Tarihi 6 Aralık 2016

Kırbaçseverler!

TÜSİAD darbelerin yanındaki işadamları topluluğu olarak tarihimizde yerini aldı.
Son yaptığı çıkışta, her gün terör saldırısıyla karşılaşan devleti eleştiriyor, tıpkı AB ülkeleri gibi "OHAL kaldırılsın" diyordu. Fransa'da birkaç kez bombalar patlayınca OHAL ilan ediliyor, uzatılıyor, hiçbir ülke gıkını çıkarmıyordu.
Fransız işadamları kabak gibi ortaya çıkıp devletlerini eleştirmiyordu.
Daha da ötesi bizim TÜSİAD "Aman" diyordu...
"Avrupa'yı incitecek sözler söylemeyelim" çağrısı yapıyordu devlete... "Asla incitmeyelim" dediği Avrupa ne yapıyordu peki? Binlerce polisi, askerimizi, insanımızı şehit eden PKK'ya başkentlerinde ofis açıyordu. 15 Temmuz'un katillerine "Gelin bize sığının, sizi koruruz" çağrıları yapıyordu. Türkiye'ye saldıran ne kadar terörist varsa hepsine kucak açıyordu. Biz incinmeyi bırakın, KATİLLERİMİZE tatil yaptıranlar nedeniyle deliye dönüyorduk. O TÜSİAD ki, bizi deliye döndürenlere bugüne kadar tek kelime etmiyor, "Katilleri koruyan demokrasi havarileri" diye bugüne kadar tek cümle kurmuyordu. Bizim söylemlerimiz, "düşünce özgürlüğü" dersleri veren BATI'da kimseyi yaralamıyor, öldürmüyordu.
Ancak Avrupa'nın icraatları binlerce insanımızı mezara gömüyordu. Ve içeride, katillerin hamisi Avrupa'nın sözle dahi incitilmemesi için kendini ortaya atanlar vardı. Bizi yıllarca şırınga ettikleri EZİKLİK sistemiyle yönetmişlerdi. Terörist katillere para, silah ve YASTIK yağdıranlara tek laf etsek dışarıdan "HÖT", içeriden "HOOP" diyorlardı. Tam 17 yıl Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde görev yapan sevgili Ali Baransel ile sohbet ettik dün. En uzun süreli Dışişleri Bakanımız İhsan Sabri Çağlayangil'le yaptığı bir görüşmeyi anlattı. Çağlayangil, Fahri Korutürk'ün yerine Cumhurbaşkanlığı'na vekalet ettiği dönemde DEVLETİN HAFIZASI Ali Baransel'e bakın ABD'yi nasıl anlatıyor?
"ABD dünyada demokrasi ve insan haklarının öncülüğünü yapmaktadır. Bunu adeta kutsal görevi saymaktadır ancak tarihini incelediğimizde insan hakları sicili çok da parlak değil. Ulusal çıkarlarını korumak adına demokrasi ve insan hakları konularını es geçebiliyor. Dünyanın süper gücü olarak takip ettiği politikaların ELEŞTİRİLMESİNİ ve kınanmasını asla hazzetmiyor. Tarih, eleştiren ülkelere yaptığı çeşitli tondaki YAPTIRIMLARLA doludur."
Bize yıllarca sopayla, darbelerle gelenler, ülkemizi "BATI'yı eleştirirsen yanarsın" diyenlerle yönettiler. Yediğimiz tüm dayaklara rağmen ELEŞTİRİ HAKKIMIZ dahi YOKTU. Ali Baransel bunun en hafif tonuna Çankaya Köşkü'nde basın sözcülüğü yaparken tanık olmuştu. Yunanistan, Kıbrıs Barış Harekatı'na NATO müdahale etmediği için askeri kanadından ayrılma kararı almıştı.
Sonra tekrar girmek istedi. NATO üyesi bütün ülkelerin buna "Evet" demesi gerekiyordu.
ABD arabuluculuk görevini üstlendi. Türkiye doğu Ege hava sahasının kendi kontrolünde olması kaydıyla Yunanistan'ın tekrar NATO askeri kanadına girmesine "Evet" diyebileceğini iletti. Ankara'nın isteğinin yerine getirileceği SÖZÜ verilerek Yunanistan tekrar NATO'nun askeri kanadına girdi. Ancak ne yazık ki Türkiye'nin isteği yerine getirilmedi.
İşte o günlerde ABD'nin Kara Kuvvetleri ve NATO'nun da askeri kuvvetler komutanı olan B. Rogers'ın görev süresi dolmuştu.
Cumhurbaşkanı Evren'e veda ziyareti için Ankara'ya gelmişti. Görüşmede Evren ABD'nin verdiği sözde durmamasını eleştirdi ve kınadı. Baransel de sözcü olarak basına "Cumhurbaşkanı sert konuştu" diye açıklama yaptı. Olay "ABD'yi fırçaladık" diye gazete manşetlerine taşındı. O sabah ABD Büyükelçiliği'nden, Beyazsaray'a uzanan yoğun bir telefon trafiği yaşandı. ABD'ye karşı küçük düşürücü bir hava estirildiği ve derhal bunun düzeltilmesi isteniyordu. Bize ELEŞTİRME HAKKI dahi tanımayanlar, Ege'de verdikleri SÖZÜ YUTMA hakkına SAHİPtiler. Çünkü EGE'yi İT DALAŞI denizine çevirmek istiyorlardı, bunu başardılar.
Ancak kölelik sisteminde rastlanırdı bu yöntemlere. DAEŞ-PKK-FETÖ kırbaçlarını şaklatan Batılı "Sahipleri" eleştirmek bazılarımıza göre kimin haddineydi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün "2. Kurtuluş Savaşı yaşıyoruz" diye boşuna söylemiyor. Bu ülkedeki kırbaçseverler ne derlerse desinler, Ankara'nın kölelikte kalmasını isteyenler kaybedecek.
İncinenler incinsin, Milli İncilerimiz yolda...
Batı'nın maşası teröristlerin kılcal damarlarını dahi çekecek GÖKTÜRK-1 uydumuz dün uzaya fırlatıldı. Köleler bırakın uzayı, evin kapısından çıkamaz!