2- TÜMÖRLER GİZLİCE BÜYÜYOR
Pankreas kanserinde olduğu gibi, bazı kanserli hücreler devasa boyuta ulaşmadan fark edilemiyor ve bu yüzden bu tip kanserlerde ölüm oranı yüksek. Erken tanının önemi üzerinde duran bilim insanları, prostat ve göğüs kanserinde erken tanının işe yaradığını ve prostat kanseri için %99 göğüs kanseri içinse %33 iyileştirme olduğunu söylüyorlar.
KAN DEĞERLERİNİ ÖLÇME (ÇÖZÜM)
ABD'deki Pensilvanya Üniversitesi, 700 kanserli ve kansersiz hasta üzerinde yapmış olduğu deneyde, pankreastaki kanserli hücrelerin kana, özel proteinler (thrombospondin ve CA19-9) bıraktığını
keşfetti. Alınan kan örneği, kandaki protein değerlerini ölçebilen özel bir cam çubukta test ediliyor. Erken tanı açısından çok işlevsel olan bu çubuk, günümüzde yüksek maliyetli olsa da gelecekte sıradan bir kan değeri ölçme aleti olabilir.
3 -HER TÜMÖR FARKLI
Her bir kanserli hücre diğerinden farklı olduğundan her birinin de tedavisi de farklı. Bulunan herhangi bir tedavi bir hastada işe yarıyorken, diğer bir hastada yaramayabiliyor. Bu farklılık her birinin farklı hücrelerde ürüyor olmasından kaynaklı.
TÜMÖRLERİ SINIFLANDIRMA (ÇÖZÜM)
Her bir kanserli hücreyi DNA'sına ya da proteinlerine göre bir veri tabanı üzerinde sınıflandırmak. Sınıflandırılan her hücrenin bölümünde, tedavi şekli de belirtilecek. Bu uygulama günümüzde kullanılsa da, bilim insanları veri tabanını geliştirebilmek için çalışmalarını sürdürüyorlar.
4- KANSERLİ HÜCRELER, BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ ETKİSİ ALTINA ALIYOR
Bağışıklık sistemimiz, vücudumuzu her türlü hastalıktan korumaya çalışsa da kanserli hücreler, bunu engelleyebiliyor. Belirli nörotransmitterler yardımıyla, bu hücreler bağışıklık sisteminin düzenini bozuyor ve işlevini yitirmesine neden oluyor.