Tarihi 29 Eylül 2016

Hoşt geldiniz

Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanıyordu. Kabus görenler vardı. Ellerindeki medya ile saldırıya geçtiler, Erdoğan'ı "Diktatör" ilan ettiler. Sahip oldukları ekonomik silahları da ateşlediler. Kredi derecelendirme kurumlarından Fitch ile "Türkiye'de siyasi risk var" füzesini gönderdiler.
Yatırımcılara "Aman Türkiye'ye gitmeyin" çağrısı yaptılar.
Dünyanın temeline dinamit koyan, kaoslardan ve kandan beslenen akbabalara, yıllarca anlattığımız Para İmparatoru Hanedanlara uzanan bir tasmanın ucundaki havlama merkeziydi Fitch. Sadece o mu? Moody's ve Standart&Poors gibi kredi derecelendirme kurumları da Rotschild hanedanının şatolarını koruyan pitbullardı. İkisinin de büyük ortağı aynı isimlerden oluşuyordu. S&P Amerikan halkını dolandırmaktan 1.5 milyar dolar ceza aldı, Moody'se de 2 milyar dolar ceza yolda. Hepsinin arkasında da dünyayı sömüren ailenin kasası Amerikan Merkez Bankası FED vardı. Paranın olduğu her yere ahtapotun kolları ile girip soymadık yer bırakmıyorlardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağı Amerika'dan kalkarken aynı anda Moody's denen bu Baron köpeği, normal teamülleriin dışına çıkarak bir ay öncesinden türkiye'nin "Kredi" notunu açıkladı. "Düşürdük, Türkiye'de risk var" dedi. Belli ki, sahipleri operasyon çekiyor, Türkiye'den milyarlarca doların çıkmasını bekliyordu. Ortada fol yok, yumurta yoktu.
Türkiye'nin ekonomik göstergeleri bir çok Avrupa ülkesinden daha öndeydi. Büyük yatırımlar hızla devam ediyordu. Yunanistan battığında, "Bittik" diye kapı kapı gezip dilencilik yaptığında aynı Moody's notunu dört puan birden yükseltiyordu. Peki neler oluyordu... Yunanistan örneğü bir yanda, güçlü ekonomisi ile Türkiye diğer yanda...
Böylesine tezat kararlar neden ortaya çıkıyordu? Aslında derinlerde çok büyük bir telaşın dışa vurumu vardı. Hadi gelin şöyle bir yolculuğa çıkalım. Moody's müşterileri kimler? Küreselel sömürücüler, baronlar, işletmeleri yabancı sermaye ayağı ile ucuza kapatıp karlarını katlayanlar, icra ve hacizle gasp edilenleri, yok edilenleri, batırılanları takip edip sepetine koyanlar, leşle beslenen akbabalar... Moody's notumuzu düşürürken bunları uyarıyor. "Türkiye'de risk var" derken aslında "Artık bu ülke kolay lokma değil" demek istiyor. Türkiye'nin MİLLİLEŞTİĞİNİ, emperyalistler için tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Ekonomisinin güçlendiğini, küresel Moody's oyunları ve darbelerle kaosa sokulamayacağını teyid ediyor. Tel Aviv-Londra-New York eksenindeki küresel güçlere, entrikalarının yetersiz olduğunu, Türkiye üzerindeki oyunların zayıf kaldığını fısıldıyor. "Bu planlarla vurucu-yok edici, kanını-iliğini kurutucu darbeler vuramayız" çağrısı yapıyor. Yunanistan'ın batarken bile kredi notunu yükseltmesi boşuna değildi. "Gidin batmış ülkenin batmış şirketlerini kelepir fiyatına toplayın. Her şey orada sudan ucuz" diyerek notunu yükseltiyor ve cazip hale getiriyordu. "Tüm çalışmalar sonuç verdi, Yunanistan artık sizin" diyordu. Türkiye artık eski Türkiye değil. Hızla BATI'nın enerji geçiş yolu ve ENERJİ MERKEZİ olma noktasına taşınıyor. Alt yapı yatırımları hızla devam ediyor. Dünya küçülürken, Türkiye büyüyor. Ve adamlar defalarca saldırdıkları, operasyon üzerine operasyon çektikleri, darbelerle, maşalarla vurdukları Ankara'yı ele geçirememenin kahrından deliriyor. Üzerine bir de özellikle savunma sanayiinde MİLLİ SİLAHLARINI üreten, ben bu yazıyı yazarken bile Kandil'den Suriye'ye terör yuvalarını YERLİ üretimle vuran Türkiye bu baronlara milyarlarca dolar kaybettiriyor. Artık hızla yabancı silah tüccarlarının müşterisi olmaktan çıkıyoruz.
Savaş uçağı dahil büyük projeler yolda. Biz kullanacağız ama yakın zamanda onların pazarlarına da gireceğiz. Unutmayın, İran'a yıllarca ambargo uyguladılar. O İran, yerli nükleer silahlarını yaparak bölgesinde güç oldu. Rusya'ya ambargo uyguladılar, Moskova öz kaynaklarına yönelerek Millileşti. Her saldırdıklarında milyarlarca dolar kaybettiler. Onun için Putin'i daha dün bir yayın organında bir kez daha DİKTATÖRLERİN baş listesine koydular. Ankara'yı ele geçirmek için her yolu denediler, ekonomimizin dibe vurması için BATIRMA operasyonları yaptılar. Bir türlü başaramadılar. Şimdi ekmeğini çalamadıklarının üzerine Moody's gibi Pitbulları sürüyorlar. Ve ellerindeki medyadan da onun için havlıyorlar. Ankara da her defasında "HOŞT geldiniz" diyor!