Tarihi 26 Kasım 2015

Putin'e mektup

Rusya Büyükelçiliğine... Sayın Elçi; Sizden bir ricam var.. Tüm samimiyetimle bir istekte bulunacağım. Aşağıda kaleme aldığım mektubu lütfen Devlet Başkanınız Putin'e iletin...
Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin; Siz değil misiniz Ukrayna'nın Rus sınırında yaşayan soydaşlarınıza saldırı var diye tanklarınızla ve ağır silahlarınızla o bölgeye giren!
Siz değil misiniz çok sayıda Rus yaşıyor, hayatları tehlikede diyerek Kırım'a girip bu ülkeyi ilhak eden? Ve sizin değil mi daha önce Türkiye sınırını defalarca ihlal eden uçaklar?
Tüm dostane uyarılara rağmen tekrar sınırımızı patavatsızca ikinci kez ihlal etme saygısızlığında bulunan uçak da sizin değil mi? Dünya hukukunda ve sınır ihlallerinde ne olacağını bile bile, Batı'nın neredeyse tamamından ambargo yerken sizinle etini, sütünü, ekmeğini paylaşan...
Ambargocu BATI'nın çatılan kaşlarına rağmen ticari ilişkilerde sizinle zirveyi yaşayan bir DOST ülkeyi neden ikinci kez uçaklarınızla TACİZ etme ihtiyacı hissediyorsunuz? Neden? Dost Dostun TACİZCİSİ olur mu? Hangi kitapta yazıyor bu?
Sayın Putin; Uçağınız düştükten sonra çıkmış diyorsunuz ki; "Arkamızdan bıçaklandık." Arkadan bıçaklamak "Dostlar tarafından vurulmak" anlamına gelir. Peki sizin uçaklarınız DOST ülkeyi uçaklarıyla birden fazla TACİZ ederken bu ne anlama geliyor? "Sırtından sıvazlamak" mı? Madem ki dosttuk ve arkadan bıçaklandığınızı belirtiyorsunuz... Yaşanan olayın tam tersi hayata geçseydi ne olurdu?
Biz defalarca Rus sınırını SAVAŞ UÇAKLARIMIZLA ihlal edip DALGA geçer gibi TACİZCİ takılsak tavrınız ne olurdu? Sırtımızı mı sıvazlardınız? Öpüp koklar mıydınız?
Sayın Putin; Ukrayna ve Kırım'da Rusları korumak adına yaptıklarınızı bilmeyen yok. Gelin şimdi tersten gidelim... Suriye'de 2.5 milyon Rus yaşasa... Ve bunlar DAEŞ terör örgütünün hedefinde olup saldırıya uğrasa... Can havliyle bir dağa sığınsa...
Ne yapardınız? Ve daha da ötesi...
O Rusları, Türk savaş uçakları havadan tonlarca bombayla, savaş gemileri, denizaltıları denizden binlerce füzeyle vursa, öldürse... Kollarını, bacaklarını, kafalarını parçalasa...
Ne derdiniz? Şimdi sizin yaptığınız ne? DAEŞ'in saldırdığı Türkmenleri, "Bunlar DAEŞ'e yardım ediyor" diye komik bir yalana sığınarak vurmanızı nasıl izah edeceksiniz?
Bakın Türkmen demek ayrı bir ırkı ifade etmiyor. O insanlar, yüz yıl önce bu topraklardan oraya HAC güvenliğini sağlamak için gönderilmiş Türk oğlu Türkler...
Şimdi siz uçaklarınızla o Türkleri, soydaşlarımızı öldürüyorsunuz.
Kafalarını, kollarını parçalıyorsunuz...
Binlercesini yerinden yurdundan edip, panik halinde canını kurtarmak için kaçacak yer aramaya sevk ediyorsunuz?
Hani DOSTTUK? Dost, Dostun kafasını, kolunu, bacağını paramparça eder mi? Şimdi kalkmış diyorsunuz ki; "Sırtımızdan bıçaklandık."
Sayın Putin; Sizi sırtınızdan bıçaklanma duygularına iten olaydan çok daha önce biz dost bildiğimiz şahsınız tarafından "KALBİMİZDEN BIÇAKLANDIK."
Evet siz bizi kalbimizden bıçakladınız.
Dost dediğiniz Türkiye'de milyonlarca insan kahrından ölüyor, sizin uçaklarınızın Türkmenlere, soydaşlara, akrabalarımıza bomba yağdırıp kafa, kol, bacak koparma operasyonunuzu izlerken...
Hem de sınırın dibinden... Hem de 500 metre ötemizden... Sizin yaptığınız ne? Gözümüzün içine BIÇAK sokmak değil mi? Kalbimizin bağrına BIÇAK SAPLAMAK değil mi?
Sayın Putin; Siz bilmiyor musunuz?
Suriye'de her öldürdüğünüz TÜRK BİZİM KALBİMİZ!.. Siz "Sırtımızdan bıçaklandık" demeden çok daha önce, biz KALBİMİZE Moskova'dan batırılan bıçağın acısını yaşıyoruz... Ve ölülerimizi toprağa veriyoruz.
Bunun farkında olamayacak kadar kör müsünüz? Ölüm yağdıran uçaklarınızla TAZİYE evine çevirdiğiniz ülkemizi daha fazla TACİZ etmeyin!
Kalbimize saplanmış bıçağınızı alın gidin!