Tarihi 27 Ekim 2016

Göklere uzanmak

O bir yabancı düşmanı. Ülkesinde yaşayan göçmenlerin sürülmesi için kampanya başlattı. "Karakoyunlar sınır dışı edilmeli" diyerek. Onunla bir röportaj yaptılar. Karakoyunlar'ı sordular.
"İslamcılık konusunda endişelenmek için geçmişte yeterince sebep var" diyordu o röportajda. Tayyip Erdoğan'dan hoşlanmadıklarını söylüyordu.
"Geçmişte minareleri süngüye benzeten oydu" diyordu. Peki nesini sevmiyordu minarelerin? Adam cevaplıyor, aynen şöyle diyordu;
"Böyle, aniden cehenneme yükselen oklar gibi sivri sivri gökyüzüne yükselmeleri..." Evet adam gökyüzüne yükselen minarelerden rahatsızdı. Yaşadığı şehirde gotik katedrallerin çan kuleleri de gökyüzüne yükseliyordu ama adam, "Yoo onlar dengeli bir görünüme sahipler... Minareler ise...
Ne bileyim çok inceler" diye savunuyordu kendini. Minarelerden rahatsız olan adam röportajı Hürriyet Gazetesi'ne veriyordu.
İsviçre Halk Partisi'nin Cenevre örgütü başkanıydı. Adı SOLİ PARDO'ydu. O bir İzmirli Levanten'di. Babası ise İnönü'nün talimatı ile Türk Ordusu'nda subay yapılan mason Jozef Pardo idi. Süleyman Yeşilyurt, Yaz-Boz'da çok güzel anlatmıştı mason subay Jozef Pardo'yu... "Moon tarikatı üyesi ve mason CHP'li Kasım Gülek devreye girdi. Sebatayist ve Büyük İzmir locası ile Ehram localarının kurucusu, İzmir'in en zenginlerinden Nüshet Hamdi Çançar ile Fetullah Gülen'i tanıştırdı.
Nüshet Hamdi Çançar da Fetullah Gülen'i PARDO AİLESİ ile tanıştırdı.
Toplanan himmet paraları yıllarca PARDO ailesine taşındı ve işletildi." Dönelim İsviçre'ye... 1 okul, 9 dershane, 8 dernek ile İsviçre'de yayılan, gazeteler çıkaran FETÖ, kendisiyle uğraşan Türk işadamlarını havaalanlarında polislere tutuklatacak kadar bu ülkede güç kazanıyor. Jozef PARDO ailesine işlettirilen himmet paraları, artık dünyanın sayılı kara para aklama merkezlerinden İsviçre bankalarına yatırılıyor. Ve İsviçre'de minareleri yasaklatan HALK PARTİSİ iktidarda... Yani himmet paralarını yıllarca işleten Jozef Pardo'nun minarelerden nefret eden oğlu SOLİ PARDO'nun partisi..! Ve "Karakoyunlar sınır dışı edilmeli" kampanyası ile iktidara gelen o HALK partisinin İsviçresi, FETÖCÜLER'E en çok kucak açan Avrupa ülkelerinin başında geliyor. İzmir'de başlayıp, minareleri yasaklayanların iktidara taşındığı ülkeye uzanan ilişkiler yumağı.
Yabancı gazetecilere basın toplantısında "Beni Türkiye'ye vermesinler. Batı'nın hizmetindeyim" diyen bir teröristbaşı.
Mason localarından, NEO-CONLARA, ABD başkanlık seçimlerinde milyonlarca dolarlık bağışlardan CIA'ya kadar uzanan bir yapı. Hiç düşündünüz mü mesela neden Kırgızistan'da bu kadar palazlandılar? 6 milyar dolar bütçesi olan bölgenin en fakir ülkesinde parayla satın alamayacağınız siyasetçi, asker, bürokrat yok.
İngiliz gazeteleri, cezaevlerinde FETÖCÜLER'E işkence yapılıyor diye dün adeta kampanya başlattılar. Mağdur edebiyatını sayfalarından taşırdılar. Nasılsa içimizde de bu kampanyaya katılacak çok zavallı vardı. İngiliz basını bununla da yetinmedi, darbe girişiminden sonra Avrupa ve Amerika'ya kaçan ve siyasi sığınma isteyen FETÖCÜ akademisyenleri göklere çıkarıp "Türkiye'de beyin göçü başladı" diye yazdılar. Onlar "Hain göçü" diye asla yazamazlar. Asla ölen 251 vatandaşımıza, yaralanan binlerce insanımıza sayfalarında yer vermezler. Uçaklarla bombalanan, helikopterlerle taranan şehitlerimizin aileleri, eşleri, çocukları ile röportaj yapmazlar. 5 trilyon dolarlık Kerkük-Musul petrollerini yeniden paylaşmak adına oturdukları masalardan uzak tutmak için FETÖLER'E ihtiyaç vardır. PARA'yı takip etmezsen hiçbir şeyi anlayamazsın.
Himmet paralarının yıllarca Jozef PARDO'ya neden teslim edildiğini hiç anlayamazsın.
Erdoğan'dan ve minarelerden nefret edenlerin neden dinler arası diyalogculara kucak açtığını hiç ama hiç anlayamazsın. Serdar Turgut, tıpkı FETÖ gibi Hillary destekçisi Amerikalı bir diplomatla yaptığı görüşmeyi aktardı köşesinde... Amerikalı diplomat diyor ki;
"Bugüne kadar çalıştığımız tüm dünya liderleri bize kapalı kapılar ardında 'Yurt içinde halka yaptığım konuşmalara bakmayın. Onlar iç politika gereği. ABD ile ne gerekiyorsa yaparız' diyorlar. Erdoğan ise halka ne derse bize de aynını söylüyor. Aramızda konuşma imkanı kalmıyor" ABD'li eski Büyükelçi Jefrry de "Erdoğan selam çakmıyor, bize yaltaklanmıyor, onun için sevilmiyor" diyordu. Göklere uzanan değil, eğilip bükülen minareler istiyorlar. FETÖ de PKK da bunun hizmetçisi!