önemli olan da bu zaten.
Ülkemiz lehine atılacak güzel adımları şöyle keyiflerince engelleyemeyecek olmanın hüznü ile saçmalayanları da, kaale almaya bile gerek yok...