Cennete girecekler

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 30 Ağustos 2010 Güncelleme 20 Temmuz 2011, 15:27
Cennete girecekler

İÇİNDEKİLER

Bütün varlıkların ve Cennet'in yaratıcısı olan Rabbimiz, Kur'ân'da madd'i ve manevî nimetleriyle tanıttığı Cennet'e kimlerin gireceğini de açıklamaktadır. Cennet'e gireceklerin, bütün Peygamberlerin ortak tebliği olan İslâm Dini'nin iman esaslarına inanan ve bu dinin koyduğu kurallara göre yaşayan insanlar olacağı bildirilmektedir.

Örneğin Lokman sûresinin 8-9.âyetlerinde şöyle buyrulmaktadır: "İslâmî çizgide îman edenler ve (İslâm'ın gerektirdiği) salih amelleri yapanlar nimetlerle dolu; Neîm Cennetlerine gireceklerdir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Bu, Allah'ın değişmez nitelikli vaadidir. O, karşı konulamayacak güç sahibidir. Her işini yerli yerinde yapandır." Kur'ân'da bu genel anlatımla yetinilmemekte, pek çok sûrede Cennet'e götürücü salih ameller ve onları yapanların kimler olduğu da ayrıntılı bir şekilde açıklanmaktadır. Aşağıda Kur'ân âyetlerinden yaptığmız özeti sunacağız.

KUR'ÂN'DA CENNET'E GİRECEKLER
"Gerektiği şekilde îman etmek, iç huzuru ile devamlı olarak namaz kılmak, faydasız sözler ve işlerden kaçınmak, zekât verici olabilmek için çalışmak, zekât vermek, zina ve eşcinsellikten korunmak, sözlere ve sözleşmelere bağlı kalmak, Allah'a ve Peygamberi Muhammed'e karşı çıkanlarla sevişip kaynaşmamak, öfkeye hakim olmak, affetmek, bilerek günahlarda ısrar etmemek, tövbe edip bağışlanma dilemek, sabır göstermek, büyük günahlar ve açık çirkinliklerden kaçınmak, her alanda danışmak/seçimi önemsemek, zulme/zalime karşı birlikte savunma yapmak, Kur'ân âyetlerini okumak, Allah anıldığı zaman kalpleri ürpermek, Kur'ân âyetleri okunduğu zaman îmanları artmak ve Rablerine dayanıp güvenmek, âdil olmak.... ve inancımızı, yurdumuzu ve zulme/işgale uğrayan mazlumları korumak için cihad etmektir."
Bütün bunlara Cennet'e götürücü amellerdir.

Özetlediğimiz amellerin bir bölümünü Müminûn sûresinin ilk âyetleri ile örneklendirelim: "Namazlarında huzur içinde bulunan, boş söz ve işlerden uzak duran, zekât verici güce ulaşmak için çalışan, kendilerine verilen görevleri ve verdikleri sözleri yerine getiren, namazlarını devamlı olarak kılan ve cinsel organlarını koruyup zinadan korunan, yalnızca hür eşleri veya nikâhlı esir eşleri ile ve yalnızca üreme organından ilişkiye giren… mü'minler kurtuluşa ermişlerdir. İşte onlar Firdevs Cenneti'ne varis olacak ve orada sürekli kalacak olanlardır."

PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDE CENNET'E GİRECEKLER
Özleri, davranışları ve işleriyle Kur'ân'ın açıklayıcısı olan Peygamberimiz de Cennet'te götürücü amelleri örneklendirmiştir. Bunları şöylece özetleyebiliriz. "Îman, namaz, zekât, oruç, hac, Allah için sevmek, cihad, helâlleri helâl, haramları haram bilmek, tatlı sözlü olmak, yemek yedirmek, yetimin geçimini üstlenmek, kız çocuklarını güzelce terbiye etmek, vermeyene vermek, gelmeyene gitmek, zulmedeni bağışlamak, akrabayla ilişkileri sürdürmek, güzel ahlâklı olmak, helâl yiyip içmek, insanlara güven vermek, hayırla yad edilmek, İslâmî ölçülere göre yöneten meşru idarecilere itâat etmek, ağzı-dili ve cinsel organı korumak, uzlaşmacı olmak ve anababaya ihsanda bulunmaktır. Bir de Allah'a ortak koşmak, haksız yere cana kıymak, zina, faiz, zina iftirası, sihir, meşrû savaşta cepheden kaçmak gibi haramlardan sakınmaktır."
Ramazan sayfamızda Peygamberimizin dilinden Cennet'e gireceklerle ilgili örnekler sunmaktayız.
Cennet'e götürücü ameller insanlığın ortak erdemleridir Kur'ân ve Sünnet'te Cennet'e girecekleri açıklanan insanların özetlenen bu vasıflarının büyük çoğunluğu erdemli bir insan olmak için gereklidir ve dünyamızın bütün kültürlerinde saygı değerdir. Toplumları da yücelticidir. Çünkü Yüce Allah ve Onun Peygamberi, bize yalnızca güzelliklerini kavrayabileceklerimiz faydalıları emretmiştir. Bize ancak, kötülüklerini ve çirkinliklerini idrak edebileceklerimizi yasaklamıştır.

SORULARINIZ VE CEVAPLARI
MÜSLÜMANLAR KADINLAR BİKİNİ VEYA MAYO İLE DENİZE GİREBİLİRLER Mİ?
Giremezler. Çünkü kadınlarımız, üreme organı ve yakın çevresi anlamına gelen Ferc'lerini korumakla yükümlüdürler. (Nur 31) Onlar, kocaları dışında, babaları ve kardeşleri dahil olmak üzere hiçbir ergin erkeğin ve hatta kadının yanında bikinili veya mayolu olarak bulunamazlar. Rabbimizin örtünme emrine inanmakla birlikte vücutların açığa vuran kadınlar günahkâr olurlar. Tövbe ederek kendilerini aklamalıdırlar. Faiz ve zina yanı sıra vücut teşhiri gibi sürekli olarak işlenen haramların İslâmî imanı zayıflatarak yıkıma maruz bırakabileceği de unutulmamalıdır.

DOMUZ ETİ VE ALKOLLÜ İÇKİLERİN GAYR-I MÜSLİMLERDEN ALINIP GAYRİ MÜSLİMLERE SATILMASI HELÂL MİDİR? BU YOLLA KAZANACAKLARIMIZI, İHTİYAÇLARIMIZ İÇİN HARCAYABİLİR MİYİZ?
Genel kural olarak İslâm Dini'nde yenilip içilmesi haram kılınan maddelerin alınıp satılması da haramdır. Çünkü onlar, çok yönlü zarar verici maddelerdir. Üstelik, domuz eti ve alkollü içkilerin alım satımı, Peygamberimiz tarafından özel olarak da yasaklanmıştır. (Buharî Büyu' 102,112) Dolayısıyla gayr-ı Müslimlerden alınıp gayr-ı Müslimlere satılmış olsa bile domuz eti ve içki ticaretinden kaçınılması gerekir. Kaldı ki Müslüman, dindarlığını korumak için şüpheli işlemlerden de kaçınmakla yükümlüdür. Haram kılınan yollardan kazanılacak paralar-mallar da haramdır. Mânen pis olan bu kazançlar, aç ve açıkta kalmak gibi zaruret halleri dışında ihtiyaçlarımız için de kullanılamazlar. Onlardan kabul olunur yardım da yapılamaz. Çünkü Allah ancak helâl kazançlardan yapılacak hayırları kabul eder.

DİNİMİZDE ERKEKLER İÇİN ÇOK EŞLİLİĞE NİÇİN İZİN VERİLMİŞTİR?
İslâm'ın insanlığa sunduğu hayat düzeninin çekirdeği ailedir. İslâm'ın ana kaynağı olan Kur'ân'da evlenme ve evlendirme buyrukları birer defa geçmekle birlikte sunduğu ilâhi yapı aile üzerine oturtulmuştur. (Nisa 3, Nûr 32) Âdem için tek eş yaratan Yüce Yaratıcı'nın düzeni olan İslâm'da tek kadınlı evlilik asıl ve daha doğru olandır. Çok eşlilik, emredilmeksizin ve öğütlenmeksizin bir ruhsat olarak onaylanmıştır. Bu ruhsat, sunulan ilâhi yapının bütünü içinde doğalı ve adaleti yansıtmaktadır. Tesbit Edilebilir Sebepler: a- Yüce Allah erkeği kadına, kadını da erkeğe eğilimli ve ihtiyaçlı yaratmıştır. (Rûm 21) Birleşme yöntemi olarak da yalnızca evliliği belirlemiştir. Evlilik dışı ilişki olan zina, eşcinsellik ve lezbiyenlik türü cinsel aktiviteler haram kılınmış/yasaklanmıştır. Bu yasaklar manevî ve maddî yaptırımlıdır. (İsra 32,Nisa 15-16) b- İnsanın evlilik yaşamı sırasında birden fazla eşle ilişkiyi gerektiren bedensel ve ruhsal uyumsuzluk, sürekli hastalık, çocuksuzluk ve savaşlar sebebiyle kadın sayısında fazlalık gibi pek çok ferdî, ailevî ve sosyal sebepler vücuda gelebilir. Bu gibi durumlarda sabır gösterilebilir, evlilik öncesinde kadın için belirlenen mehir ve yargı kararlı tazminat ödenerek boşanma yoluna gidilebilir.(Nisa 24,Bakara 241) Ancak bu, boşandığında ikinci bir evlilik yapamayacak olan ilk eşe karşı izlenecek adil ve ahlâkî bir tercih olmayabilir. c- Yukarıda çok küçük bir kısmına değinilen sebeplerle ikinci bir kadınla birlikteliğe duyulacak gereksinim, seküler yaşamda olduğu gibi zina ile giderilemeyeceğinden - özellikle inançlı bir insan için tek meşru yol hukukî ve ahlâkî sorumluğu içeren çok eşliliktir. Bu yolun kadınlık aleyhine cinsel sömürü alanı haline dönüştürülememesi için eşler arasında adalet, nafaka yükümlülüğü, ilk eş için boşanma hakkı ve ikinci eş olmayı özgür irade ile kabul gibi kurallar da İslâmî yapı içinde yasallaştırılmıştır.

Bir Ayet
Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve ahiret gu¨nu¨ne inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur. (TEVBE 18)

Bir hadis-i şerif

Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur.