Tarihi 11 Şubat 2017

Uydu

Trump'ın AB Büyükelçisi adayı Ted Malloch büyük laflar etti. "Euro bir buçuk yıl içinde yok olacak" dedi.
Aslında bu açıklama Avrupa Birliği'nin de paramparça olup, buharlaşacağını öne sürmekti. Ortada bazılarımızın içerideki kavgaları sevmesi nedeniyle pek ilgilenmediği büyük bir savaş vardı. Yalanlarla dünya siyasetini mahvederek dizayn etmeye çalışan İngilizlerin burnu uzundu. Bu yüzden o uzun burun çok da iyi koku aldığı için hemen AB'den ayrılma kararı aldılar.
Halbuki iki kutuplu dünya, BM'den tutun AB'ye kadar dünyaya yön veren çok sayıda modeli, Bilderberg toplantılarında küresel ailelerin hayata geçirdiği bilinen bir gerçekti. Trump ise Putin ile dostluk kuracağını söylüyor, okyanusları aşan ticari anlaşmaları iptal ediyor, NATO ve Avrupa Birliği'nden hoşlanmadığını açıkça söylüyordu. Onu başkanlık koltuğuna oturtan Cumhuriyetçilerden 4 senatör Birleşmiş Milletlerin lağvedilmesi için tasarı hazırlıyordu.
ABD'nin BM Büyükelçisi de BM'yi yerden yere vuruyordu. Trump'ın "Artık Avrupa Birliği gibi bir organizasyona ihtiyaç yok" demesi bir başka gelişmenin de fitilini ateşliyordu. İngiltere'den sonra Fransa'nın başkan adayında da, Hollanda ve diğer Avrupa ülkelerinin siyasi partilerinde de bu söylem muazzam destek bulmaya başladı.
Aynı söylemle yola çıkan ırkçı partiler Avrupa'da oy patlaması yaşıyor. CIA'nın gönderceği iki DEAŞ üyesinin ülkelerde yapacağı eylemlerle, ırkçı partilerin iktidara gelmesini sağlamak artık çocuk oyuncağı.
Yani Avrupa Birliği'ni iki maşa teröristle dağıtmak ABD için artık zahmetli bir iş değil. O yüzden küresel aileler feci şekilde homurdanıyor ve yıllar önce kurdukları kurumların sallantıda olması nedeniyle akla hayale gelmeyecek operasyonlara girişiyorlar. Mesela İngiliz Financal Times Rotschild ve Rockfeller ailelerine aittir.
"Euro 1.5 yıl içinde yok olacak" diyen Trump'ın AB büyükelçisi adayı Ted Malloch'a, baronların gazetesi Financial Times tarafından saldırı başlatıldı. Ted Malloch Kraliçe Elizabeth tarafından Şövalye ilan edildiğini öne sürüyordu. Financial Times Malloch'un 2015'te aldığı St. John nişanının şövalyelikten birkaç aşama daha aşağı bir unvan olduğunu yazıyor ve "Yalancı" ilan ediyor. Kavga "Şövalye mi değil mi" noktasına kadar indi. İngiltere Avam Kamarası başkanı da, Trump Londra'ya gelirse asla Meclis'te konuşturulmaması çağrısı yaptı. Trump aleyhinde konuşmaları olmasına rağmen CIA'nın başına getirilen isim de ilk ziyaretini Türkiye'ye yaptı. ABD askeri istihbaratı NSA ajanı Wayne Madsen bugün Yazboz'da yayınlanacak röportajında çarpıcı açıklamalar yaptı. Zengin ailelerin tetikçisi Soros'un CIA ile muazzam ilişkileri olduğunu söylüyor. CIA'nın hiçbir zaman kendileri dışında olan birinin Washington'da gücü ele geçirmesini sevmediğini belirtiyor.
Kennedy suikastinden, Nixon'un Watergate skandalı ile indirilmesine kadar çok sayıda örnek veriyor. Ve "Carter, Nixon devrildiğinde koltuğa oturdu. Ancak İran'daki ABD büyükelçiliğindeki rehin alma operayonunu CIA perde arkasından yönetip uzatarak Carter'ın bile politik sonunu getirdi" diyor.
Carter'ın yerine hiç birşeyden haberi olmayan kovboy Reagan'ın getirilmesi için de "Ülkeyi yönetmek isteyen CIA'nın bir oyunuydu" diyor. Geçtiğimiz haftalarda Yazboz'da"ABD'de darbe korkusu" diye bir röportaj yayınladığımızda bazıları "Amma saçmalıyorsunuz, gülüyoruz" diye tweet atmıştı. Wayne Madsen, bu tehlikeye karşı Trump'ın yanına askerleri alarak tedbir yoluna gittiğini ama CIA'nın kendisine anayasal darbe yapabileceğini söylüyor.
Dolar-Euro savaşı, küresel güçlerin, ailelerin GÜCÜ elinde tutma tutkusu, çatırdayan birlikler, sınırımızın dibinde terör ve savaşlar, coğrafyamızda oluşturulan korku-kanölüm üçgeni, bizim çok dikkatli olmamızı gerektiriyor. Birlik olmak, Devletin etrafında kenetlenmek, güçlü liderlik anlayışı ile yönetilmek hayati çıkarımız olarak karşımıza çıkarıyor. Dünyada yarın ne olacağı belli değil. Kısır tartışmalar, devlet düşmanlığı, ihanetler artık bu ülkede çöpe atılmak zorunda. Dünyayı yıllarca perde arkasında yönetip sömürenler dahi nefesini tutmuş "Yarın ne olacak" diye soruyor, siper kazıyor, gardını alıyor. Bizde hala dünyayı okuyamayanlar, dışarıdan pompalananların uydusu olanlar, içerideki ayrışmayı insanlara küfürlerle, seçmene hakaretlerle büyütmeye çalışıyorlar. Uzaydaki uydu çöplüğünde bile bu zihniyete yer yok artık.