KİMSE, (7 Haziran'dan sonra) siyasal alanda ortaya çıkartılan boşluğun faturasını, Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere, başka yerlere kesmeye çalışarak sorumluluktan kaçamaz. Milli irade, tek ve yegane çıkış yoludur. 1 Kasım'da millet iradesinin en sağlıklı şekilde sandığa yansıması, parlamento içindeki ve dışındaki tüm siyasi partiler için bir namus ve şeref meselesidir. TERÖRÜN çirkin yüzünün sandıkları tehdit etmesini engellemek için tüm siyasi partilerin insani ve vicdani bir tavır sergileyeceklerini, kolaylaştırıcı bir yaklaşım içinde olacaklarını umuyorum. MİLLETİN dışında güç odaklarına, özellikle de terör örgütlerine, paralel yapılara sırtlarını dayayanlar, bunlar üzerinden algı operasyonlarına girişenler millete ve hukuka hesap vermekten kurtulamayacaklardır. 
BİR siyasi parti başkanının, büyük sorumsuzluk olarak değerlendirdiğim çağrısıyla başlayan 6-8 Ekim olaylarında 50 vatandaşımız hayatını kaybetti. O günlerde, Ayn el-Arab veya Kobani olarak adlandırılan bölgeye yönelik DEAŞ saldırıları konusunda, ABD Başkanı Sayın Obama'nın aktardığı bir bilgiyi kamuoyuyla paylaşarak, bölgenin her an düşebileceğini ifade etmiştim. BU sözümü çarpıtan bölücü terör örgütü mensupları ve onlarla aynı çizgide hareket eden bir siyasi partinin mensupları, ülkeyi ateşe ve kana boğan olayların fitilini ateşlediler. Halbuki, söz konusu bölgedeki çatışmalardan kaçan 220 bin kişiye biz sınırlarımızı zaten açmıştık. BİZ Kürt kardeşlerimizle her zaman gönül diliyle konuştuk. Her bir Kürt kardeşim elini vicdanına koysun ve Türkiye'nin nereden nereye geldiğini görsün. KÜRT ayrıdır, terörist ayrıdır. Terör örgütü, Kürt kardeşlerimin temsilcisi değildir. Kürt kardeşimin inancı, değerleri, ahlakı, onuru böyle bir örgütle yol yürümeye zaten uygun değildir. TERÖRE karşı amansız bir mücadele veriyoruz. Ama bin yıllık kardeşliği bozmamak, özgürlüklerden taviz vermemek için de son derece hassas davranıyoruz. Çözüm Süreci, 78 milyonun kardeşliğini tesis etme noktasında bir son aşamaydı. Biz bunun zor olduğunu biliyorduk ama başarmak için denemek, mücadele etmek zorundaydık. Türkiye düşmanı odaklara taşeronluk yapan örgüt süreci, bozdu. Terör örgütü, alçakça, canice saldırılarına yeniden girişti.TERÖRE DESTEK VEREN ÜLKELER
Buradan, terörü ve terör örgütlerini destekleyen ülkelere de sesleniyorum. Ne yaptığınızı çok iyi biliyoruz, çok yakından takip ediyoruz. Tuttuğunuz maşalar gün gelecek, sizin elinizi de yakacaktır. DEAŞ, PKK, DHKP-C... Adı ne olursa olsun, sırf Türkiye'ye zarar veriyor diye terör örgütlerini destekleyenler bilsinler ki, gün gelecek, bu namlular onlara da dönecektir. Çünkü terörün karakteri böyledir; akrep gibi, eninde sonunda kendisini taşıyanları da sokar.
SİLAHLAR GÖMÜLECEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "örgüt ülkemiz ve milletimiz için tehdit olmaktan çıkartılana, silahlar gömülüp üzerine beton dökülene kadar mücadele sürecektir. Kimi siyasiler, kimi medya kuruluşları, kimi hain ve harici odaklar terör örgütünü desteklese de, Türkiye, istiklal ve istikbal mücadelesinden kesinlikle taviz vermeyecektir" dedi.
