Kadınların kalbi krize meyilli

Damar yapısı erkeklerden farklı olan kadınlar, kalp hastalıkları açısından daha riskli durumda. Üstelik kadınların yaşadığı kalp krizi, göğüs ağrısı şikayetiyle de belirti vermiyor

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 21 Ocak 2017 Güncelleme 21 Ocak 2017, 00:00
Kadınların kalbi krize meyilli

İÇİNDEKİLER

Kalp hastalıkları 'erkek hastalığı' olarak kabul edilse de, kalp krizi kadınlarda bir numaralı olum sebebi. 80'li yıllardan gunumuze toplam kalp krizi gorulme oranı azalırken, 40-50 yaş arasındaki kadınlarda bu oran giderek arttı. Oyle ki; erkeklerde kalp krizi sonrası olum oranı yuzde 36 iken, kadınlarda yuzde 47 seviyelerinde. Ulkemizin kadınlarda kalp krizi nedeniyle olum oranı acısından Avrupa birincisi olduğunun altını cizen Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nalan Karadağ; "Kadınlar kalp yetersizliği ve inme acısından da erkeklere gore daha riskli durumda" dedi. Dr. Nalan Karadağ, kadınlarda kalp krizi riskini artıran hastalıkları şoyle sıraladı...

Hamilelik diyabeti: 20 yıl boyunca hamilelik diyabeti olan kadınların izlendiği bir araştırmaya gore; diyabet ve diğer metabolik sorunlar, henuz belirtileri ortaya cıkmadan once bile kadınlarda damar kireclenmesini tetikleyebiliyor. Erken yaşlarda kalp ve damar hastalıkları görülme riskini yükseltebilen bu durum nedeniyle, kadınların kalp hastalıkları yonunden daha erken yaşta takip edilmesi onemli.

Polikistik over: Polikistik over sendromu olan kadınlarda, kalp damar hastalığı riskini artıran coklu risk faktorleri bulunuyor. Bu faktorler arasında erkek cinsiyet hormonlarının yuksekliği, santral obezite, insulin direnci, şeker intoleransı ve kolesterol duzeylerinin artması yer alıyor. Polikistik over, kadınlarda damar kireclenmesi riskini de iki kat artırabilen bir hastalık.

Hipertansiyon: Hamilelik sırasında gelişen hipertansiyon uzun donemde kadınlarda kalp hastalığını 6 kat, diyabet riskini ise 3 kat artırıyor. Bu riskin doğumdan sonraki ilk 5-10 yıl icinde bile ortaya cıkma ihtimali mevcut.

Menopoz: Menopozun olumsuz etkilerinden korunmak icin yapılan tedaviler kalp hastalıkları riskini artırabiliyor. Hormon tedavileri, hem kanın pıhtılaşma eğilimini hem de kalp damar hastalıkları riskini yukseltiyor.

Meme kanseri: Uygulanan kemoterapi-radyoterapi doğrudan veya dolaylı yoldan kalp hastalığı riskini artırıyor.

Otoimmün hastalıklar: Bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırması sonucu gelişen bir hastalık grubu olan otoimmun hastalıklar, ozellikle genc kadınları tehdit ediyor. Romatizmal hastalıklar kalbi vuruyor.

BELİRTİLERE DİKKAT
Kadınlarda kalp krizinin sıklıkla standart göğüs ağrısı şeklinde belirti vermediğine dikkat çeken Dr. Nalan Karadağ, bu yüzden ciddi sorun yaşadığını söylüyor. Kadınlarda sıklıkla görülen kalp krizi şikayetlerinin; nefes darlığı, aşırı yorgunluk, çene veya dişlerde ağrı, kollarda ağırlık hissi ve haftalar öncesinden başlayan hazımsızlık olabildiğini belirten Dr. Karadağ; doktor muayenesi gerektiren belirtileri ise şöyle sıralıyor: "Ani bastıran yorgunluk, nefes darlığı, göğüs üzerinde baskı hissi, mide ağrısı, boyun, sırt, çene, sağ kol ve sağ omuzda ağrı, ani soğuk ter boşalması gibi durumlarda hemen doktora gidilmesi gerekiyor."

FARKLARI NELER?
Kadınlarda kalp boyutları daha küçüktür.
Hormonal olarak östrojen ve progesteron baskındır.
Damar yapısı daha incedir, kalp damarlarındaki darlıklarsa daha uzundur.
Kalbin atım hacmi yüzde 10 daha azdır.
Nabız sayısı daha yüksektir.
Adet döngüsü, kan pıhtılaşmasında ve elektrokardiyografi (EKG) bulgularında değişikliklere yol açar.