Yalanlarda ve Türkiye düşmanlığında birbiriyle yarışıyorlar

Başının Doğan medyasının çektiği, Cumhuriyet, Sözcü, Birgün gibi gazeteler Türkiye düşmanı kuruluşların raporlarıyla Türkiye'yi karalamak için birbirleriyle yarışıyor. Raporlar içinden Türkiye'ye aleyhine kara propaganda yapmak için istedikleri malzemeyi çıkarana kadar raporlardaki bilgileri eğip büküyorlar. İşte örnekler...

Giriş Tarihi 22 Şubat 2018, 00:00 Güncelleme 22 Şubat 2018, 16:11
Yalanlarda ve Türkiye düşmanlığında birbiriyle yarışıyorlar

İÇİNDEKİLER


Kim tarafından fonlandığı belli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, düşünce kuruluşları vb. kurumlar Türkiye düşmanlığında birbiriyle yarışıyor. Türkiye, hem siyaset hem de ekonomik olarak etkinliğini arttırdıkça bir çok algı operasyonuyla karşı karşıya kalıyor.

Doğan Medyası ile birlikte Cumhuriyet, Sözcü, Birgün gibi gazeteler, yayınlanan raporları, "Türkiye aleyhine bir şey bulur muyuz?" niyetiyle didik didik ediyor. Güvenlik, turizm, ekonomi vb. fark etmiyor. Dertleri Türkiye'yi dünyanın "en"leri arasında sokabilmek…,

Neredeyse hiç bir objektif kriter ve gerçekçi analizin yer almadığı bu algı operasyonlarıyla kendi ülkelerine düşmanlıklarını açıkça ilan ediyorlar. Söz konusu uluslararası kuruluşların yayınladığı raporlardan Türkiye aleyhine sonuçlar çıkaran haberlerle dolu bu gazeteler…

Cumhuriyet gazetesi, dün yayınladığı bir haberde şu başlığı kullandı: "Türkiye yolsuzlukta 1. sıraya yükseldi" Transparency International isimli kuruluşun yayınladığı "Dünya Yolsuzluk Algısı Endeksi" başlıklı raporunu kaynak alarak böyle bir sonuç çıkarmışlar.


Söz konusu kuruluşun raporuna ulaşıp baktığımızda, değerlendirmeye alınan 180 ülke arasında Türkiye'nin 81. sırada yer aldığı görülüyor. İlk sıralarda ise, Somali, Sudan, Suriye, Afganistan, Yemen var.



Cumhuriyet gazetesi raporu sinsice yorumlayıp, Türkiye'yi AB ülkelerle kıyaslıyor. Fakat Türkiye'nin Avrupa Birliği üyesi olmadığı açık. Bu tamamen kasıtlı ve art niyetli bir okuma. Raporu yayınlayan kuruluşun böyle bir değerlendirmesi de yok. Cumhuriyet gazetesi, benzer bir algı operasyonunu, "2018 yılında dünyanın en sefil 5. ülkesi olacağız" haberiyle yapmıştı. "Sefillik diz boyu" başlıklı haber, Bloomberg Sefalet Endeksi'nin raporuna dayanıyordu.


Yine Cumhuriyet'in haber yaptığı Bloomberg Sefalet Endeksi, Türkiye'nin "22,2 endeksle en sefil 7. ülke" olduğunu iddia ediyor. Bu endeksin, enflasyon ve işsizliğe dayanarak tespit edildiği iddia ediliyor. Ancak Türkiye'de işsizlik oranı: %10,3; enflasyon oranı: %10,35.


Aynı şekilde Bloomberg'in Sefalet Endeksi dediği operasyon raporunun hangi kriterlere göre oluşturulduğuna dair tek bilgi yok. Yine Türkiye'ye dair veriler, rakamsal gerçeklerden tamamen uzak.

Basit bir araştırma sonucu, son dönemde medyada Türkiye aleyhine bu tip haberlerin sıklıkla yapıldığı görülebiliyor. Örneğin CNNTÜRK kısa bir süre önce Türkiye'yi dünyanın en tehlikeli 9. ülkesi ilan etmişti.


​International SOS raporunu değerlendiren CNN editörlerinin çarpıtması elbette gerçek değil. Gerçek şu: Türkiye Küresel Terörizm İndeksi'ne göre 2016 yılında "terörden en çok etkilenen 9'uncu ülke.



CNN Türk'ün haberde aktarıldığının aksine bu rapor, "ülkelerin ne kadar riskli" olduğunu değil, "terörden ne kadar etkilendiklerini" ölçüyor. Fakat CNN editörlerinin gözü öylesine dönmüş ki haberi, Rakka'ya atılan bomba fotoğrafıyla servis etmişler.


CNN'in algı operasyonları bununla sınırlı değil. 30 Ocak'ta yayınlanan haberin başlığı: "Dünyanın en pahalı benzini Türkiye'de" Bu sonuca, kişi başına düşen milli geliri hesaplayarak varmışlar.


Dünyada benzinin en pahalı olduğu ülke İzlanda. Kişi başına düşen milli gelir üzerinden Türkiye'yi Norveç, İzlanda, Hong Kong ile kıyaslayan CNN Türk'ü tüm bunlar kesmemiş olacak ki, "en pahalı benzin" sonucuna Hakkari'yi esas alarak ulaşmaya çalışmışlar.


Mesele Türkiye'ye yönelik algı operasyonu olsun, bu medya kuruluşları adeta sinekten yağ çıkarıyor. Cumhuriyet'in "Dünyanın en kirli şehirleri listesine Türkiye'den 3 il girdi" haberi, bunun en net göstergelerinden.


Haberi açıp okuduğunuzda, Ankara'nın 73, İstanbul'un 106, İzmir'in 126'ncı sırada olduğu yazıyor. Ve yine haberde, o kentin nüfusu, sanayi oranı vb. değerlendirme kriterinin hangilerinin esas alındığına dair tek satır yok. Harita başlı başına kendini anlatıyor zaten.