HAYATTAN ZEVK ALMAZLAR
Depresyonun her 10 erkek ve 5 kadından birinde yaşam boyunca görüldüğünü, insanların yüzde 20'sinin hayatlarının bir devresinde depresyona girdiğini anlatan Dr. Bayram, rahatsızlığın belirtilerini şöyle sıralıyor: "Depresyonlu kişi yakınları ve çevresi ile ilişki kurmaktan, onlarla birlikte olmaktan kaçabilir. Tıraş olmaz, saçlarını taramaz. Hayattan zevk almamaktan şikayetçidir. Hayatın boş olduğunu ifade eder, ölmekten sık bahsederler." ne yapmamalı ? Depresyonlu hastaya 'Kafanı takma, üzülme , bunlar düşünmeye değer mi? Aldırma, meseleleri olayları kafanda büyütme' dememeli. Böyle söylenmesi onu ciddiye almamış hissi uyandırır. Genellikle yapılan yanlışlardan biri de depresyonlu hastaya seyahat veya yaşadığı ortamı değiştirmeyi tavsiye etmektir. Depresyondaki kişi hastalığı beyninde taşır. Belirtiler nereye giderse gitsin onlarla birlikte gider.
SUÇLULUK DUYGUSU ARTAR
Kötü görüntüsünün kendilerini üzdüğü söylenmemelidir. Böyle davranılırsa depresyonlu kişi çevresindekileri üzdüğünü düşünür, depresyonu daha da artar, suçluluk duyguları gelişir. Yakınlarını üzdüğünü düşündüğü için hayattan zevk alamama duyguları artar. Ölme isteği belirtileri ve teşebbüsleri görülür. Sorunları ertelenmemeli, sorunların nedeni ile yargılanmamalıdır.
NASIL YAKLAŞMALI?
Depresyonlu hasta kızmakla veya 'bizi üzme demekle' iyi olmaz. Tedavi olması için desteklenmelidir. Psikiyatra gitmesi ve bir psikiyatrla işbirliği yapması için ortam yaratılmalı, verilen ilaçların düzenli kullanılması sağlanmalıdır.
İLAÇ SEÇİMİNE DİKKAT!
"Tedavi için doktor, hasta ve hasta yakınının işbirliği gereklidir" diyen Dr. H. İrfan Bayram, depresyon tedavisi ile ilgili akıllardaki soru işaretlerine dair şunları söyledi: "Tedavide antidepresif ilaçlar ile birlikte psikoterapi uygulanmalıdır. Depresyon yalnız psikoterapi uygulanmakla düzelmez. Uykusuzluk şikayeti olan hastalarda sedatif etkisi ön planda olan antidepresif ilaçlar verilmelidir. Kullanılan ilaçlar bağımlılık yapmaz, diyabet, astım gibi hastalıklara neden olmaz. Fakat yeni geçirilmiş bir kalp rahatsızlığında özellikle kalp yetmezliği varsa antidepresif seçiminde ve doz ayarlanmasında dikkatli olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, depresyon tedavi ile düzelen bir hastalıktır."
DOĞAL KORUMA
BAL: Gerçek balın içerisindeki natürel şeker, depresyonik duygularla mücadelede etkilidir. Her gün sabah akşam birer tatlı kaşığı yemeniz yeterlidir.
SARI KANTARON: İçeriğinde maddeler mutluluk hormonu serotoninin salgılanmasını artırır. 2 çorba kaşığı kurutulmuş sarı kantaronu kaynar suya atıp 10 dakika demlendirip için.
KAKULE: Kakule çayı hücreleri gençleştirir ve ruhsal durumunuzu iyileştirerek sizi depresyonlardan uzaklaştırır.
SAFRAN: İçerdiği B vitamini ve karotenoid sayesinde insana huzur ve mutluluk hissi verir.
BALIK: Depresyona maruz kalan kişilerde Omega-3 oranının düşük olduğunu belirtiliyor. Bol miktarda Omega 3 içeren hamsi, sardalye, somon, soya ürünleri ve keten tohumu gibi besinler alabilirsiniz.
ELMA: Hem potasyum ve fosfor, hem de B vitamini bakımından zengindir. Beyin hücrelerini canlandırarak sizi depresyondan uzak tutar. Günlük bir elma yiyerek veya suyunu içerek depresyonun etkilerinden korunabilirsiniz.
KAJU: İçinde, depresyonu engelleyen B6 vitamini ve magnezyum vardır. Sinir sistemimize pozitif sinyaller gönderir. Bir fincan kajuyu toz haline getirip sütle içebilirsiniz.
BELİRTİLERE BAK TEŞHİSİ KOY
Aşağıdaki belirtiler 15-20 günden fazla sürüyorsa depresyonda olabilirsiniz.
* Karamsarlık
* İsteksizlik
* Geleceğe yönelik plan yapamama
* Hayattan zevk alamama
* Kendini tükenmiş hissetme
* Öz güvenini kaybetme
* Kendini işe yaramaz hissetme, küçük görme
* Yaşam kalitesinin düşmesi
* Bedensel yakınmaların artması
* Eskiden zevk aldığı şeylerden zevk alamama
* Yapacağı işleri erteleme ile kendini gösterir.
* Uykusuzluk ve iştahsızlık
* Uykuya sığınma ve iştah artışı
