Bakan Çelik'ten küstah açıklamalara sert tepki

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Türkiye'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası AB liderlerinin ortak demokratik değerlere yapılan "vahşi saldırı" karşısında Türkiye'ye gelip dayanışmaları gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye ile bu sembolik dayanışmayı dahi göstermeyen bazı yetkililerin, hükümetimizin darbe sonrası aldığı tedbirlere karşı tehditvari bir siyasi dil kullanmalarını kabul etmiyoruz." açıklamasında bulundu.

Giriş Tarihi 25 Temmuz 2016, 00:00 Güncelleme 25 Temmuz 2016, 19:09
Bakan Çelik’ten küstah açıklamalara sert tepki

İÇİNDEKİLER

Bakan Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, demokrasinin AB ile Türkiye'nin paylaştığı ortak bir değer olduğunu, darbe girişiminin de buna saldırı niteliğini taşıdığını ifade etti.

Çelik, "Liderlerinin ortak demokratik değerlerimize karşı yapılan bu vahşi saldırı karşısında Türkiye'ye gelip dayanışmaları gerekirdi. Türkiye ile bu sembolik dayanışmayı dahi göstermeyen bazı yetkililerin, hükümetimizin darbe sonrası aldığı tedbirlere karşı tehditvari bir siyasi dil kullanmalarını kabul etmiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin tarihin gördüğü "en vahşi" darbe saldırısı karşısında demokratik değerlere bağlılığını ispat ettiğini vurgulayan Çelik, şunları ifade etti:

"Eleştiriye açığız ama tehditvari söylemleri kabul etmiyoruz. Demokrasimiz uğruna bedeller ödenmiş ve hakkedilmiş bir demokrasidir. Demokratik değerlere bağlı olanların açık ve net Türkiye ile dayanışma içinde olması gerekir. Darbeyi bir cümle ile eleştirip arkasına hükümeti eleştiren 10 cümle yerleştirenlerin yaptığı olan biteni anlamamaktır."

JUNCKER'DAN TEHDİTKAR ÜSLUP
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, France 2 televizyonuna yaptığı açıklamada, Türkiye'de idam cezasının geri getirilmesi halinde AB üyelik sürecinin duracağını söylemişti.

"Türkiye, yarın sabah idam cezasını geri getirirse biz de müzakere sürecini anında durdururuz" ifadelerini kullanan Juncker, idam cezasını tanıyan bir ülkenin AB'de yerinin olmadığını vurgulamıştı.

Juncker, Türkiye'nin içinde bulunduğu durum nedeniyle yakın gelecekte ya da uzun vadede AB üyesi olabileceğine inanmadığını da dile getirmişti.