Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 10 Aralık 2016

Zincirin son halkaları...

Son yıllarda gelişmeler olağanüstü hızlı gerçekleşiyor ve aslında her biri çok önemli olan birçok değişiklik gözlerimizin önünde cereyan ediyor. Bir yandan tarihi yaşıyor ve yazılmasına da şahitlik ediyoruz, Türkiye olarak.
Bugün itibariyle TBMM'ye sunulacağı açıklanan 'Sınırlı Anayasa Değişikliği' belki de son yıllarda yaşayacağımız en çarpıcı değişikliklerden birisi olmaya aday. Çünkü Anayasa değişikliği ile ilgili süreç sona erip, Cumhurbaşkanlığı Sistemi devreye girdiğinde vesayet zincirinin bir şekilde kalabilmiş son halkaları da tarihe gömülecek.
Vesayet odaklarından neler çektiğimiz ve eğer varlıklarını devam ederse bize bundan sonra neler çektirebilecekleri, ciddi bir konu. Ülkemizin hali ve geleceği ile ilgili olarak hiç de hayrımıza olmayan düşünceleri olan uluslararası bazı mihraklarla işbirliği halinde bulunan bu odaklar, ülkemizin gelişmesi yolundaki en ciddi engellerden birisi çünkü.
Batılı ülkelerin kendi içindeki uygulamalarına zerre kadar aldırmadan ülkemizin kalkınma ve ilerleme yolunda atmaya çalıştığı bütün adımları engelleme çabaları ile bilinir bu çevreler. Mevcut yönetim sistemimizin kendilerine sağladığı birtakım engelleme mekanizmalarını kullanarak, ülkemizin atmaya çalıştığı bütün büyük adımlara mani olmaya çalıştılar hep. Eskisi kadar güçlü olmamakla beraber, aynı yöndeki çabalarını halen de sürdürüyorlar.
Yakın geçmişte yaşamaya mecbur kaldığımız birçok olay da, bazı konuları bahane olarak kullanan bu çevrelerin ülkemizin kendi ayakları üzerinde durma kararlılığını baltalama gayretlerinden başka bir şey değildi zaten.
Doğrudan Yeni Havalimanı'nı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni ve diğer büyük projeleri hedef alamayacakları için, ağaç-böcek gibi ilk bakışta anlamlı imiş gibi gözüken sebeplerin ardına saklanıp, bu büyük adımları engelleme çabaları herhalde uzun yıllar unutulmayacaktır.

Beyinsizlere geçit yok!..
Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçiş, 'oh ne rahat, bütün problemlerimiz nihayet bitecek' şeklinde bir değişiklik değil belki. Çünkü son on beş senede ciddi gelişmeler sağlanmış olsa da, halledilmesi zaman alabilecek problemlerimiz var, tabii olarak.
Ülkemizin başkanlık sistemine geçmesini engellemek için uğraşıp duran çevrelerin, bizimle uğraşmaya bundan sonra da devam edecekleri de kesin.
Ancak yürüyüşümüzü durdurabilmek ya da en azından zayıflatabilmek için çabalayan dış mihrakların, artık eskisi kadar rahat olamayacakları da kesin. Bu mihraklara cansiperane destek olan içimizdeki beyinsizlerin güçleri, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin yapısı gereği iyice sınırlanmış olacak çünkü...
Cumhurbaşkanlığı Sistemi, yapısı gereği ülkenin gelişmesini, ilerlemesini; insanımızın refah ve mutluluğunun daha da artırılmasını hedef almak durumunda olan bir yönetim tarzı.
Doğrudan halk tarafından seçilen ve görev süresinin sonunda tekrar halkın karşısına çıkacak kişi ve ekibinin, yerine getirmediği vaatler ile tekrar onlardan oy isteme şansı olamaz çünkü.
Ülkemizi ilgilendiren hemen her konuda çok daha sağlıklı kararların alınacağı ve aklına esenin bunları engelleyebilmek için saçma sapan yollar kullanamayacağı bir döneme doğru gidiyoruz. Söylenebilecek olan şu ki, son on beş yılda AK Partili iktidarlar vesilesiyle yaşadığımız güzel gelişmelerin çok daha güzelleri ile karşılaşacağımız bir dönem olacak bu, inşallah...