Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Gazi ve Şehit Yakınları Atama Töreni'nde konuşma yaptı.

Giriş Tarihi 27 Ekim 2016, 00:00 Güncelleme 27 Ekim 2016, 13:22
Erdoğan’dan önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Gazi ve Şehit Yakınları Atama Töreni'nde konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2010 yılından itibaren bu yapıya (FETÖ) karşı açık tavır almaya başladığımda, özellikle de 17-25 Aralık emniyet, yargı darbe girişimi ile birlikte net bir duruş sergilediğimde yanımda milletimden başka kimseyi bulamadım." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:

Ben bugüne kadar 241 kardeşimiz şehit oldu dedim ama o gece trafik kazalarında 5 vatandaşımız hayatını kaybetti. Ben onun için 246 şehidimiz var diyorum. O bölgelere gelirken trafik kazalarında şehit olan kardeşlerimizi de dahil ettik. Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyiniz onlar ölü değil, diridirler" diyor Rabbimiz. Onlar bizimle beraber. Bizim için asker demek sadece üniforma giymiş kişiden ibaret değildi. Bizim için ordu millet derler, vatandaşımız gerektiğinde ülkesi için her türlü mücadeleyi verir.

15 Temmuz gecesinin muzafferi milletimin bizatihi kendisidir. Böyle bir milletin mensubu olduğum için şeref duyuyorum, Allahıma hamd ediyorum. Bu millet yeniden ayağa kalktı. Yeniden Seyit Onbaşılarımız oldu. Ayağa kalktılar biz buradayız dediler. İstediğiniz kadar tanklarınız toplarınız olsun. Hatta parasını biz vermiş olalım. Akif ne diyor? Arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın! İşte İstiklal Marşını siz gerçekleştirdiniz.

Bu millet gövdesini siper etti. Elhamdülillah neticeyi de aldı. Gölbaşı'nda Özel Harekatta 56 şehidimiz var. Orada aslanlar gibi polislerimiz şehit oldu. Acımasızca geldiler o alçaklar bombaladılar. İstanbul'da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde 39 şehidimiz var. Onlar tankların üzerine yürüdüler. Gençlerimiz gibi Türkan kardeşimiz gibi şehit olan bacılarımız var. Rabbim onlardan razı olsun. Rabbim onların ortaya koydukları cesaretleriyle bu ülkeye yeniden ayağa kalkış lütfetti. Bizim sorumluluğumuz daha çok artıyor. Birbirimizi Allah için daha çok seveceğiz. Aramıza nifak sokanlara Hep birlikte Türkiye'yiz diyeceğiz.

BAZI MEDYA ORGANLARI VE ANAMUHALEFETİN İDDİALARINA CEVAP!
Tarih yeniden ispat-ı vücud ediyor. Böyle bir milletin ferdi olarak dünyaya geldiğim için Rabbime hamd ediyorum. Bugün bir atama vesilesiyle buradayız. Onun için başta Başbakanımıza ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımıza, Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza teşekkür ediyorum. Bugün 2028 kişinin atamasını gerçekleştiriyoruz. Bu sayının 419 'u 15 Temmuz gazisi veya gazi yakınıdır. Şehitlerimizin ve gazilerimizin yaptıkları fedakarlık yanında bizim kendilerine sunduğumuz hizmetin lafı bile olmaz. Bu bir inaye değil. Bu devletimin milletine verdiği emanetin hak sahibine verilmesidir. Şehitlerimizin, gazilerimizin ve yakınları devlete emanettir.

Bununla birlikte medyada ve muhalaefet partileri içinde zaman zaman şehit yakınları ve gazileri ihmal ettiğine dair şunu demek istiyorum. Biz 2011 yılında bu çalışmaları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızda topladık. Artık tüm işlemler bu bakanlıktaki ilgili daireler tarafından değerlendiriliyor. Bu çalışmaları teker teker anlatsak bu liste çok uzun olur. Şehitlerimizin mirascılarına ciddi miktarda nakdi tazminat ödeniyor. SGK tarafından emekli aylığı bağlanıyor. 30 yıl üzerinden ikramiye veriliyor. Özel okullarda kontenjanlar ayrılıyor. SAğlık hizmetlerinden katılım payı alınmıyor. Toplu taşımadan ücretsiz yararlanıyor. Faizsiz kredi veriliyor. Kamuda şehit yakınlarına ikişer, gazilerimize ve terör mağduru sivillere birer istihdam hakkı veriliyor. Bu liste aslında daha da uzun.

79 milyon vatandaşımın arasında bir tane bile devlet kapısından çevrilen bir mazlum varsa bunun vebali başta ben olmak üzere hepimize aittir. 15 Temmuz'da şu soruya cevap verdik. Devletin sahibi millettir. FETÖ ihanet çetesi millete ait olan devleti gasp ederek millete karşı kullandığı için başarısız oldu. 17-25 Aralık yargı darbesi de 15 Temmuz da aynı şekilde devleti gasp etme teşebbüsüydü. Bu iki girişim arasındaki fark biri hukuk adalet ambalajı, diğeri de silahla olmasıdır

"YANIMDA MİLLETİMDEN BAŞKA KİMSEYİ GÖREMEDİM"
15 Temmuz'u da başarsalardı bunu da allayıp pullayıp pazarlayacaklardı. Bakın şimdi mağduriyetten bahsediyorlar. Kusura bakmayın gerçek mağdur İndi İlahi'de şehidimin ve gazilerimin yakınlarıdır. Onlara değil de size mi mağdur gözüyle bakacağım. Bunlar haremimize girdiler. Bunlar ümmeti parçaladılar. Ismarlama evlendirme törenleri yaptılar. Bunlar sapık. FETÖ'nün gerçek yüzünü anlamak güçtü.

2010 yılından itibaren bu yapıya (FETÖ) karşı açık tavır almaya başladığımda, özellikle de 17-25 Aralık emniyet, yargı darbe girişimi ile birlikte net bir duruş sergilediğimde yanımda milletimden başka kimseyi bulamadım. Meydanlarda söyledim. Bunların okullarından çocuklarınızı çekin alın. Bakın hafta sonları devletin okullarında ücretsiz kurslar veriyoruz demiştik. Bazıları gitti evini arabasını sattı. Gitti onların bankalarına yatırdı. İçeri alınınca da biz mağduruz diyorlar. Bunlar bunu yapacak kadar zeki. Unutmayın hainlerin de zekisi var. Sadece milletim bu mücadelede beni kayıtsız şartsız destekledi.

O HAİNLERDEN 39 KİŞİ ÖLDÜ
FETÖ'ye karşı her zaman kararlı bir mücadele yürüttük. 15 Temmuz başarılı olsaydı işimiz çok zor olacaktı. Ozaman bu toplantıyı yapamayacaktık. Dünyaya ve milletime sesleniyorum. Biz ihanet etmedik. İhanet etseydik, hırsla hareket etseydik, bizi öldürmeye gelenleri askerim polisim yakaladığında onları öldürürdü ama öldürmedi. Aldılar yargının karşısına çıkardılar. Bu bizim asilliğimizden geliyor. Şimdi sormak lazım bizim 246 şehidimiz var. O hainlerden 39 kişi öldü. Demek ki bizim güvenlik güçlerimiz bunlarla böyle bir mücadeleye girmedi.

*Şimdi vatandaşım idam diyor. Ben de diyorum ki bu kararı parlamento verir. Eğer öyle bir karar gelirse ben onaylarım. Bazı batılılar bu kararı neden onarsın diyor. Bende diyorum ki Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir. Siz darbeyi savunuyorsunuz! Bu ne demek? Dünyanın birçok ülkesinde idam hala var. Bize akıl verenler o aklı kendilerine saklasınlar. 15 Temmuz ülkeyi ele geçirmenin dışında iç savaş çıkarmak içindi. İşte biz bunun için 15 Temmuz'u işgal girişimi olarak değerlendiriyoruz. Türk milleti devletini yıkma peşinde olanlarla nasıl mücadele edebileceğini İstiklal Harbinde göstermiş bir millettir. Neredeyse bir asır sonra aynı planı devreye soktular. Bu milletin kendilerine karşı koyamacağını sandılar.

KARŞILARINDA MİLYONLARI GÖRÜNCE PANİKLEDİLER
Özellikle 2012 yılından sonraki provokasyonlarıyla bu milletin nefesini söndürdük zannettiler. Karşıların milyonları görünce şaşırdılar. Tankları görünce kaçacaklarını sandıkları bu insanların üzerlerine gelmeye devam ettiklerini görünce panik oldular. Şunu unutmayın Ya Hafız ismi şerifiyle Rabbim tecelli ettiği zman hiçbir şey değişmez. Bizler bu yolda kararlılıkla devam edeceğiz. Şimdi birileri diyor ki bu nasıl darbe? O tüfeklerden neden daha çok mermi çıkmadı? Korkuyu unutmuş insanlara istediğiniz kadar mermi atın sonuç değişmez. Bizim milletimizin ölüme bakışı başkaları gibi değildir.

"246 BİN KİŞİ ŞEHİT OLSAYDI KABUL EDECEK MİYDİNİZ?"
15 Temmuz gecesi 246 değil de 246 bin insanımız şehit olsaydı, bu mesele üzerinden polemik üretenler acaba darbeyi kabul edecekler miydi? O zaman da başka bir bahane bulacaklardı. Öyleyse ne darbenin ne darbe girişimine karışanların ne de o örgüte doğrudan veya dolaylı destek veren hiç kimsenin gözünün yaşına bakma hakkına sahip değiliz. Kimse mağdur edebiyatı yapmasın! (FETÖ'yle mücadele) Yakın arkdaşlarımdan, siyaset arkadaşlarımdan, muhalefet partilerinden, iş dünyasından, sivil toplum kuruluşlarından her çevreden pek çok kişi bunların üzerine çok gittiğimi, kendilerine haksızlık yaptığımı bana söylüyordu. Sadece milletim beni bu mücadelemde kayıtsız şartsız destekledi.

"ŞİMDİ EL BAB'A YÜRÜYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi El Bab'a yürüyoruz." diyerek konuşmasına şöyle devam etti:

"Çünkü El Bab onların önemli bir merkezi. El Bab'ı da onlar terk edecekler, mücadele öyle devam edecek. Ondan sonra Münbiç'e, Rakka'ya yöneleceğiz. Dün akşam Sayın Obama'yla uzun uzadıya bir görüşmemiz oldu ve bu görüşmelerimizle birlikte bu tür adımları atacağımızı kendileriyle de paylaştık. Şunu da söyleyeyim; PYD-YPG terör örgütlerine bizim ihtiyacımız yok. Rakka'da PYD-PKK, bunlar aynıdır zaten, YPG aynıdır, biz dedik ki 'Gelin sizle beraber Rakka'dan DEAŞ'ı atalım. Bunu biz sizlerle beraber hallederiz.' Bu gücümüz var. Bunlar nedir ya, basit bir terör örgütü. Bunların hepsi aynı."

"SİNCAR'IN YENİ BİR KANDİL OLMASINA MÜSAADE EDEMEYİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütleriyle mücadele ile ilgili olarak da şunları kaydetti:

"Bunların hepsi aynı. Suriye ve Irak'ta, şu anda Kerkük'te, Musul'da, Telafer'de, Sincar'da bu mücadeleyi yine sürdüreceğiz. Niye? Sincar yeni bir Kandil olma yolunda. Onun için biz Sincar'a müsaade edemeyiz, çünkü orada PKK var. "