Erdoğan: Arakan'da kamplar kurmayı planlıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan ziyareti öncesinde havalimanında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorduğu soruları yanıtladı. Arakan'da yaşanan vahşete değinen Erdoğan, Bangladeş yönetiminin bölgede bir alan tahsis etmesi durumunda orada müslümanlar için çadır kentler kurmayı planladıklarını açıkladı.

Giriş Tarihi 08 Eylül 2017, 00:00 Güncelleme 08 Eylül 2017, 14:06
Erdoğan: Arakan’da kamplar kurmayı planlıyoruz

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda Kazakistan'a hareketi öncesi açıklamalarda bulundu. Basın mensuplarının gündeme yönelik sorduğu soruları yanıtlayan Erdoğan; Arakanlı Müslümanlar için girişimlere devam ettiklerini açıkladı. İnsani yardımların da bölgeye ulaşmaya başladığını belirten Erdoğan, sürecin devam ettiğini söyledi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Kazakistan'la işbirliğimizin daha da güçlendirilmesi konusunda neler yapabileceğimizi ele alacağız. Ziyaretimiz vesilesi ile çeşitli anlaşmalar imzalayacağız. İslam İşbirliği Teşkilatı 1. Bilim ve Teknoloji Zirvesi'ne de iştirak edeceğiz. Hem ikili münasebetlerimizi hem de Suriye, Irak, Filistin, Myanmar başta olmak üzere önemli bölgesel gelişmeleri görüşeceğiz.

Arakan'daki katliamın durması için çok ciddi bir diplomasi gerçekleştiriyoruz. 20 ayrı lider ile görüşme yaptım. Ülkemiz sayesinde bazı konularda sonuç almaya başladık.

ARAKANLI MÜSLÜMANLAR İÇİN KAMPLAR KURACAĞIZ
Arakan'da yaşanan dramın son bulması için çok taraflı diplomasi yürütüyoruz. Kurban Bayramı süresince bu konuyla ilgili olarak 20'yi aşkın liderle telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Ayrıca eşim, Dışişleri Bakanı, oğlum ve bakanlarımızla Bangladeş'e sığınan müslümanları ziyaret ettiler. Sorunun tüm muhataplarıyla görüşüyor bir yandan da insani yardımlarımızı ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Hamdolsun az da olsa ülkemizin yardımlarıyla netice almaya başladık. İnşallah bu zirve yaşanan drama karşı bir ses olacaktır. Bangladeş yönetimi orada bize bir bölgeyi tahsis edebilirse orada çadır kamplar için buradaki deneyimimizi oraya taşımak, orada da daha yaşanabilir, güvenilir çadırkentler kurmayı planlıyoruz. Zirvede Arakanlı müslümanlarla ilgili devlet başkanlarıyla gayriresmi bir toplantıyı planlıyoruz. İnşallah akan kanın durması için önemli bir adım atacağız. Tüm üye ülkelerin elini taşın altına koyacağına inanıyorum.

ALMANYA'DAN YAPILAN TÜRKİYE KARŞITI AÇIKLAMALAR
Açıklamalara yabancı değiliz. Maalesef 15 yıldır, bizi hep bu tür açıklamalarla oyaladılar. Aynı açıklamalar devam ediyor. Türkiye'deki referandum öncesinde Avrupa ülkelerinin bizlere karşı takındığı tavır çok açık, net ortadaydı. Şahsım başta olmak üzere bakanlarımızın birçoğuna kendi ülkelerine giriş izni vermediler. Halbuki, bu onlarla alakalı bir şey değildi. Bu ülkemizdeki bir referandum sürecine, orada yaşayan soydaşlarımızın demokratik haklarını o ülkede özellikle kullanma hakkıydı. Teröristlerin kendi ülkelerinde bakıyorsunuz konferansla bağlanmalarına da yine müsaade ettiler. Biz bunları kendilerine sorduğumuz zaman da bize hiçbir cevap veremediler. Şu anda da kendi içlerinde birbirlerine girdiler.

"ERDOĞAN'A VURMAK SİZE OY MU KAZANDIRACAK?"
Yatıyorlar kalkıyorlar, AK Parti, Türkiye, Erdoğan. Bizimle ne işiniz var ya. Erdoğan'a, Türkiye'ye vurmak size oy mu kazandıracak. Artık Türkiye birçok şeyleri aşmış vaziyette. Bu ufku Türkiye aştığı için de bunlar rahatsız oluyorlar.

"BAK ŞİMDİ YÜZÜME BAKAMIYOR"
Yatıyorlar, kalkıyorlar AK Parti, Türkiye, Erdoğan... Nasıl yapacaksanız seçiminizi yapın. Erdoğan'a, Türkiye'ye vurmak size oy mu kazandıracak? Bunu nereye kadar götüreceksiniz. Yarın bir gün uluslararası toplantılarda ne olacak? Hollanda'nın Başbakanıyla olduğu gibi mi olsun. O zaten yüzüme bakamıyor, benim zaten onun yüzüne baktığım yok. Ne hallere düştü, hükümeti kuramıyor.

Türkiye artık çok şeyleri aşmış vaziyette. Türkiye bu ufku aştığı için onlar rahatsız oluyor. Bundan sonra hedef 2023'dür. 2023'te Türkiye'yi inşallah farklı bir yere taşımış olacağız.

PİS KOKULAR GELİYOR
Bu konu gerçekten çok ilginç bir konu. Şu anda bunu hukuki bir mantık içerisinde yorumlamak zaten mümkün değil. Burada bizim eski Ekonomi Bakanımıza yönelik atılan bu adımı açık söylüyorum ben Türkiye Cumhuriyeti devletine yönelik bir adım olarak değerlendiriyorum. Burada şahsına yönelik bir iddiayı ortaya koyabilmiş değiller. Neymiş, İran'la ilgili yaptırımları delmiş. İran'a biz bir defa herhangi bir yaptırım uygulama kararı Türkiye olarak almadık ki. Bizim İran'la ikili, hassas ilişkilerimiz var. Doğalgaz, petrolün belli bir kısmını oradan alıyoruz. Ben bunları sayın Obama'ya da söyledim, diğer ilgililere de söyledim. Biz burada yaptırım içerisine girmeyiz dedik. Ekonomi Bakanı hükümetin attığı adımı uygulayanlardan bir tanesi olacaktır. Dolayısıyla atılan bu adımlar siyasidir. ABD bu konuyu gözden geçirmesi lazım. Bu işlerin arkasından çok pis kokular geliyor. Rıza Zarraf olayı Halkbankası genel müdür muavini Hakan Bey'de de öyledir. Benim son ziyaretimde Washington'da Büyükelçiliğimizin önünde PKK terör örgütü mensuplarının bize adeta saldırıyor gibi gelip ABD'li yetkililerin herhangi bir tedbir almaması bu pis kokunun ifadesidir. Benim korumalarım hakkında soruşturma açtılar. Hatta olay günü orada olmayan korumalarıma, eşimin iki koruması bayan, onlara da aynı şeyi yaptılar. Bu ABD'nin düşmüş olduğu aczi gösteriyor. Büyük bir devlet olabilirsin ama adil devlet olmak başka bir şeydir.