Tarihi 13 Ocak 2021

Alışacağız

MİT ve Ankara Emniyeti başarılı bir operasyona imza attı. Savunma Sanayiimize ait projeleri rüşvet alarak yabancı firmalara satan vatan hainlerini kıskıvrak yakaladı. Benzer haberleri önümüzdeki dönemde çok sık duyacağız artık. Türkiye'nin Savunma Sanayiinde dünyayı kıskandıran hamleleri ve hızla büyüyen silah sanayiimiz artık birilerinin hedefinde. Suriye, Libya ve Karabağ'daki operasyonlarımız dünyaya parmak ısırttı. İngilizler bile Türkiye'den SİHA satın alacak duruma geldi. Yakın bir geçmişe kadar bu tür ürünleri üretmek istediğimizde bu ülkede birileri ya darbe yapıyor ya da girişimcinin başına darbeyi vuruyordu. Mesela bir Şakir Zümre vardı. Bomba üretiyordu. Deniz Kuvvetlerimize cephane sağlıyor, ilk denizaltı bombalarımızın üreticisi olarak tarihe geçiyordu. Mayınlarımız bile Şakir Zümre'dendi. Üstelik yurtdışına da ihracata başlamıştı. Marshall Yardımı'na imza atıp "Biz tarım ülkesi olacağız" diye söz verdikten sonra Şakir Zümre bırakın ihracatı kendi ordumuz bile Şakir Zümre'den alımı durdurdu. Koskoca verimli fabrika maaşları ödeyemez hale geldi. Sonunda SOBA FABRİKASI'na dönüştürüldü. Nuri Killigil Paşa Tabanca, matara, demir çubuk, gaz maskesi ve mermi üretimi yapan fabrikasını büyüterek Sütlüce'ye taşıdı. Havan ve havan mermisi üretimine de başladı. Fabrikayı havaya uçurdular. 14 kişi ile birlikte Nuri Paşa'nın bedenini de parçalara ayırdılar. Marshall yardımları sonucu nice silah fabrikamız tekstil ürünleri, postal imalathanesine dönüştürüldü. Bunlara imza atan ve bizi silah üretiminde dışa bağımlı hale getiren nice hain vardı bu memlekette.

Düşünebiliyor musunuz Amerika'nın eğittiği PKK ile dahi Amerika'nın kucağındaki FETÖ'CÜ general gönürümlü hainlerle mücadele ediyor gözüküyorduk bu topraklarda. Tasması Amerika'da olanlar, CIA'nın, Pentagon'un tasma taktığı PKK ile mücadele eder miydi?
Hainler ancak birbirlerine yardım ederdi.
FETÖ'nün Irak'taki sorumlularından iki hain yakalandı önceki gün. "Bize yurt dışına kaçışlarda sahte pasaportu DHKP-C sağlıyor" diye itirafta bulunuyorlardı. Hiç şaşırmadım.

Daha önce terörle mücadele uzmanıyla yaptığım bir görüşmeyi aktarmıştım sizlere. O terör uzmanı "DHKP-C'ye baskın yaptık. Gençlik yapılanması liderini yakaladık. O lider FETÖ'CÜ çıktı" diyordu. Bunlar iç içe geçirilmiş matruşka gibi birbirlerine değen, dokunan, yardımlaşan ve aynı merkezden tasmayı boyunlarına geçiren örgütlerdir.
Tasmanın sahipleri için, ister ateist, ister dindar, ister komünist ne olursa olsun farketmez. Kullanışlı teröristlerin hepsini aynı kulübeye sokar, aynı tastan kemikle besler. "Dinlerarası diyalog" diyenleri, "Dinsizlerle de diyalog" noktasına getirecek güç, bize "Tarım ülkesi" dayatması yapanlardır.
Hepsinin sosyal medyasını takip edin, Türk Savunma Sanayii hamlelerini yerden yere vuranlar, itibarsızlaştırmak için maçasını yartanlar olduğunu göreceksiniz. Amerikalıların kurduğu Robert Koleji ve Boğaziçi Üniversitesi'ne Sam amca "Bizim toprağımız" diye bakıyordu. CHP İstanbull il Başkanı solcu Canan Kaftancıoğlu neden Boğaziçi'ni kurtarmaya(!) koştu. Hem de Amerika'nın Suriye topraklarında kamp kurduğu tüm Marksist örgüt üyelerinin arasında dayanışma endam göstererek Canan hanım...
"Türkiye'de muhalefeti destekleyeceğiz" diyen Joe Biden'ı tebrik ederek "Özde Başkan" ilan eden Kemal Bey'in, seçilmiş Türkiye Cumhurbaşkanı için "Sözde" tanımlaması yapması da sizce boşuna mı?
Bir haber vardı dün. "HDP milletvekillerinin evinden yasaklanmış FETÖ kitapları çıktı" diye... Bunun bir haber özelliği yok ki...
Çıkmazsa haber. 15 Temmuz gecesi darbecilere alkış tutanların İstanbul Belediyesi'nde yönetici konumuna gelme gücünü nereden aldığını zannediyorsunuz?
Evet Türkiye Silah sanayiinde güçlendikçe, gövde gösterisi ve ihracat yaptıkça, dışa bağımlılığı azaldıkça içimizde hep birileri öne sürülecektir.
Birileri birilerini mutlaka yanyana getirecektir. Uçaklarımız, savaş gemilerimiz, denizaltılarımız yolda...
Türk istihbaratı "Projeleri yabancılara satan" nice haini bundan sonra da yakalayacaktır. Alışacağımız haberler geliyor!