Tarihi 5 Mayıs 2016

Ölülerden merdiven

Bir yıldır bu sütunlarda "Türkiye Avrupa Birliği'ne doğru adım adım gidiyor" diye yazıyorum. Mail atarak benimle dalga geçenler oldu.
"Vizesiz Avrupa'yı rüyanda görürsün" diyenler çıktı. Ve dün Avrupa Birliği Komisyonu, Türk vatandaşları için "VİZESİZ AB" tavsiye kararı aldı. İçerideki kısır tartışmalardan, dışarıdan gelen saldırılarla boğuşmaktan, sınırlarımızdan içeriye taşan terör belasından dolayı "Kendimizi", "Gücümüzü" göremez olduk, körleştik. Türkiye son yıllarda otobanlar, köprüler, tünellerle 100 yıllık tarihinin en büyük alt yapı yatırımlarına yöneldi. Üniversitelerde derslerde alt yapının beraberinde nasıl üretimi, sanayileşme ve kalkınmayı getirdiği uzun uzun anlatılır.
Türkiye son yıllarda yaptığı bu muazzam alt yapı yatırımlarının dönüşünü önümüzdeki on yıl içinde katlayarak alacak. Dünya ekonomik krizlerle boğuşurken, Türkiye terör ve her türlü saldırıya rağmen büyümeyi sürdüren birkaç ülkeden biri olarak tüm dünyada parmak ısırtıyor. Geçtiğimiz hafta da uluslararası önemli kuruluşlar, önümüzdeki dönemde ekonomisi atılım yapacak bir elin parmağı ülke arasında Türkiye'yi ikinci sıraya koyuyordu. Büyüyen bölgesinde ve dünyada Küresel GÜÇ haline gelen Türkiye haliyle birilerini rahatsız ediyor. Bir bakıyoruz, "Türklere Vizesiz AB" kararına en büyük tepki Londra'da basılan gazetelerden geliyor.
Kendileri AB'den çıkmayı referanduma götürürken, bizim bu kapıdan adım atmamız onları neden böyle yakından ilgilendiriyor ve hatta ürkütüyor? Onlar tehdit olarak görüp kaçmaya çalıştıkları AB'de bizi neden görmek istemiyorlar? Böyle bir ortamda Avrupa ile didişen Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü niçin dün ortaya çıkıp "Türk yönetimi Osmanlı İmparatorluğu'nun eski gücünü geri getirmek istiyormuş gibi bir izlenim bırakıyor. En azından Türk yönetimini politikasının tüm bileşenleri böyle bir tablo ortaya koyuyor?" diyor. Neden "Osmanlı İmparatorluğu'nun sonunun ne olduğunu hepimiz biliyoruz?" diye tehdit savuruyor? Ve dahası İngiltere'nin en büyük sendikası Unite the Unıon ile üçüncü büyük sendika GMB işi gücü bırakmış İngiliz Parlamentosunda bir araya gelip "KAMPANYA" başlatıyorlar. İngiliz hükümeti parlamento kapılarını açarak, onbeş milletvekili de imzaları ile neden bu kampanyaya destek veriyor. Niçin Londra'da "Öcalan'a özgürlük" kampanyası başlatıyor sendikalar. Sendikalar İngiltere'deki işçilerin hakları dururken neden İngiliz İstihbaratı MI6'nın dolmuşuyla İmralı'yı birinci gündem maddeleri yapıyorlar? O İngiltere'de devletin resmi kanalı BBC "Suriyeli muhalifler katliam yaptı" diye haber yapınca spikerleri istifa etmişti. "Evet yalan haber yaptık, özür dileriz" dediler. Neden yalan haberler yaparlar, sınırımızın hemen ötesinde Türkiye'nin desteklediği muhaliflerle ilgili? Ve Türkiye'ye vizesiz AB yolu açılmasına "İfade özgürlüğü yok, ne işi var Avrupa'da" diye niye saldırırlar? Daha geçen hafta "İsrail Amerika'ya taşınırsa Filistin sorunu çözülür" diyen İngiliz milletvekillini niçin linç ederler? İfade özgürlüğü İsrail'e gelince neden İDAM edilir, ifade edenin milletvekilliği askıya alınır? Bir İngiliz milletvekili niçin "DAEŞ'i İran'a tercih ederiz" diyen İsrail'e kurban verilir? Suriye'de PKK kamplarının dibinde İngiliz askerlerinin işi nedir? Cevaplar aslında soruların içinde sırıtıyor? Terörden ve onun getirdiği KAOSLARDAN beslenenler ve sömürdükleri ülkelerden kopmak istemeyenler, tek geçiş yolu ANKARA'yı almak için her yolu deniyor. Size dün Birleşik Krallıktaki entrika olimpiyatlarını anlatan Game of Thrones dizisinden bahsetmiştim.
3.sezonda müthiş bir cümle bakın günümüzü nasıl özetliyor; "KAOSLAR bir çukur değil, bir MERDİVENDİR ." Çıkarsın üzerine, tırmanırsın gitmek istediğin yere.
PARANIN FİRAVUNLARI tarafından kurulan İsrail'in Bakanı tarafından New York Times'a "Bizim Suriye için önerdiğimiz en önemli çözüm çözümsüzlüktür" denmesi boşuna değildir. PARADORLAR, çözümsüzlüklerden, onun getireceği ölümlerin cesetleri üzerinden DOLAR bulutları üzerine çıkan akbabalardır. Evet terör, ondan beslenenlerin Ankara'ya dayamak istediği bir merdivendir. Teröristlerin cesetleri de o merdivenin basamaklarıdır. O basamaklarda ölülerin cesetlerine basan sahiplerinin çizmeleri gezinir. Ankara 100 yıldır üzerine dayatılan merdivenleri kırmak için ilk kez son dönemde büyük mücadele vermektedir.
Yanında olan kazanır...