Efsane bunlar efsaneee!

Bugünkü köşem, 2013'ün en hitleri... 2013 demişken 2014'ün kellere saç, hastaya ilaç, fakire para, sıvacıya mala, işsize iş, dişsize diş, olmayana çocuk, üşüyene gocuk, kolaya buz, yemeğe tuz, nazar değmişe hoca, evde kalmışa koca, dırdırcıya akıl, onu çekene sabır vermesini diler, mutlu yıllar dileriz.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 31 Aralık 2013 Güncelleme 31 Aralık 2013, 00:00
Efsane bunlar efsaneee!

İÇİNDEKİLER

1Evde, iş yerinde, okulda yani kısaca herhangi bir yerde sizi gülmekten öldüren ve kulaktan kulağa efsaneleşen diyalogların devamını sizlere aktardım. Öğrenci 1: Hocam kinetik enerjiyi kim bulmuş? Öğrenci 2: Michael Kinetik. Öğretmen: O ne biçim espri lan, çık dışarı!! Dayım, maaşını çekmek için kullandığı bankamatik kartı ile sorunlar yaşamaktadır. Müşteri hizmetlerini de aramaya çekinir.
Babamın gazıyla telefon açıp, müşteri temsilcisi bayanla konuşmaya başlar.
Bizimkilerin gazları hala devam etmektedir bu sırada.
Babam, "Ya rahat ol, çok kibarlar, arkadaşınmış gibi konuş" der. Dayım gecenin bombasını patlatarak güne noktayı koyar: - Pardon sizinle çay içmeye gidebilir miyiz? Yer: Adana.
Mekan: Belediye otobüsü.
- Turgut Özal Bulvarı'ndan geçiyor mu?
- Geçiyor hanımefendi.
6-7 senedir geçiyor...
Birkaç dakika sonra… Hanım kızımızın annesi belediye otobüsüne orta kapıdan binmektedir.
Aynı anda kızımız da ön kapıdan otobüse binmektedir. Otobüs şoförü:
- Hanımefendi orta kapıdan binilmez.
Ön kapıdan binen kız:
- Annem o!
Otobüs şoförü:
- Annen değil, baban olsa yine binemez yasak ya. Yer: Mahkeme salonu. Olay: Bir randevu evinde çıkan olayda, hayat kadını tanık olarak dinlenir. Hakim: - Ne kadar alıyorsun sen bakayım?
İzleyenler:
- ?!? keh keh. Hakim:
- Susun, susuuun! Lise yıllarımda, okul müdürümüzle aramda geçen bir diyalog: O.M: N'oldu çocuğum sana, hasta mısın? Ben: Hayır hocam neden ki? O.M: Yüzün kireç gibi. Ben: Her zamanki halim. O.M: Allah Allah, tövbe Yarabbi...
Bence de tövbe, bu kadar abartılmaz, sanki uzaylıyız. (Hastahanenin tuvaletine girilir, tüm kabinler doludur, biri çalınır...) - Tık tık tık (Ses gelmez) - Tık tık tık - Tuvalette insan vaaaar! İngilizce dersinde, hoca tahtaya dersi sabote eden bir öğrenciyi kaldırıp soru sorar. Çocuk inatla hocanın dediklerine uzaylı gibi bakar.
Hoca ufaktan kopya verse de çocuk anlamaz. Sinirlenen hoca şöyle sorar:
- Oğlum, did'in olumsuzu ne?!! - Didme.

Yatak davası (Karı-koca)

- Pişştt! Tülay uyan uyan Tülay uyan... - Hii? - Piştt Tülay, uyan! - Ahmet? - Uyandın mı Tülay? Sakın kıpırdama uyan... - Ahmet, nooluyo Ahmet? - Tülay uyan, sakın kıpırdama! - Ahmet, nooluyo Ahmet?
Üstümde bir şey mi var? - Uyandın mı bak iyice?
Kıpırdama sakın...
- Uyandım... Kıpırdamıyorum... nooldu? Ne var üstümde? Ay bayılcam ne olur söyle. - Dur dur kıpırdama. - Ya Allah aşkına ne var söylesene delirtme beni. Böcek mi? - Çık böcek yok. - Ahmettt ne oldu ühüüü. - Ağlama Tülay. - Ahmet hadi al onu üstümden. - Hah! Tülay Allah aşkına kıpırdamadan kafanı kaldır da bi senin yattığın yere bak bi benim yattığım yere baksana bi avuç yerde yatıyorum diyorum, inanmıyosun. - ???...!!!...???...!!!... - Yaaa ben de niye cırcır oluyorum diyorum gel dokun popoma bak buzdolabı gibi. - Popon batsın emi. Ya Ahmet bu mudur yani. Ödüm patladı. -Budur hayatım budur. Kıçım battı iyice zaten. Cır cır oldum diyorum. Ya koskaca yatağı işgal ettin tek başına. - Nasıl yani? - Kapladın yatağı bir avuçluk yerdeyim. Mağdurum ya. - Ne demek istiyorsun kilo mu aldım ben. -???? - Söyle söyle kilo aldın, dana gibi oldun de. - Nasıl yani. - Bilmiyorum zaten sende bir haller var Ahmet. - Ya hayatım bunu mu anladın dediklerimden. -Evet sen beni beğenmiyorsun artık. - Haydaaaaaaa. Atilla Maydaaa. - Dalga geç sen benle. - Ya lafın icabı dedim. Kilo aldın da demedim ayrıca. - Başka biri mi var bir yatağı bile paylaşamıyorsun sen. -Sen paylaşamıyorsun hayatım küçücük alana mahrum ettin. - Al şurdan yorgan git içerde yat.
İstemiyorum seni görmek. - Ya Tülayyyy ne olur beni al yanınaaa Tülayyyyy ne olur. Ben seni seviyommm.

Alkışlı Yorum

Bir gün minibüste gidiyorum.
Adamın birinin cep telefonu çaldı o da açtı konuştu. Şoför ona bağırdı, kardeşim cep telefonunu kapa diye.
Adam da "Niye senin minibüsünde abs yok ki" dedi. Minibüsçü de herhalde çok içerlemiş olacak bu duruma "Motor hararet yapıyo" dedi. Bütün herkes kırıldı gülmekten.

Alkışlı Yorum

Trenin kompartımanında beyefendi ve alımlı bir bayan yolculuk yaparlar.
Bayan o kadar çok sıkışır ki tünelden geçiş sırasında hafiften osurayım der.
Keskin bir koku yayılmaz mı...
Çok pişman bir yüz ifadesiyle, - Beyefendi ne olur aramızda kalsın.
- Aramızda niye kalsın be kadın. Aç şu pencereyi de koku uçup gitsin.

Salaklıktan değil

Adamın birisinin arabasının lastiği tam akıl hastanesinin önünde patlar. Adam arabanın lastiğini söker. Ama lastikten söktüğü 4 bijon yuvarlanıp yağmur mazgalının içerisine düşer. Adam bakar mazgaldaki bijonlar görünmüyor bile, çaresiz oturup düşünmeye başlar. Olayı başından beri gören bir deli parmaklıkların arkasından adama derki: - Arkadaşım sen ne yapıyorsun orada öyle? - Sorma birader, lastik patladı. Tam değiştirecektim bijonlar mazgala düştü. - Düşündüğün şeye bak. Ondan kolay ne var. Bütün lastiklerden birer bijon çıkar. Lastiğe tak. Hepsinde 3 bijon olur. Seni lastikçiye kadar idare eder. - Adama çok mantıklı gelir, hemen delinin dediğini yapar. Giderken de deliye der ki : - Senin ne işin var bu akıl hastanesinde. Deli cevap verir: Burada delilikten yatıyoruz, salaklıktan değil...