Beyefendiler rahatsız olmuş

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB yetkilileriyle mülteci sorunu hakkında yaptığı konuşmanın tutanaklarının yayınlanmasıyla ilgili konuştu: Edirne'den insanları otobüslere bindirdik, tekrar geri çevirdik. Ama bu bir olur, iki olur. Ondan sonra da, kusura bakmayın, biz de kapıları açarız, hadi hayırlı yolculuklar deriz' Bunu söyledik.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 12 Şubat 2016 Güncelleme 12 Şubat 2016, 02:19
Beyefendiler rahatsız olmuş

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu'nun Mali Genel Kurulu'na katıldı ve konuşma yaptı:

* Bir süredir AB yetkilileriyle Suriyeli sığınmacıların sorunlarına çözüm bulmak amacıyla görüşmeler yürütüyoruz. Sayın Merkel'i ağırladık. Daha önce G-20 vesilesiyle AB Konseyi Başkanı Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Junker'i misafir ettik.

* Her ikisiyle de yaptığımızı görüşmenin ana gündem maddesi Suriyeliler'in sorunlarının çözümü ve AB'nin yapacağı katkılar. Yani mülteci sorunu, konu bu. Birileri bu görüşmenin tutanaklarını servis ederek bize saldırmaya çalışıyor. Ülkemizin ve Suriyeli mültecilerin haklarını ısrarla ve kararlı bir şekilde savunmuşuz. AB'den sözlerini yerine getirmesini, Türkiye'ye karşı samimi davranmasını istemişiz. Yayınlanan tutanaklar bizim için utanç değil, bir ibra belgesidir.

EY BM, SEN NE İŞ YAPARSIN?
* Üstelik bu düşünceleri sadece orada ifade etmekle kalmadım. Her platformda söylemeye devam ettim. Ülkemin çıkarlarını, mazlumların ve mağdurların haklarını savunduğum için şahsıma saldıranlar, bu üsluplarıyla yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu gösteriyorlar. Ne demişim? 'Bize bir kereliğine vereceğiniz 3 milyar avro, bütçemize değildir, mültecileredir. Bunun bu olaylar devam ettiği sürece, devamı gerekir.

* Biz şu ana kadar sizden para gelecek diye 9 milyar doları harcamadık. O bizim misafirperverliğimizin bir gereğiydi. Biz bunlarla yıkılmadık, yıkılmayız. Bundan sonra da devam edeceğiz. Edirne'den insanları otobüslere bindirdik, tekrar geri çevirdik. Ama bu bir olur, iki olur. Ondan sonra da, kusura bakmayın, biz de kapıları açarız, hadi hayırlı yolculuklar deriz' Bunu söyledik. Beyefendiler bundan rahatsız olmuşlar.

* Dünyadaki diğer ülkelerin kabul ettiği mülteci sayısı, 300-500 bin. Bizim alnımızda enayi yazmıyor, kusura bakmayın. Bu işin hakkı neyse bunu yaparız. Biz bir yere kadar sabır, sabır. Ondan sonra gereği neyse yaparız. Herhalde otobüsler, uçaklar boşuna durmuyor.

* Bu göç akınının en büyük sebebi Rusya'nın ve Esed rejiminin başlattığı sivil halkı hedef alan saldırılarıdır. Buna rağmen BM'nin saldırıyı yapanlara karşı tedbir almak yerine, ülkemize çağrıda bulunması samimiyetsizliktir.

* Ey Birleşmiş Milletler, sen ne işe yarıyorsun? Senin görevin ne? Ayıptır, ayıp.

* İşte en son dost, NATO'da müttefikimiz, ne diyor. 'Biz PYD ile ittifak halindeyiz'. Hani bu dünyada terörle mücadele vardı. Bu nasıl bir terör mücadele? PYD'yi PKK'dan ayrı görmeyecek kadar maalesef gözleri kapalı olanları görüyoruz. Kalkıp kendi uluslar arası güvenlik elemanına Kobani'de plaket veriyorlar. Bu ortada, belgeyle ortada. Buna rağmen, hala, PYD'yi, YPG'yi terör örgütü değil diye değerlendiriyorlar.

Erdoğan, "Yeni Akit ve Yeni Şafak gazetelerine saldırılar oldu. Kınıyorum. Geçmişte bir gazetenin camlarının kırılması karşısında dünyayı ayağa kaldıranların bugün sergileyecekleri tavrı merak ediyorum" dedi.