İsmi ne olursa olsun bütün terör örgütlerinin hedefi insandır. Bugün bizim kapımızı çalan tehdit unutulmamalıdır ki, bugün sırtını sıvazlayanların da kapısını çalacaktır. Bütün ülkelere çağrıda bulunuyorum. Birlikte, barış içinde yaşayacağımız bir başka dünya yok. Bindiğimiz dalı kesmeyelim, bu ırkçılık, ayrımcılık hastalığına kapılmadan dünyanın ve insanlığın huzuru için elimizi biraz daha taşın altına koyalım. 15 Temmuz'da 248 şehidimizin kanına giren hain, darbeci teröristler bir daha cesaret bulamasın diye, Kandil'e selam duranlara millete selam durmayı öğrenmek için, Pensilvanya'nın karşısında hazır ola geçenlere milletin karşısında hazır ola geçeceğini öğretmek için "evet". SİZ bakmayın bu felaket tellallarına, ne diyor bu tellallar; 'Ülke bölünecek' Yahu bu referanduma 'evet' deyince ülke bölünecek olsa önce Kandil koşa koşa 'evet' der. Onların amacı Türkiye'yi bölmek değil mi zaten? Böyle fırsat geçmiş ellerine teperler mi? 15 Temmuz gecesi ülkeyi bölmek isteyen FETÖ terör örgütü hayır kampanyası yapıyor. Pensilvanya'daki fitne yuvasından 'hayır' oyu talimatı çıkıyor. Bunlar ülkenin menfaatine olan bir şeye evet derler mi, demezler onun için 'hayır' diyorlar. Bakanlar Kurulu'nda Türkiye'nin bölgesi ile ilişkilerini ele aldık. Fırat Kalkanı Harekatı'nı, Menbiç ve Rakka'yı konuştuk. İster dayı ister yeğen olsun, ister kuzen ister kardeş olsun fark etmez. Bunların topunun kökünü kazıyacağız. Terör örgütleri arasında ayrım yapanların şunu iyi bilmesi lazım. Bizim için PKK eşittir YPG, eşittir PYD, eşittir DEAŞ, eşittir FETÖ. Hepsi aynı derecede terör batağına batmış katiller sürüsüdür. Türkiye'nin güvenliği ve çıkarları için bunların hepsi ile amansız mücadelemiz devam edecek. Bab kontrol altına alındı şimdi temizlik yapılıyor. Devleti FETÖ denen illetten temizleme konusunda aralıksız devam ediyoruz. FETÖ elebaşına gelince, ABD'li yetkililerle iade konusunda görüşmelerimiz devam ediyor. Şartlar ne olursa olsun, FETÖ gelecek, hesap verecek. Kılıçdaroğlu halk oylaması için bir ilham peşinde. Nerede bulmuş bu ilhamı, Şili'de. Adamlar bir film yapmış, CHP de ondan medet ummuş. Tamam anladık uzun yıllar halka güvenmediniz, seçkin takıldınız ama hani değişiyordunuz, hani artık halkı esas alacaktınız. Şili'ye kadar uzanacağınıza Şile'ye gitseydiniz, bu ülkenin köylerine, kasabalarına gitseydiniz. Sayın Kılıçdaroğlu bu kafa ile derman bulamaz. Nereye giderse gitsin. Tutturmuşlar, Cumhurbaşkanı partili olur mu? Bal gibi olur. Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanı olmadan önce AK Parti'nin genel başkanıydı, hem Başbakan'dı. Başbakan olarak Türkiye'yi kim imar etti. AK Parti'nin A'dan Z'ye bütün teşkilatı sahada var gücüyle çalışacak inşallah. Merhum Özal'ın, merhum Türkeş'in, merhum Yazıcıoğlu'nun, merhum Menderes'in, Merhum Erbakan'ın, merhum Demirel'in gerçekleştiremediği sistemi hayata geçiriyoruz. Rejim meselesi diyerek meydanlarda konuşacaklar. Rejimin adı belli, Cum-hu-ri-yet. Milletiyle, üniter yapısıyla, 780 bin KM vatan toprağıyla, bölünmez bir Cumhuriyet.
ÜLKÜCÜLER 'ÖNCE MEMLEKET' DEDİ
"Başbakanım ülkücüleri unutma, ülkücüler de yanında" sloganı üzerine bozkurt işareti yapan Binali Yıldırım, "Milliyetçi ve ülkücü kardeşlerim önce memleketim ve önce milletim dediler. Birlikte yola çıktık. Bu bir referandum bu bir genel seçim değil. 16 Nisan'da sandıklara siyasi değil, milli kimliklerle gideceğiz. Evet'te bereket var deyip mührü vuracağız. Tek adam safsatasına inat, tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet için evet" diye konuştu.
