Peki bu kilitlenmeyi sağlayan anahtar ülke ABD neler yapıyor? Evet yeryüzü krizlere ve teröre odaklanmışken biz gelin Amerika'da 500 milyon dolarlık bütçeye sahip CSIS İnvitation adlı düşünce kuruluşuna gidelim.
ABD yönetiminin ve CIA'nın en çok ciddiye aldığı kurumlardan biri olan CSIS, uzmanları bir konferansta buluşturuyor. Peki kim bu önemli uzmanlar?
Efendim... Hepsi Pekin'den başlayıp, Ankara'nın tam ortasında yer aldığı ve Londra'ya kadar uzanan İpek Yolu konusunda en uzman isimler.
İpekyolu yakın gelecekte muazzam şekilde aktif hal dönüşecek... Etki alanları ne olacak? Kazakistan'dan başlayarak otoyollarının yeniden ele geçirilmesi ve yenilenmesine kadar neler yapılmalı?.. Konferanstaki konu başlıkları böylesine uzayıp gidiyor.
Bizim anamuhalefet bırakın Katar'da üs açmamıza, uçak gemisi yapmamıza bile karşı çıkıp, "Sınırların içinden başını kaldırma" derken, birileri binlerce km öteden Kazakistan'daki yollarda trafik durumuna bile el atıyor. İpekyolu üzerinde yer alan Türk Cumhuriyetlerinden tutun gönül bağımız olan ülkelere kadar uzak kalmamızı isteyen yerli siyasetçilerimiz, Amerika'nın ekmeğine yağ sürüyor. "Acaba 3.köprünün yanına, bir İpekyolu için Pakistan'da otoyollara 50 milyar dolar harcayan Çin'e dördüncü köprüyü mü yaptırsak?... Birinden Pekin'den Londra'ya gidiş, diğerinden dönüş mü olsa" diye tartışmamız gerekiyor... Bu konuda konferanslar düzenleyip 50 yıllık planlar hazırlamamız gerekiyor. Ancak dedik ya bizim anamuhalefet 3. Köprü dahil tamamına karşıydı, dördüncüsüne kim bilir neler diyerek ortalığı ayağa kaldıracak? Birileri Washington'dan Çin'e, Afganistan'a, Kazakistan'daki otoyollara yürüyor, bizim ana muhalefet ise Ankara'dan İstanbul'a yürüyor. Gandi olacak güya beyefendi... Vizyona bak... Halbuki Gandi çıplak ayakla İngilizlere karşı yürüyordu, bizimki ayağında kaliteli ayakkabılarla otoyollarda FETÖ'nün sızdırdığı ihanet belgeleri için seyrediyor. Gandi yürüdüğünde İngilizler öfkelenip tek ülke olan Hindistan ve Pakistan'ı bölüp ayırıvermişlerdi. Gandi Kemal olma sevdasındaki beyefendinin yürüyüşüne ise BÖLÜCÜ PKK'nın siyasi yapılanması HDP'den de destek geldi... "Yürüyüş hattında yer alan üyelerimiz de bu eyleme katılsın" diye PKKseverlere çağrı yapıldı... Darbe yaptığını gazete köşelerindeki yazılarından öğrendiğimiz Hasan Cemal de Kemal Bey ile yan yana yürüyor. Ondan edindiğimiz bilgiye göre "İstanbul'dan sonra yola devam edilip bu defa HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş için de Edirne'ye kadar yürüyüş sürdürelebilir. CHP'li milletvekilleri buna sıcak bakıyor" müjdesi (!) gelmiş durumda. "CHP yürüyüşü Maltepe'den Edirne'ye Selahattin Demirtaş'a uzansa bu ne ŞAHANE olur" diyor Hasan Cemal. "Kocaeli'ye de yaparız, Figen Yüksekdağ için" diye katılıyor koroya bir başkası... Çıplak ayakla başlattığı yürüyüş sonrası Hindistan'ın bölünmesine yol açan Gandi'den sonra, ayakkabılarla yürüyen çakma Gandi de PKK'nın siyasi kanadı HDP ile kol kola geliyor... İşte bizim anamuhalefet vizyonu bu... Ancak Edirne'ye kadar yürürler, sınırda dururlar, Türkiye'de binlerce kişiyi öldüren teröristleri başkentlerinde ağırlayan Almanya'ya asla yürümezler...
Bırakın yürümeyi hatta tek bir kelime dahi söylemezler... Alman gazeteleri de nedense bu yürüyüşü göklere çıkarıp "SONUÇ alınır mı belli değil ama etkili" diyerek alkış tutar. Almanlar, bekledikleri sonuç nedir onu yazmazlar, şimdilik kalplerine gömerler.
Ancak biz onların bırakın kalbini ciğerini dahi bildiğimiz için hayallerinde yatan sonucu tahmin etmekte asla zorlanmayız. Evet...
Şimdiden devlerin konferanslar düzenleyip göz diktiği İpekyolu üzerinde birileri Edirne'ye kadar darbeci terör örgütü FETÖ ihanet kumpası gölgesinde yürümeyi düşünüyor...
PKKseverlere "Siz de güzergahta her gün katılımcı olun" diye çağrılar da tamam...
PKK'nın Suriye'deki komutanı ABD'de de İpekyolu için 50 yıllık planlar yapmak üzere uzmanlar toplanıyor. O uzmanlar yürümüyor... Binlerce km öteden başlayacak İpekyolu için aylarca, senelerce DÜŞÜNÜP, saatlerce konuşuyor... Anamuhalefetimiz ise Ankara'dan çıktıkları yolda durup"2 dakika düşünme" eylemi başlatmış... Evet bizimkine "2 dakika düşünmek" yetiyor... 2 dakikada ne düşünüyorlar acaba? Ne sığdırıyorlar GLOBAL (!) olarak.
