Doğurganlık biter cinsellik sürer

Menopozun son değil başlangıç olduğunu söyleyen Dr. Şendağ kadınlara, ‘Cinsel hayatın bitmediğini bilin. Bu süreci ikinci bahara dönüştürün’ diye seslendi...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 25 Nisan 2016 Güncelleme 25 Nisan 2016, 02:54
Doğurganlık biter cinsellik sürer

İÇİNDEKİLER

Kadınların hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biri menopoz... Doğal bir süreç olmasına, hatta kadınların alacakları bir takım önlemlerle 'ikinci bahar'a dönüşebilmesine rağmen yine de çoğunlukla buruk karşılanıyor. Yumurtalıkların görevlerini yerine getirememeye başlaması sonucu ortaya çıkan menopoz, kapısını çaldığı kadında birçok olumsuz etkiyi beraberinde getiriyor. En önemlisi de birçok kadın menopozla birlikte cinselliğinin, kadınlığının bittiğini düşünüyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Fatih Şendağ, "Menopozun doğurganlık döneminin bittiği anlamına gelse de cinsel hayatın bittiği anlamına gelmediğini bilin" uyarısı yapıyor. Dr. Şendağ, menopozla ilgili merak edilenleri şöyle anlatıyor...

ADET DÖNGÜSÜ DEĞİŞİYOR
Menopozda yumurtalıklar görevini yerine getiremeyince adet kalıcı olarak sonlanır. Genellikle 45-50 yaşları arasında ortaya çıkan menopozun yaklaştığını gösteren en önemli belirti, adet döngüsündeki değişikliklerdir. Bu dönemde bir veya daha çok adet döngüsü atlanabilir. Adetlerde yoğunluk bakımından bir azalma veya çoğalma olabilir. Adet kanaması da normalden uzun veya kısa sürebilir.

HORMON TEDAVİSİNE DİKKAT!
Menopoza giren her kadına hormon tedavisi verilmemesi gerekir. Daha önceki yıllarda farklı uygulamalar olmasına rağmen son çalışmaların bize gösterdiği sadece orta ve şiddetli ateş basması semptomlarında hormon replasman tedavisi verilmesi yönündedir. Şikayeti olmayan kadınlara sadece adet döngüsünün yeniden sağlanması ve menopoz psikolojisinin düzeltilmesi amacıyla hormon tedavisi verilmesi yanlıştır. Hormon tedavisine yarar-zarar dengesini tartışarak doktorunuzla ortak karar vermelisiniz.

ERKEN MENOPOZUN NEDENLERİ
Kadının
40 yaşından önce adetinin sonlanmasına 'erken menopoz' deniliyor. Ülkemizde her 100 kadından 3'ü menopoza zamansız yakalanıyor. İşte erken menopozun nedenleri...

Anne veya teyze gibi yakın aile bireylerinden birinin menopoza erken girmiş olması.
Hipotiroidi veya kanser gibi çeşitli hastalıklar.
Çevre kirliliğinin artması.
Sigara içmek.
Hızlı kilo vermek ve zayıf olmak.
Stres.
Hareketsiz bir yaşam.
Kromozom bozuklukları.
Ameliyatla yumurtalıkların alınması.

EN SIK GÖRÜLEN

PSİKOLOJİK SORUNLAR

'İşe yaramıyorum' hissi: Bazı kadınlar için menopoza girmek kendini bir kadın olarak yeterli hissetmeme, eksik hissetme gibi bir duygu yaratıyor. Oysa adet görmek ya da doğurabilmek kadınlığın sadece parçaları, yani kadınlık bunlardan ibaret değil!

Daha alıngan ve kırılgan olma: Hormonal değişimler ve psikolojik olarak kadınlar üzerindeki etkiler, kadınları bu dönemde daha alıngan ve kırılgan yapabiliyor. Daha önce iyi kaldırabildiği şeyleri artık kaldıramama gibi bir hale getirebiliyor.

Öfke patlaması: Hormonal değişimler nedeniyle kadınlar uzun vadede içlerinde tutup yeterince tepki verememiş oldukları olaylar nedeniyle çok daha çabuk sinirlenip öfkeleniyor ve tepki veriyor.

ALTIN ÖNERİLER
Yeterli bilgi sahibi olmamanın, menopozla başa çıkabilmeyi zorlaştırdığını söyleyen Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül, bu dönemi rahat geçirmenin yollarını şöyle sıralıyor...
Bu sürecin hayatınız için yeni bir dönem olduğunu kabul edin.
Beslenmenize daha çok dikkat edin. Balık ve sebzeleri bol tüketin.
Haftada 3 gün 30 dakika yürüyün. Sosyal hayattan kopmayın.
Artık 'önce ben' deme zamanı! Kendinizi ve isteklerinizi ön plana alın.
Kendinize yeni meşguliyetler bulun. Keyif aldığınız aktivitelere devam edin.
'Ben hastayım, şuram-buram ağrıyor' deyip kendinizi bırakmayın. Bedeninize özen gösterin.
Sizi yoran, tüketen insanlarla görüşmeyin ya da ciddi sınırlar koyun.

YARIN : RAHİM KANSERİNİ ÖNLEMEK MÜMKÜN

HAZIRLAYAN: HÜLYA BALCI