Meclis böyle korunacaktı

Giriş Tarihi 31 Temmuz 2016, 00:00 Güncelleme 31 Temmuz 2016, 03:03
Meclis böyle korunacaktı

İÇİNDEKİLER

15 Temmuz darbe girişiminin en canlı tanığı olan TBMM'de, o gece yaşanan bazı detaylar ortaya çıkmaya başladı. Darbecilerin Meclis'i ele geçirmek için harekete geçtiği, helikopterler ile indirme yapacakları bilgisi gelince TBMM Başkanı İsmail Kahraman, bir komutan gibi Meclis'i savunmak planı yaptı. Kahraman, darbeciler Meclis'e gelseydi üç hatlı savunmayı öngören planı devreye sokacaktı.

15 Temmuz gecesi FETÖ'nün TSK içine yuvalanan çetesinin darbe girişimine bulunduğunu öğrenen milletvekilleri TBMM'ye koştu. İktidar ve muhalefetten 100'e yakın milletvekili tepede F16 ve helikopterler uçup sağı solu bombalarken Genel Kurulu açıp, darbeye meydan okudu. Konuşmalar sırasında F16'lardan Meclis'e bombalar yağdı.

Bir ara milletvekillerine, "FETÖ'cü darbeciler Meclis'i ele geçirmek için harekete geçti. Kapılardan askerler içeri girecekmiş. Ayrıca helikopter ile de kampusa asker indirilecek" yönünde istihbarat geldi. Milletvekilleri savunmalarını nasıl sağlayacaklarını konuşmaya başladı. TBMM Başkanı Kahraman, "savunma planı yapalım" dedi ve hemen ardından kendi planını anlatmaya başladı:
"Üçlü hat kurulsun. Birinci hatta çok polis olmasın. Az sayıda insan konulsun. Hattın ilerisinde ikinci bir hat daha kuralım. Birinci hatta geçerlerse buraya gelecekler. İkinci hat kalabalık olsun. Burayı darbecilerin mücadeleyi kazanıp geçemeyecekleri kadar polis koyalım. Burası da durduramazsa üçüncü hatta gelsinler. Üçüncü hattaki polis sayısı az olsun. Onu da geçerlerse bizi teslim etsinler."

POLİSE VERECEKTİ AMA
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ise o gece AK Parti İstanbul İl Başkanlığı binasındaydı. Yazıcı, binanın önünde bulunan askerin başında bulunan kişi ile temas kurdu. Kendini "Binbaşı Faruk" olarak tanıtan darbeciye "Buraya gel bir konuşalım" dedi. Yazıcı, binaya gelmesi halinde binbaşıyı polise verip oradaki kalkışmayı bitirmeyi planlıyordu ancak karşıdaki olumlu yanıt vermedi. Yazıcı'nın "polise teslim olun" çağrısı yapınca karşıda, "güvenliğimizi sağlayabilir misiniz" dedi. Yazıcı, böyle bir güvence veremeyeceğini belirtince telefon kapandı. AK Parti'ye gelen darbeciler daha sonra çaldıkları halk otobüsü ile kaçmaya çalışırken yakalandı.

KURŞUN NAMLUNUN UCUNDA
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Gece 10 sularında jetler uçmaya başladığında, MİT Müsteşarına ulaştım. Hakan Fidan'ın sesi sıkıntılıydı, 'bizi zorluyorlar, şu anda bizi bombalıyorlar' deyip telefonu kapattı. Cumhurbaşkanını aradım. Koruması 'Cumhurbaşkanımız iyi' bilgisini paylaştı. Çankaya Köşkü'ne gitmeye karar verdim.Varınca Köşk'ün tamamen karartıldığını gördük, yukarıda helikopter uçuyordu. Arabalar farlarını açmadan ilerliyordu. Karanlıkta ilerlerken helikopterlerden ateş açıldı. Bürokratlar ve bazı bakanlar, Bakanlar Kurulu toplantı salonunda mum ışığında oturuyorlardı... Orada yapılacak bişey olmadığı görüp Meclis'e geçmek istedim. Polisler, Köşk'ün tüm kapılarının kapatıldığını ve önüne iş araçlarının çekildiğini, sadece 12 Nolu Kapı'dan çıkış yapabileceğimi söyledi. Biz araçla bu kapıyı ararken, yanlışlıkla Muhafız Alayı'nın olduğu kapıya kadar gitmişiz. Önümüzü elinde ağır makineli silahın bulunduğu birisi kesti. Baktım eski korumamdı. 'Sayın bakanım çok tehlikeli bir yere gidiyorsunuz, dönün' dedi. Korunmamız için bizi bir binaya götürdü. Meclis'e gitmek isteyince oradaki polisler şoför ve korumama ağır silahlar verdi. Bana da bir silah verdiler. Namlu silahın ucunda ve emniyeti yok. Meclis bahçesinde helikopterden açılan ateş arasında ilerledi."

SABAH