Osmanlı'da Ramazan günlerinde zenginler, hiç tanımadıkları mıntıkalardaki bakkal, manav vb. dükkânlarına girer, onlardan Zimem defterini yani veresiye defterini çıkarmalarını isterdi. Baştan, sondan ve ortadan rastgele sayfaların yekununu yaptırıp, "Silin borçlarını… Allah kabul etsin" der, çeker giderlerdi. Borcu ödenen, borcunu ödeyenin kim olduğunu; borcu sildiren, kimi borçtan kurtardığını bilmezdi.
Merdivenden çıkarken erkek arkadan gelirdi ki hem vücudu ifşa olmasın hem de hanımı düşerse tutabilsin diye. Aynı sebeple merdivenden inerken yine erkek önden inerdi.
Kahvenin yanında su gelirdi. Şayet misafir toksa önce kahveyi alır, açsa suyu alırdı. Ona göre ya yemek sofrası hazırlanır ya da meyve ikram edilirdi.