Tarihi 16 Ağustos 2017

Kavanozdaki devşirmeler

Provokatörleri sahaya sürüyorlar, geriyorlar, çatıştırıyorlar ardından yıkıntı üzerinde akbabalık yaparak soyuyorlar. Girdikleri ülkelerde gaza gelecek BATI hayranı kolay devşirmeler bulmakta hiç zorlanmıyorlar.
Bazen başka ülkeye gitmelerine de gerek kalmıyor. Mesela Almanya'da bir boksör var...
Kamera karşısına geçiyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Türk halkına ağıza alınmayacak hakaretler ediyor.
Sonra bunları sosyal medyadan yayınlıyor... Ancak kendisi de bir Türk... Alman televizyonları balıklama bu adamın üzerine atlıyor, ekranları açıyor, Türkiye'ye hakaretlerini ağzının suları akarak yayınlıyor. Ülkesine saldıran boksör ekranlarda "Türkiye'ye gittiğimde havaalanında beni gözaltına aldılar, işkence yaptılar" diye iftira yağdırıyor.
Halbuki pasaportundaki eksiklerden dolayı havaalanında bir süre bekletildiği, ardından evraklar tamamlandığında yoluna devam ettiği ortaya çıkıyor. Ancak adam devşirilmiş, yapacak bir şey yok... Durmak bilmiyor ve ülkesine iftiralara, ihanete devam ediyor. Almanya'da bir başka Türk boksör daha var... O da kameralar karşısında "Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a ve ülkeme laf söyletmem. Onlar için ölürüm" diyor. Görüntüleri sosyal medyada yayınlıyor, kısa sürede 2 milyon kişi izliyor.
Ardından Alman medyası Erdoğan'ı seven boksörü için linç kampanyası başlatıyor.
Ölüm tehditleri yağıyor. Sonunda iki Türk boksör birbirlerine meydan okuyor, "Erkeksen çık karşıma" diye birbirlerine çağrı yapan videolar yayınlıyor.
Almanya'daki organizatörler ikisinin peşine düşüyor, ringde birbirlerini ölesiye dövmesi için kapılarını çalıyor. Birbirinden nefret eden iki Türk canlı yayında birbirine girecek, çene, göz, kaş yaracak, dalak patlatacak, ölümüne yumruklaşacak Almanlar da bunu zevkle seyredecek... İşte Almanya şu günlerde bu düşünceyi hayata geçirmek için kendini yırtıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk halkına ağır hakaretler eden Türk'ün, Türkiye sevdalısı ve Erdoğan hayranı Türkü yere sermesini istiyor, bu hayalle iki tarafa da gaz veriyor. Aslında baktığımızda olay yıllardır bu ülkede yaşatılan manzaranın bir devamı olarak karşımıza çıkıyor. Bu güzelim ülkede bizi tıpkı iki Türk boksörü örneğinde olduğu gibi kamplara bölerek birbirimize kırdırdılar yıllarca. Bizi olanakçıimkancı diyerek kelimelerle, uzun ince ve dudağı kapatan pos bıyıkla, kot ve kadife pantolonla, saçla, başla ayrıştırarak bile dövüştürdüler. Bu ülkede bir zamanlar sokaklarda insanların yolu kesiliyor, kimlik soruluyor, konuşma esnasında "Olanak- Olasılık" kelimesini kullanırsa "Vaay bu komünist" diyerek dövülüyordu. Solcuların durdurduğu biri cümlelerinde "İmkan, ihtimal"i kullanıyorsa "Vaay bu faşist" diyerek yere seriliyordu. Biz dövüşürken uzaklardan zevkle seyrettiler. Bu yetmezmiş gibi bir de fırsattan istifade ederek yönettiler.
Baktılar birbirine düşürme işe yarıyor, bizden olanları üç kuruşa satın alarak devşirdiler, kendilerine bağlayıp tekrar tekrar ringe sürdüler. Hindistan'da özel uzun kavanozlar yapılıyordu. Altına zil bağlanıyor, içine muz konuyordu. Maymunlar gelip uzun ince kavanozun dibindeki muzu almak için kolunu sokunca alttaki zil çalıyor, avcılar da gelip maymunu yakalıyordu. Maymun kaçamıyordu. Çünkü içindeki 1 DOLARLIK muzu bırakamıyordu. Hal böyle olunca da muzu çıkaramıyor, fena halde avlanıyordu.
Bizde de 15 Temmuz'un darbeci devşirmeleri 1 DOLARLARLA yakalanmadılar mı? Bizim muhalefet de, kavga etmemizi isteyen ve kuduz gibi salyalar akıtarak izleyen BATI'nın gazetelerinde ülkesini yerden yere vurmuyor mu? Sevgili Fuat Uğur, bir CHP Genel Başkan yardımcısının 15 Temmuz öncesi Amerika'da CIA merkezinde ağırlandığını ve brifing aldığını yazdı. Bir Türk siyasetçisine CIA merkezinde neden brifing verilir? O adamın orada ne işi var? CIA 1 dolarlarla doldurulmuş Pensilvanya kavanozunu neden gece gündüz nöbet tutarak korumaya alır? Bunları hiç düşünmeyerek maalesef kavanozdaki ucuz muza elini sokup asla çıkarmayanlara kolay ulaşanların ringe çevirmek istedikleri bir Türkiye var. Ancak Türkiye artık Eski Türkiye değil... Çıngıraklı, zilli o kavanozları kırıyor. Bakın Alman Dışişleri Bakanı Gabriel dün "Erdoğan'ın Alman vatandaşlarını cezaevine koymasına izin veremeyiz" dedi. Alman vatandaşı dediği ya bizden devşirme bir terörist ya da Alman casusu... Artık eskisi gibi at oynatamıyorlar. Ankara bir muza tav olan kolay Devşirmeler dönemini bitiriyor.