Utanıp sıkılma ömrünü kısaltma

Rektum kanseri hayatı tehdit ediyor. Doç. Dr. Sezer Sağlam, belirtileri hemoroid ile karıştırıp doktora gitmeye utananların yaşam şansını düşürdüğüne dikkat çekiyor

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 13 Şubat 2016 Güncelleme 13 Şubat 2016, 01:50
Utanıp sıkılma ömrünü kısaltma

İÇİNDEKİLER

TAKVİM'in büyük ilgi gören kanserle mücadele yazı dizisinde bugün rektum kanserini büyüteç altına aldık. İstanbul Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Medikal Onkoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Sezer Sağlam, bu kanserin belirtileri, nedenleri ve tedavi yöntemlerini açıkladı. Türk insanının utandığı için doktora gitmemesinin erken tanı ve tedaviyi geciktirdiğine dikkat çeken Doç. Dr. Sağlam, "Geç kalırsanız sonunuzu kendiniz hazırlamış olursunuz" uyarısı yaptı.

BU KANSER NASIL OLUŞUR?

Kalın bağırsağın makata yakın olan ilk 12 cm'lik bölümüne 'rektum' adı verilir ve bu bölümden kaynaklanan kötü huylu tümörlere 'rektum kanseri' denir. 35 yaştan itibaren sıklığı artmakla birlikte en sık 50 yaştan sonra rastlanır. Rektum kanseri her yaşta görülmesine karşın, hastaların yüzde 90'ından fazlası, 40 yaş ve üzerindedir. Bu yaştan itibaren her 10 yılda risk yaklaşık 2 katına çıkar. Ailesinde kanser veya kalın bağırsak polipi bulunanlar ve ülseratif kolit hastalığı olanlarda risk artar.

BELİRTİ VERİYOR
Türk halkının tuvalet ile ilgili sıkıntısını anlatmasındaki zorluk nedeniyle ne yazık ki sorunlar geç ifade edildiğinde teşhis de geç konulmaktadır. Bu konudaki en önemli belirti dışkılama şeklindeki değişikliktir. Biz buna "tenesmus" adını veriyoruz. Tenesmus tuvalete gidip rahatlayamamaktır. İkinci en sık görülen bulgu ise makattan gelen kırmızı taze kandır. Kanama maalesef halk arasında 'Mayasıldandır', (hemoroid) denilip görmezden geliniyor. Altında yatan sebep ise utanmak. Bundan dolayı tanı aşamasında büyük bir gecikme yaşanıyor. Hastalar hekime ulaştığında hastalık ilerlemiş oluyorlar.

TEDAVİ EDİLMEZSE ŞANS DÜŞER!
Tedavi edilmediğinde hastalığın başka organlara sıçraması yüzde 100'e yakındır. Buna ek olarak acil ameliyatlar gündeme gelir. Acil ameliyatlar her zaman için normal ameliyatlara oranla göre sıkıntılıdır ve kalite anlamında daha düşüktür. Normal ameliyatlara göre başarısız geçen bir cerrahi müdahale hastanın ömrünü kısaltmaktadır. Doktora başvurulmaması halinde hastaların yüzde 85'inde karaciğerde metastaz görünmektedir.

KATI YAĞ VE SİGARA KANSERİ TETİKLİYOR
Margarin tarzı denilen sanayi tipi doyurulmuş yağların kullanılması hastalığın oluşumuna katkı sağlıyor. İkinci önemli faktör ise sigara. Burada bir etken tek başına sebep olmayabilir ama birkaç etken bir araya geldiğinde sorun ortaya çıkabilir. Genetik de hemen hemen bütün kanserler için en önemli risktir. Çiğ meyve ve sebze tüketilmemesi hastalığa davetiye çıkarıyor. Fazla kırmızı et yemenin de rektum kanserine doğrudan katkı yaptığı biliniyor. Yanmış et yemek rektum ve kolon kanserine yatkınlığı artırıyor.

BESLENME ÇOK ÖNEMLİ...
Rektum kanserinden sadece gıda ile korunma yetmiyor. Zeytinyağlı Akdeniz diyeti yapmak lazım. Kırmızı eti uygun bir şekilde pişirmemiz gerekiyor. Günlük 5 kilometre yürüyüş aktivitesinin kanser riskini azalttığı biliniyor. Bunlar da yetmeyebilir. 40 yaşından itibaren kolonoskopi ve gastroskopinin 10 yılda bir yapılması gerekiyor.

HANGİ YAŞ GRUBU TEHLİKEDE?
Çoğu kanserdeki gibi 50 yaş üstü risk başlar ve 40 yaş altı risk azdır. 40 yaş altı hastaların oranı yüzde 5 ile yüzde 7 arasındadır. Mide kanserinde 60 ve 65 yaş üstü kimseler riskli gruptadır.

ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ

Hastalık erken evrede saptandığı zaman ameliyat öncesi radyoterapiye ve kemoterapiye gerek duyulmamaktadır. 40 yaşından itibaren kolonoskopi ve gastroskopi yapılmalıdır. Erken dönemde tanı konulan kanserlerde iyileşme oranı % 80-90 arasındadır. İyi huylu poliplerin kanserleşmeden alınması gerekir.

BOL BOL YOĞURT YİYİN
Kırmızı eti haftada 1 defayla sınırlandırın.
Lahana, semizotu, ıspanak, domates gibi posa bırakacak gıdalara öncelik verin.
Bol bol havuç yiyin, kilo kaybınız varsa havuç suyu için.
Ananas tüketin.
Yoğurt tedavi sırasında en önemli gıdalar arasındadır. Mutlaka ev yapımı yoğurt yiyin.
Her gün 1 çorba kaşığı keten tohumu yiyin.
Bağırsakları yumuşak tutmak ve ağız yaralarına mani olmak için B vitamini kompleksi faydalı olabilir.
Alkol özellikle de bira tüketmeyin. Bu önerileri hayata geçirmeden önce doktorunuzla konuşun.

HAZIRLAYAN: HÜLYA BALCI