Tarihi 7 Şubat 2017

Masum değiller

Olaylar bize nasıl sunulursa öyle algılıyoruz. Ancak neden, nasıl gibi sorularla daha derinlere inmeye kendimizi zorlamıyoruz. Basit kalıplar içinde, düşünmekten kaçınıyoruz. Mesela sınırımızda Kanada ajanı yakalanıyor. DEAŞ'a teröristleri götürmek üzereyken hem de...
Kanada, İngiltere'nin bir eyaleti.
Kanada ajanı demek aynı zamanda İngiliz İstihbaratının elemanı olduğu anlamına geliyor. "Sınırda yakalandı, ülkesine postalandı" diye bakıyor, üzerini düşünce sistemimizde kapatıyoruz.
Halbuki o İngiliz istihbaratı, yolda bulduğunu çevirip, "Hadi güzelim seni Suriye'ye götürüp, DEAŞ'a militan yapalım, orada öl" demiyor. Bunun için uzun yıllara yayılan bir sistemi kuruyorlar önce. O sistem içinde İslamiyet'i, İslam dünyasından daha iyi bilen ajanlar yetiştiriyorlar. Ardından İslam dünyasındaki inanç ayrılıkları konusunda aynı ajanlara doktora yaptırıyorlar. O inanç ayrılıkları içinde olanları fişleyip, radikal unsurların listesini yapıyorlar. Son olarak da o radikal unsurlarla Müslüman görümünde ilişkiye geçip aylarca, hatta yıllarca görüşüyor, yazışıyor, istedikleri yere maşa olarak taşımaya hazır hale getiriyorlar. Bu noktada da inanılmaz yöntemlere başvuruyorlar.
Mesela ulaşılması zor bir IP adresinden İslam dinine, Peygamber efendimize hakaret yağdırıyorlar. Ardından "İslam'a, Peygamber Efendimize hakaret edildi. Herkesi bu alçakları protesto etmeye çağırıyoruz" diye kampanya başlatıp, Twitter'de haştag bile açıyorlar.
Sen o kampanyaya katılıyor ancak MI6 veya CIA tarafından "Radikal olabilir" diye fişlendiğinin farkında bile olmuyorsun.
Ardından fişledikleri içinden istediklerine ulaşıp yatırıma başlıyorlar. Son olarak da DEAŞ gibi terör örgütlerine ulaştırmak üzere adı Muhammed olan Kanada ajanına teslim ediyorlar. Biz "Kanada ajanının bu organizasyonda ne işi var" diye dünürken, İngiliz veya Amerikan istihbaratı ortada hiç görünmüyor. Ülkeleri parçalamak üzere bölgemizde cirit atan ajanlar dolaşıyor. 2008'de New York Times gazetesi, "Suriye dörde bölünecek" diyor pentagondan aldığını belirttiği haritayı yayınlıyor. Ardından bu bölünmeyi sağlamak, çizilen haritaları hayata geçirmek üzere istihbarat örgütleri harekete geçiyor.
En güzel ve hasarsız bölme yolu, bu işi içeriden halletmek oluyor. Ve ortaya muazzam bir KATİLLER sürüsü oluşturan acımasız İstihbarat Örgütleri çıkıyor. ABD Başkanı Trump, FoxNews'ten Bill O'Reilly'e röportaj verip Putin hakkında olumlu sözler ifade ediyor. Bill "Ama Putin bir KATİL" diye çıkış yapıyor. Trump "Çok fazla KATİL var... Bizim de birçok KATİLİMİZ var.. Ne düşünüyorsun?
Masum olduğumuzu mu?" diye cevap veriyor. "Biz de katiliz" derken Amerika'yı geçmişte yönetenleri, terör örgütlerini sinsice, ortalıkta gözükmeden kuranları, besleyip büyütenleri kastediyor. Yeryüzünde hiç masum olmayan, milyonlarca insanı fitne ateşi ile mezara gömen bir sistem var.
Alman Devlet televizyonunda da geçtiğimiz hafta Yazboz'a saldırılıyor. Bir haber yaptık, Almanya'daki NATO üssünde bulunan villalarda 60 FETÖ'cü asker elbisesi giymiş teröristin ağırlandığını duyurduk. Alman devlet kanalı, o FETÖ'cüleri ekranlara çıkarıp, yüzlerini kapatarak ve seslerini değiştirerek korumaya çalışırken, bize saldırdı. FETÖ'cüleri mağdur gösterirken, şehit edilen 240 vatandaşımızı ve binlerce yaralımızı hiç gündeme getirmedi. 60 Alman askeri bize sığınsa ve iltica talebinde bulunsa, onları villalarda ağırlasak ne olur?
"VATAN HAİNLERİ" diye bütün Almanya ayağa kalkar. "Ne suç işlediniz de ülkenize dönmüyorsunuz?" diye yerden yere vurur. FETÖ'cülerin NATO villalarında ağırlandığı haberinden bile rahatsız oluyorlar.
"Villalarda ağırlanmıyor" diyemiyorlar.
"240 kişi tanklarla, helikopterle neden öldürüldü" diye hiç sormuyorlar.
"KATİLLER nerde" sorusu hiç akıllarına gelmiyor. İngiliz The Economist de işi gücü bırakmış FETÖ'cü işadamlarını savunuyor.
O medyada, öldürülen vatandaşlarımızı savunan, aileleri ile röportaj yapan bir tek ADAM görmedik. Katilleri önce çıkarları için kullanmak üzere bir araya getirip eğiten, ardından besleyen ve son noktada koruyan ikiyüzlü bir BATI var karşımızda... Trump'ın dediği gibi aralarında çok KATİL var... Her gün markette karşılaşıyorlar, birbirlerine tebessüm ediyorlar. Ve asla MASUM değiller!