Hatta "Uğra bana bir kahve içelim, hatalarını anlatayım" diye çağrı yaptım. Yanlışlar denizinde yüzmeye devam ederse, Türkiye'den şutlanacağını açıkça yazacak kadar dost davrandım.
"Beni dinlemezsen senin için Time is too late" olur bile dedim buradan. John dinlemedi, kahveyi bırakın çay içmeye dahi gelmedi.
Sonunda haklı çıktım, bu ülkeden şutlandı, şiddetli savaşın yaşandığı Afganistan'a sürgüne gönderildi.
Ah John ah...
Biliyorum şimdi kafanı Kabil taşlarına vuracaksın. "Neden Türk-Amerikan ilişkilerini geliştirmek yerine baltalamaya çalıştım? Kendim ettim kendim buldum. Darbe günü darbecilere konsolosluktan telefon açacak kadar pişkin davrandım, kendimi açık ettim" diye ışıkların geceleri söndüğü Afganistan karanlığında kendinle nasıl yüzleşeceksin? "Kem küm... Evet darbeciyi aradık ama Amerika vizesi olmadığını hatırlatmak için" şeklinde bir açıklama yapacak kadar da çaylak çıktın. Neden elebaşı darbeciyi aradın vize yok diye? Diğer darbecilere vize mi vardı yani? Onlar niye aranmadı? Buna benzer sorulara cevap bile veremedin, kendini rezil rüsva ettin John. Artık bu senin sorunun...
Nerede Türkiye aleyhtarları varsa, ajanlar yakalansa onlara sahip çıktın. "Özgürlük" diye bağırdın, kendini deşifre ettin. "Bari uyarılarımı İngilizce'ye çevir, ülkene yolla" dedim ama onu da yapmadın.
Şimdi Trump yeni istihbaratçı bir büyükelçi gönderiyor. Daniel B.Smith'e buradan yine dostane bir "Hoşgeldin" uyarısı yapıyorum. Türkçe bildiği için de tercüme etmekte John gibi zorlanmaz sanırım. Sevgili Smith... Almanya ile müttefikiz... İngiltere ile müttefikiz... Avrupa ile müttefikiz... Amerika ile müttefikiz... Kısacası tüm NATO üyeleriyle müttefikiz. Birine birileri saldırırsa NATO müdahale edecek biliyorsun. NATO'nun kuruluş amacı da bu değil mi zaten? Hal böyleyken NATO'daki Amerikalı general "Eyvah Türkiye'de muhataplarımız tutuklanıyor" diyerek neden darbeci asker elbisesi giymiş teröristler için gözyaşı döktü. Niçin darbeci müttefikinizin ordusuna sızmış, NATO karargahında görevli darbeci FETÖ'cüleri iade etmeyip sahip çıktınız?
Müttefikiz madem... Müttefikinize inanmıyor musunuz? İnanmıyorsanız bu nasıl bir müttefiklik? Hadi gelmişken sana da sorayım...
Niçin Türkiye'ye saldıran PKK'nın Suriye'deki APO posterleri asılı kamplarında Amerikalı generaller komutanlık yapıyor? Teröristlerle müttefik olmayı açık edecek kadar sizi göz dönmesine iten ne? NATO üyesi tüm Avrupa ülkeleri medyasıyla, siyasetçisi ile Türkiye'ye saldırıyor. Ajanları ülkemizde kaos planları için cirit atıyor. Darbe günü bile Heybeliada'da heybesini doldurma peşinde koşan CIA elemanlarınız ne ayak?
Müttefiklik bu mu? Müttefik ne demek?
Önceki gün Amerikan Savunma dergisinde dünyanın en büyükleri arasında silah satışında üç şirketle Türkiye'nin, iki şirkete sahip Almanları solladığı yazılıyordu. Birkaç sene içinde 6 milyar dolarlık silah ihracatı yapacak noktaya geleceği vurgulanıyordu. Dünyada araştırmalar yapan tüm uzman kuruluşlara göre ekonomik veriler, Türkiye'nin hızla büyüyeceğini gösteriyor. Müttefik, müttefikin büyümesini ister değil mi sevgili Smith?
Peki neden NATO'daki müttefiklerimizin neredeyse tamamı büyümemizden rahatsız.
Biliyorum, geçmişte Tansu Çiller Başbakan olarak ABD'ye gelmiş, biraz pazarlık yapmaya kalkmıştı. Washington Post gazetesinden "Sen kimsin Türkiye? NATO'nun satılık üyesi" diye yorumlar yazdırmış, bizi köle yerine koymuştunuz. Türkiye'deki muhalefet de ayağa kalkmış, ülkesindeki hükümete saldırmıştı. Evet o günlerde bir gazete manşeti ile ortalık allak bullak olurdu bizde. Ancak o günler geçti sevgili Smith...
Artık müttefikliğin tanımını yapmanın zamanı geldi. Evet nedir müttefiklik? Ne zaman büyümeye kalksak, birileri içeride saldırıyor, kaos peşinde koşuyor... Bir bakıyoruz ABD ve NATO üyeleri kaosçulardan yana taraf oluyor. Müttefik işbirliği yapanlar demek.
Niçin büyümemizi engellemeye çalışanlarla müttefik olarak ortaya çıkıyorsunuz?
Osmanlı'yı parçaladılar, bugün yıllık neredeyse 800 milyar dolarlık gelirden olduk. Şimdi sizin müttefik olduğunuz ve ülkemizi bölmek isteyen PKK yüzünden neredeyse 500 milyar dolar kaybımız var. Eee bu nasıl müttefiklik?
Büyümemiz, işbirliği yaptığımız NATO üyelerini niçin rahatsız ediyor? Bu gibi sorulara kafası basmayan John Bass'ın koltuğuna oturduğunda cevaplarsan sevinirim. Yours Sincerely Smith...
