Tarihi 21 Aralık 2020

Thanks Coni

1849 yılında Avusturya İmparatorluğu ilginç bir silah geliştirdi. Sıcak hava balonlarına bombalar bağlandı. Havaya bırakıldı. Rüzgar o bomba yüklü balonları hedefteki Venedik kentine yönlendirecek, düşmana havadan ölüm yağacaktı. Tarihin ilk SİHA saldırısı gerçekleşiyordu. Balonlara yüklenen bombaların bir kısmı hedefe varıp düşmanın üzerine yağdı. Ancak bazı yerler de rüzgarın azizliğine uğrandı.
Avusturya'nın geliştirdiği ilk ilkel SİHA'lar bombaları kendi askerlerinin üzerine de gönderdi. Çok sayıda Avusturya askeri de hayatını kaybetti. 1899'da Lahey'de gerçekleştirilen Barış Konferansı'nda balonlarla bombardıman yasaklandı.
Aradan yıllar geçti. Amerika, insanız hava araçları teknolojisini gerçekleştirdi. Afrika'da Asya'da İHA filoları üsleri kurdu. İsrail ile birlikte dünyada bu alanda söz sahibi oldu.
Türkiye terörle mücadele noktasından 1995 yılında ABD'nin kapısını çaldı. İlk İHA'larını satın aldı. Ancak bir süre sonra bu İHA'lar eskimeye başlayınca bu defa İsrail'e yöneldi.
Tel-Aviv hükümetinden alınan Heron tipi İHA'lar da kısa zaman diliminde sürekli arıza vermeye başladı. Çoğu uçamıyordu.
Hatta içlerinden bazıları düşüp parçalandı.
Gözümüzü tekrar ABD'ye çevirdik. 2010 yılına gelindiğinde ABD Kongresi bir karar aldı. Predator ve Reaper tipi İHA'ların Türkiye'ye satışına izin vermedi. Bu yasakla bize hayatımızın iyiliğini yaptılar. Kendi İHA'larımızı üretmemizin önünü açtılar.
Gelinen noktada bugün bütün dünya Türk SİHA'larını konuşuyor. Suriye ve Libya'daki üstün başarılar askeri okullara ve istihbarat örgütlerinin eğitimlerine ders olarak girmeye başladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev de Türk SİHA'larını öve öve bitiremedi. "Oldukça modern ve gelişmiş silahlar. Türkiye'den aldığımız SİHA'lar ile Ermenistan güçlerine ait 1 milyar dolarlık askeri teçhizatı imha ettik" deyince dünya bir kez daha bizi konuşmaya başladı. Ukrayna, Sırbistan, Katar, Tunus ve Libya da bizden SİHA almak için sıraya girdi...
İngiltere merkezli Drone Wars adındaki kurumun yazarlarından Samuel Brownsword, Baykar'ın geliştirdiği Akıncı İHA ile Türkiye'nin hem en gelişmiş SİHA üreticilerinden biri olarak konumunu güçlendireceğini hem de ihracat politikasını geliştireceğini dünyaya ilan etti. BBC de işi gücü bıraktı Türk SİHA'larının muazzam başarıları ile ilgili sürekli makale ve analizler yayınlamaya başladı. Uzmanları konuşturdu. "Türkiye'nin bu alanda başarılı olmasının en büyük nedeni, İHA ve SİHA'larla kendi topraklarında operasyon yapan nadir ülkelerden biri olması." diye not düştü. Askeri İHA'lar konusunda uzman olan ABD'li Daniel Gettinger'i konuşturdu.
Gettinger, "Türkiye bu alanda farklı çeşitlerde araçlar üreten ve küresel İHA piyasasında yükselen bir değer" diyordu.
"Türkler 21. Yüzyılın savaş teknolojisini sahada deniyor" diyen en üst düzey açıklamalar gırla gidiyordu. İnsansız savaş gemisi ve insansız helikopterlerimizi henüz tam olarak görmemişlerdi.
The Intercept adlı haber sitesi de "İkinci İHA çağı: Türkiye nasıl ABD'ye kafa tutarak öldürücü bir İHA gücüne dönüştü" başlıklı makaleye imza atarak Türkiye'nin ulaştığı gücü dünyaya duyurdu. Tüm bu gelişmelerle eş zamanlı olarak dünya medyasında Türk Savunma Sanayii'nde yaşanan patlama manşetlere taşındı.
"Türkiye'de savunma ve havacılık sanayinin 2019 yılı cirosu, bir önceki yıla göre yüzde 24,3 artarak 10 milyar 884 milyon dolara yükseldi." haberleri sayfalardan taştı. Silah şirketlerimiz dünya devler liginde ilk 100'e girmeye başladı. 2023 yılında Türkiye'nin silah ihracatında 10 milyar doları aşacağını Batı basınından okumaya başladık.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü de bir rapor yayınlayarak "Türkiye 2014-2018 yılları arasında 2009-2013 dönemine kıyasla silah ihracatını yüzde 170 artırdı. 2015-2019 yılları arasında ise silah ithalatını yüzde 48 azalttı" diyordu. Yani dünyayı "Türkler artık savunma sanayiinde dünyaya bağımlılıktan kurtuluyor" diye uyarıyordu. Bu alanda yerlilik oranımız yüzde 70'e çıkmıştı. Amerika'nın koyduğu bir yasak bizi nerelere taşımıştı. Şimdi Amerikan kongresi yeni yaptırımlar getirdi...
Amerikan elçisi bu yazıyı İngilizce'ye çevirip senatörlere gönderirse çok iyi olur. Geçmişte koydukları AKILSIZCA bir silah satışı yasağı sayesinde Savunma Sanayii üretimimizde dışa bağımlılığı yüzde 30'a düşürdük. Son yaptırımlarla bunu da sıfırlayacağız sayelerinde... Sizi kim doldurduysa Thanks Coni! Unutmayın şeytan içi boş silahı değil, AKLI BOŞ insanı doldurur.