"Başkanlık Erdoğan'ın talebi değildir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eyüp Belediyesi Hizmet Binası ve Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.

Giriş Tarihi 06 Mayıs 2016, 00:00 Güncelleme 06 Mayıs 2016, 16:17
Başkanlık Erdoğan’ın talebi değildir

İÇİNDEKİLER

İstanbul'da Eyüp Belediye Hizmet Binası ve Toplu Açılış Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlık konusuyla ilgili olarak " Yeni Anayasa meselesi Tayyip Erdoğan'ın şahsi meselesi değildir. Başkanlık Tayyip Erdoğan'ın kişisel talebi değildir. Türkiye'nin yaşadığı tecrübeler sonucu geldiği yer hem anayasayı hem de başkanlık sistemini acil bir ihtiyaç olarak önümüze çıkarmıştır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle;
Belediye hizmet binası geleneksel mimarimizi yansıtmasıyla ve çevreye duyarlı teknik hizmetleriyle gerçekten Eyüp Sultan'a yakışan bir eser oldu. Bugün açılışını yaptığımız diğer eserlerle toplam bedeli 66 trilyonu bulan bu yatırımların hayırlı olmasını diliyorum. Bu yatırımları Eyüp Sultan'a kazandıran sayın başkan ve ekibini huzurlarınızda tebrik ediyorum. Eyüp Sultan ilçemiz elbette İstanbul'un en güzel, en nadide yerlerinden birine kurulmuş olmasıyla elbette çok değerlidir, önemlidir ama gönüllerimizde çok daha farklı bir yere sahiptir. Bu ilçe kutlu bir beldedir. Eyüp Sultan Hazretleri'nin 670'li yıllarda başlattığı İstanbul'un manevi fethi süreci 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in şehre girmesiyle nihayete ulaşmıştır. Eyüp Sultan'sız İstanbul, kalpsiz bir beden gibidir. Medeniyetimizin ve tarihimizin önemli dönüm noktaları gibi fetih süreci ve ruhunu da daima yaşatmalı ve aklımızda tutmalıyız.

DEVLET BÜTÜN KURUMLARIYLA 29 MAYIS'TA ORADA OLACAK
29 Mayıs'ta vasıl olacağımız İstanbul'un fethi yıldönümlerine önem veriyoruz. Bu yıl 29 Mayıs'ta Yenikapı çok farklı olacak. Devlet inşallah bütün kurumlarıyla orada olacak. Bizim için sadece toprakların, şehirlerin değil gönüllerin kazanılmasıdır. Masum insanları öldüren, yakan, yıkan teröristler İslam'ın ve İslam Medeniyeti'nin en büyük düşmanlarıdır. Müslüman yıkmanın değil, inşa etmenin, öldürmenin değil, yaşatmanın, husumetin değil, muhabbetin peşinde olan kişidir. İslam'ın Afrika'ya, Güney Asya'ya yani bugün Müslüman nüfusun o yoğun olduğu coğrafyaya yayılışı, toprakların değil gönüllerin fethedilmesi sebebiyledir. Anadolu'nun İslamlaşması da Ahmed Yesevi, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Mevlana, Somuncu Baba gibi gönül sultanları vasıtasıyla olmuştur. Eyüp Sultan Hazretleri İstanbul'un fethi için buraya gelmiş, surların dibinde şehit düşmüştür. Ama Eyüp Sultan Hazretleri, İstanbul'un fethinin önünü gönüllere saldığı aşkla gerçekleştirmiştir. Bugün de İslam dünyası olarak öncelikle kendi coğrafyamızda ardından tüm dünyada gönül tazelenmesine ihtiyacımız vardır.

BİZ YOLUMUZA GİDİYORUZ SEN DE YOLUNA GİT BAKALIM
Buradan Bengladeş'e sesleniyorum. Bugün orada 75 yaşına dayalı bir mücahidi, hiçbir bu dünyada günahı olmadığına inanmadığımız insana idam kararı veren zihniyeti kusura bakmayın ben lanetliyorum. Her türlü girişimde bulunmuş olmamıza rağmen burada kinin, nefretin bu denli yaygınlaşmasını bu tür idamları yapan bir anlayışı ben ne demokratik bir anlayış olarak görüyorum, ne de adil bir yönetim olarak görüyorum ve huzurlarınızda lanetliyorum. Türkiye dört bir yanından terör örgütlerinin, onlara destek olan güçlerin dolaylı saldırısı altındayken şu anda Avrupa Birliği vize için 'terörle mücadele yasasını değiştireceksiniz' diyor. Siz önce Avrupa Parlamentosu'nun yanında çadır kuran teröristlere müsaade ederken bu zihniyetinizi niye değiştirmiyorsunuz? Hadi bakalım biz yolumuza gidiyoruz, sen de yoluna git. Kiminle anlaşıyorsan onunla anlaş.

SAYIN DAVUTOĞLU'NUN MİLLETİN GÖNLÜNDEKİ YERİ MÜSTESNADIR
Bölgemizin ve ülkemizin geçtiği şu önemli günlerde belli sıkıntılar yaşanıyor. Birliği, beraberliği, dayanışmayı çok daha güçlendirmemiz lazım. İktidar partisi olan AK Parti 22 Mayıs'ta kongreye gitme kararı aldı. Sayın Başbakan da bu kongrede aday olmayacağını açıkladı. Hem AK Parti'nin kongre kararının, tüzüğün 70. maddesi gereği sayın genel başkanın, Başbakanın aldığı bu kararın ve aynı zamanda sayın Başbakanın aday olmama kararının hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Sayın Başbakana yaklaşık 22 aydır Başbakanlık sürecinde vermiş olduğu kıymetli hizmetleri için şahsım milletim adına teşekkür ediyorum. Milletimiz bu ülke için tuğla üstüne tuğla koyan kişiyi asla unutmaz. Sayın Başbakanımızın milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahip olduğuna inanıyorum. Ben de uzun yıllar birlikte çalıştığım, son 20 aydır da başbakan olarak sayın Davutoğlu'na teşekkür ediyorum. Bu tür makamlar bir çeşit bayrak yarışıdır. Ben de Başbakanlık bayrağını sayın Gül'den devralmıştım. Daha sonra Dışişleri Bakanı iken Başbakanlığa taşıdık. Daha sonra bu bayrağı Cumhurbaşkanı seçilmem ardından sayın Davutoğlu'na devrettim. Kongrede Başbakanlığı devralacak olan arkadaşıma şimdiden başarılar diliyorum.

AK PARTİ'YLE İLGİLENMEM NEDEN BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR?
Benim kurucusu olduğum AK Parti ile ilgilenmem bazılarını rahatsız ediyor. Cumhurbaşkanı olmam demek geçmişimle, arkadaşımla tüm ilişkilerimi kesmem anlamına gelir mi? Ben bu kimliğimle Cumhurbaşkanına aday oldum ve milletimin yüzde 52'sinin teveccühü ile bu makama geldim. Her değişim yeni bir dinamizm ve heyecan getirir. AK Parti'de yaşanan değişimin de ülkemiz için hayırlı bir havaya vesile olacağına inanıyorum. Ekonomi kötü olacak dediler. Boşuna davul çalmayın. Evellallah daha da iyi olacak. Biz sadece rabbimizin huzurunda, rükuda eğiliriz. Türkiye'nin son 13 yıldır demokrasi ve ekonomi alanında yaşadığı büyük değişim güçlü güven ve istikrarın tesisine imkan sağlamıştır. 17-5 Aralık darbe girişimi. Aynı numarayı Brezilya'da yaptılar. Ne oldu? Tutmadı. Onlar çaldılar bizler seyrettik. Bunların hiçbiri de ne demokrasimizde ne de ekonomimizde ciddi bir kırılmaya, sarsıntıya yol açmadı. Tereddütler kısa sürede giderildi, ülkemiz güven, huzur, istikrar içinde yoluna devam etti.

BAŞKANLIK TAYYİP ERDOĞAN'IN ŞAHSİ TALEBİ DEĞİLDİR
Türkiye'nin önünde 2023 hedefleri gibi kapsamlı, heyecan verici bir yol haritası var. Milletimiz doğrudan kendi oyuyla seçtiği Cumhurbaşkanı sayesinde seçimler ve hükümetler geçse de ülke yönetiminde herhangi bir boşluk olmadığını, olmayacağını artık çok iyi biliyor. Benim başkanlık sistemini gündeme getirmemin sebebi de budur. 10 Ağustos 2014 seçimiyle fiili adımı atılan bu yeni dönemin faydası görülmüştür. 7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki belirsizlik döneminin güçlü Cumhurbaşkanı ile geçilmesi milletimizin memnuniyetini daha da arttırmıştır. Geldiğimiz noktadan geri dönüş yoktur. Bunu herkes kabul etmelidir. Yeni Anayasa meselesi Tayyip Erdoğan'ın şahsi meselesi değildir. Başkanlık Tayyip Erdoğan'ın kişisel talebi değildir. Türkiye'nin yaşadığı tecrübeler sonucu geldiği yer hem anayasayı hem de başkanlık sistemini acil bir ihtiyaç olarak önümüze çıkarmıştır.

BAŞKANLIK SİSTEMİ BİZİM İÇİN YENİ DEĞİL GELENEKSELDİR
Komisyonlarda olanları görüyorsunuz değil mi? Başkanlık sisteminin olduğu bir ülkede bunları göremezsiniz. Bunlar TBMM'ye terörize etmeye çalışıyorlar. Bunlara milliyetver, vatansever parlamenterler fırsat vermediler, fırsat vermeyecekler. Yeni Anayasa bir partiye, bir makama hizmet edecek değildir. Bu anayasa milletimizin tamamının anayasası olacaktır. Herkesin bu sürece katılması gerekir. Başkanlık sistemi bir kişiye, bir defaya mahsus bir uygulama olmayacaktır. Nasıl parlamenter sistem çok partili olarak 70 yıl damga vurmuşsa, başkanlık sistemi de milletimiz yeni bir sisteme ihtiyaç duyana kadar aynı ihtiyacı görecektir. Başkanlık sistemi bize yeni değil bizim için gelenekseldir. 64. hükümet görev başında. 22 Mayıs'tan sonra 65. hükümet kurulacak. 12 Cumhurbaşkanı olarak bu görevde bulunuyorum. Başkanlık sistemine geçtikten sonra milletimizin teveccühü ile bu görevde Türkiye'nin birinci başkanı olarak göreve başlayacak. Herkesten bu değişime destek vermesini, katkı sağlamasını bekliyoruz. Meseleyi kişiselleştirenlerin ülkeye ve millete karşı sorumluluktan kaçtıklarını biliyorum.

BAŞKANLIK SİSTEMİNİ BİR AN ÖNCE MİLLETE SUNMALIYIZ
Kendi arzu ettiklerini milletin seçmeyeceğini bilenler sistemi kilitlemeye çalışıyor. İnşallah bunlara rağmen yeni Anayasa ve başkanlık sistemini hayata geçireceğiz. Bizim için aslolan milletimizin tercihidir, menfaatidir. Bizden sonraki nesillerimiz için hem de umudunu Türkiye'ye bağlamış yüz milyonlar için güçlü olmak zorundayız. Sürekli krizlere yol açan mevcut sistem yerine istikrarın garantisi olan Başkanlık sistemini bir an önce milletimizin onayına sunmamız gerekiyor. Daha iyi teklifi, görüşü olan varsa buyursun, hep birlikte tartışalım. Bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil üzümü yemek. Ben düşüncelerle bir kez daha Eyüp Sultan Belediyemizin bu muhteşem yeni hizmet binasının, diğer yatırımların hayırlısı olmasını diliyorum.