Bir ipte iki cambaz oynamaz

Erdoğan, mevcut sistemde hem başbakanın, hem de cumhurbaşkanının gücünü halktan aldığını belirtti: “Bu makamlarda kim olursa olsun, eninde sonunda aralarında bir çatışma kaçınılmaz” dedi

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 20 Şubat 2017 Güncelleme 20 Şubat 2017, 01:48
Bir ipte iki cambaz oynamaz

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep ve Adıyaman'da toplu açılış törenlerine katıldı. 16 Nisan'da yapılacak referandumla ilgili çok önemli açıklamalar yaptı:
Türkiye'nin içinden geçtiği nazik dönemde güçlü bir yönetime ihtiyacı var. Terörle mücadelemizi neticeye ulaştırabilmemiz için bölgedeki mücadelelerden başarıyla çıkabilmemiz, 2023 hedeflerine ulaşabilmek için sistemi değiştirmek zorundayız.

Ülkemiz demokrasiyle yönetiliyor. Elbette herkes tercihinde hürdür, özgürdür. Ama milletimizin her bir ferdinin yaptığı tercihin sonuçlarını bilmek de hakkıdır. Maalesef Anayasa değişikliğiyle ilgili o kadar yanlış bilgiler yayılmaya çalışılıyor ki. Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkan gafiller ha bire yalan söylüyorlar.

CHP'nin dediği gibi rejim değişmiyor, yürütme ortadan kalkmıyor. Meclis kapanmıyor, yargı etkisiz hale getirilmiyor. Seçme yetkisini, tüm aracıları çıkartıp doğrudan millete veriyoruz.

Anayasa değişikliğiyle yürütme, yasama ve yargı organları arasındaki ilişkileri yeniden tanımlıyor, herkesin işiyle meşgul olmasını sağlıyoruz. Mevcut durumda yürütme ve yasama aynı partinin, aynı kadronun kontrolü altındadır.

CumhurbaşkanI yaptığı tüm işlerden dolayı yargılanabilecek. Cumhurbaşkanı ve Meclisten hangisi isterse seçimleri birlikte yapabilir. Yani Cumhurbaşkanı seçimlere gider ama seçime gittiği zaman kendisi de onun da süresi dolar. Cumhurbaşkanı sadece bütçe kanunu teklif edebiliyor.

Gençler, 16 Nisan sizin gününüz. Sizlere siyasetin yolunu açmayanlar 16 Nisan'da bunu görecekler. Ne diyorlardı, ' Çocuklarla bu iş olur mu?' Olur olur, bal gibi olur. Gençler için 16 Nisan'da yeni bir gün doğacak.

Allah'ın izniyle 16 Nisan yeniden bir doğuş olacak. İnşallah bu yeni bir dirilişin, ayağa kalkışın işareti olacak. Size güvenmeyenleri, size inanmayanları mahcup edecek bir neticeyi inşallah hep birlikte alacağız.

Şu anda da benim hükümetle, bürokrasiyle, iktidar partisiyle herhangi bir sıkıntım yok. Ama bu durum, sistemin işlemez hale geldiğini görmemize engel değil. Eskiler, 'Bir ipte iki cambaz oynamaz' derler.

Mevcut sistemde her ikisi de gücünü halktan alan, Anayasa'da oldukça geniş yetkilere sahip bir Cumhurbaşkanı, bir de Başbakan var. Bu makamlarda kim olursa olsun, eninde sonunda bu güçler arasında bir çatışma kaçınılmaz.

Bunu biz rahmetli Özal ve Demirel döneminde gördük, başkalarında da! Hani sizin burada bir söz var ya, 'Sen ağa, ben ağa, bu ineği kim sağa'. Herkes yetki ve sahibi olduğu zaman orada işler yürümez.

İDEOLOJİK YAKLAŞIM!
Burada bir sırrı açıklayacağım. Başbakan Yardımcımız Mehmet Bey'i Merkez Bankası'nın başına getirmek istedim. O dönemin Cumhurbaşkanı 'Olmaz' dedi. "Mehmet Bey'in hanımı başörtülü zannediyor da onun için mi acaba olmaz diyor" diye düşündüm. 'Mehmet Bey'in hanımı başörtülü değil, hatta Amerikalıdır' dedim. 'Yok, ben istemiyorum' dedi. Böyle yanlışlarla, böyle cins hareketlerle, ideolojik yaklaşımlarla bir yere varılmaz. İşte biz bunu gördük.

RAKKA'YI TEMİZLEYECEĞİZ
Gaziantep'te 56 kardeşimizin şehit edildiği olay var ya, o olay bizim Cerablus'a girmemize işaret oldu. Dabık'a, El Bab'a indik ve şimdi El Bab da hamdolsun halloluyor. Bundan sonraki süreçte Münbiç var. Eğer Amerika ile, koalisyon güçleriyle, Suudi Arabistan, Katar ile mutabık kalırsak Rakka'yı da DEAŞ denilen o katil sürüsünden temizleyeceğiz.

Hasan AY