Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 25. Muhtarlar Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Önemli olan bulunduğunuz yere nasıl geldiğinizi, orada ne yapmanız gerektiğini ve hedeflerinizi unutmamanızdır" dedi.

Giriş Tarihi 04 Mayıs 2016, 00:00 Güncelleme 04 Mayıs 2016, 18:09
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 25. Muhtarlar Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliği teklifinin görüşmelerinde yaşananlara ilişkin, "Komisyon başkanı isteseydi, oraya ne medyayı ne de danışmanları sokardı. Sadece komisyon üyeleriyle bu toplantıları yapabilirdi. Ama onlara özgürlük adına böyle bir alan açtı. Onlar maalesef kendilerine verilen bu fırsatı kalkıp da usulüne uygun şekilde kullanmadılar. Bu millete gerçekten çok çok üzüntü verecek bir tabloyu orada sergilediler. Bu millet buna layık değil. Bu millet bu tür görüntülere layık değil. Bunlar da bu milletin temsilcisi olmaya layık değil." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, "Dokunulmazlık görüşmelerinden terör örgütünün marşını söyleyerek çıkan sözüm ona milletvekillerinin de onları birer kahraman edasıyla haberlerine taşıyan medya kuruluşlarının da iplerinin nereye uzandığı malumdur." dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

MİLLETİMİZ HER İKİ ÖRNEĞİ GÖRÜP İSABETLE KARAR VERDİ
Muhtarlarımızla her buluşmamız hem hasret biraz da ayrı kalmamızı giderdiğimiz günler oluyor. Memleket meselelerini birlikte görüşüyoruz. Bugüne kadar neler oldu, neler oluyor bunları birlikte değerlendiriyoruz. Sizlerle biraraya geliş birilerini de rahatsız edebiliyor. Bugüne kadar milletimizin gönlünü kazanmak dışında hiçbir mükafat beklemeden çalıştık. Bundan sonra da aynı şekilde çalışacağız. Hasbilik bizim en önemli sıfatımız olmalıdır diyorum. Makamlar insanlara hizmet için birer araçtır. Muhtar, milletvekili, Bakan, Başbakan, Cumhurbaşkanı da olsanız kalbiniz ve zihniniz millete hizmet için çalışmalıdır. Sadece kendi ideolojik saplantıları için hizmet makamlarını işgal edenler Türkiye'nin birikimini artırmak şöyle dursun mevcutu da heba etmiştir. Milletimiz her iki örneği gördüğü, yaşadığı için karşısına çıkanların notunu hemen, isabetle vermektedir. Mahallesinin, köyünün, köylüsünün tam desteğini elde eden bir muhtarı nasıl kimse yıkamazsa seçimle gelinen diğer hizmet makamındakilerin tamamı da aynı güce ve güvene sahiptir. Önemli olan bulunduğunuz yerde ne yapmanız gerektiğini unutmamanız gerekir. Gelen muhtarlarımız içerisinde 'Ben 30 yıldır muhtarım' diyenler var.

SAVUNMADA HEDEF DIŞA BAĞIMLILIĞI SIFIRA İNDİRMEKTİR
Geçtiğimiz Cumartesi günü İstanbul'da çok maksatlı anfibi Anadolu gemimizin çalışmalarına katıldım. Uçak gemisinin inşasının ilk örneğine ancak bugün başladık. Nice kahraman sanayicilerimizin Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş gibi isimlerin başlattığı teşebbüsler desteklenmek şöyle dursun tam tersine akamete uğratılmıştır. Kıbrıs çıkarmasında yaşadığımız sayısız soruna rağmen bu konuda ciddi bir çalışma ortaya konmadığını üzüntüyle görüyoruz. Başbakanlık dönemimde savunma sanayi sektörü çalışmalarını kişisel himayem altına aldım. Bu alana ciddi kaynak aktarılıyor. ATAK helikopterinin 12 tanesi şu an semalarda. ALTAY tankının seri üretimine başlanmak üzere. Kendi milli tüfeğimizin imalına başladık. Şu anda özel sektörümüz insansız hava aracı üretiyor. Şu anda testler başladı. Sanayi sektörümüzde dışa bağlılığımızı yüzde 80'den yüzde 40'a indirdik. Hedef bunu adeta sıfıra indirmektir. Bağımlılıktan kurtulduğunuz anda caydırıcı olursunuz. Türkiye kendi sorunlarını, kendi çözmek zorundadır. Hangi işimizin çözümünü başka birilerine havale ettiysek o iş bizim ayağımıza bağ olmuştur.

COĞRAFYAMIZDA DEVLET VE MİLLET VARLIĞIMIZ BİN YILI BULDU
Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Buna dikkat edin. Biz tarihimizden ibret alıyor ve eksiklerimizi tamamlamaya çalışıyoruz. Terörle mücadelemizi teknoloji, istihbarat ve stratejisiyle kendimizi yürütüyoruz. Ekonomide IMF ve çetelerini bir kenara bırakıp kendi kalkınma programlarımızı hayata geçirdik. IMF şimdi bizden para istiyor. Biz de 'evet size verebiliriz' dedik. Elbette layüsel olmadığımızın farkındayız. Birçok alanda diğer ülkelerle hareket etmemiz gereken noktalar bulunduğunu unutmuş değiliz. Özellikle müttefiklerimizle ilişkilerimizi gözetiyoruz. Ama mutlaka kendi projelerimize öncelik veriyoruz. Kut'ül Amare savaşının üzerinden geçen bir asra rağmen işgal kuvvetlerii İstanbul'daki bürolarında 'Kut'u unutma' tabelasını asmışlardı. Elde ettiğimiz her başarı bizi tarihe gömmek isteyenlere en büyük cevabızdır. Yeni nesillere tüm tarihimizi unutturmamak için her gün daha çok çalışacağız. Biz devletler kurmuş, tarihi böyle yazmış bir milletiz. Coğrafyamızdaki devlet ve millet varlığımız bin yılı buldu. Geçmişimizi bilmeyince önümüze çıkan veya çıkartılan sorunlar karşısında ne yapacağımızı bilmiyoruz. Terör eylemleri, canlı bomba saldırıları, paralel yapılanmasının ihanetleri bunlardan biridir.

KOMİSYONU İŞGAL EDENLER İŞGAL KUVVETLERİ GİBİYDİLER
Karşımızdaki terör örgütü sadece elihi silahlı 5-10 bin militandan oluşmuyor. Bu örgütü asıl cesaretlendiren ve yaşatan arkasındaki karanlık destektir. Paralel yapı yıllardır sırtından beslendiği bu millete ihanet ederek başka mahvillerin operasyonu aracı haline dönüşmüştür. Dokunulmazlık görüşmelerin görüşmelerinden terör örgütünün marşını söyleyen sözüm ona milletvekillerinin de onları kahraman edasıyla manşetlere taşıyan medyanın iplerinin kimlerde olduğu mâlumdur. Parlamentoda sözde milletvekilleri olarak oturumları ne hale getirdiklerini izlediniz. Komisyonda neler yaptıklarını, sıraların üzerinden nasıl atladıklarını gördünüz. Adeta oraları işgal kuvvetleri gibi kalkıp işgal etmeye ve oralarda danışmanlarına varıncaya kadar bu tür eylemler yapma girişiminde bulundu. Oradaki komisyon başkanı isteseydi oraya ne medya ne de danışmanları sokardı. Ama onlara özgürlük adına böyle bir alan açtı. Onlar kendilerine verilen bu verilen usulüne uygun şekilde kullanmadılar. Onlar bu milletin temsilcisi olmaya layık değildir. Türkiye demokratik bir devlet olduğu için bu meseleleri usülüne göre çözme gayretindedir. Esnekliği, sabrı ortaya koyarak her bakımdan örnek bir mücadele yürütüyoruz. Bizim inancımız, kültürümüz başka bir yönteme izin vermez.

GEZİ'DE BİZE NUTUK ÇEKENLER SERT MÜDAHALE YAPTILAR
Geçmişinde soykırımdan zulme her türlü ayıbı taşıyanların Türkiye edecekleri söz olamaz. İsveç'te bakana yapılanı gördünüz, bir bayan milletvekiline yapılanı gördünüz. Gezi olaylarında bize gösteri hakkı nutukları çekenler masum eylemleri bile sert bir şekilde bastırdılar. Terör örgütlerinin giderek küreselleşen tüm bu tehditleri karşısında, tüm ülkelerin en az Türkiye kadar dayanıklı ve dirençli olmalarını öğrenmeleri gerekiyor. Aksi takdirde dünya herkes için yaşamı zorlaşan bir hale gelecektir. Kilis ilimize Suriye tarafından sürekli taciz atışları yapıyor. Bu saldırılarda birçok vatandaşımız ve Suriyeli misafirlerimiz hayatlarını kaybettiler, şehit oldular. Kilis'e yapılan her saldırıya misliyle karşılık verilmiştir. Karşılık vermeye de devam edeceğiz. Türkiye'nin topraklarına, vatandaşlarına yönelik hiçbir saldırıyı karşılıksız bırakmadık, bırakmayacağız. DAEŞ en büyük zaiyatı Kilis'e yaptığı bu tür operasyonlarda ödemiştir. Buna devam ederlerse onlar daha çok zayiat verir. Terör örgütlerinin ülkemize yönelik tacizlerinin gerisindeki niyetleri çok iyi biliyoruz. Ama başaramayacaklardır. TBir Müslümana kula kul olmak yakışmaz. Biz sadece Rabbimizin huzurunda, rükuda eğiliriz, başka bir yerde asla.

YERLİ VE MİLLİ OLANLA HORMONLU İDEOLOJİLERİN SAVAŞI
Türkiye'nin bu vakur duruşunun gerisinde güçlü bir tarihi birikim var. Asırlardır bu topraklarda milletimizin, ülkemizin omurgasını teşkil eden değerlere, kesimlere saldırıp da varolan kimse olmamıştır. Anadolu ayrımcılığı, bozgunculuğu, ihaneti kabul etmez. Bu topraklarda ancak birliğe, beraberliğe, dayanışmaya, uhuvvete dayananlar kök salabilir, boy verebilir. Canlı bomba olup masum insanların hayatlarına kastedenler, çukurlarla mahallellerimizi harap edenler insanlıktan nasibini alamamışlardır. Son 200 yıllık bu topraklar yerli ve milli olanlarla buna karşı dayatılan hormonlu ideolojilerin çetin mücadelesine şahit olunuyor. Ülkemizi geri kalmışlıkla, fakirlikle terbiye etmeye kalktılar yine sonuç alamadılar. Şimdi yeni bir oyunu devreye sorkuyorlar, terörle canımızı yakıyorlar. Hırvatistan'da da, İİT zirvesinde de söyledim. 3 fitneden kurtulmamız lazım. Birincisi ırkçılık, ikincisi terör, üçüncüsü mezhepçiliktir. Bizi birbirimize bağlayan bağ İslâm'dır. Elhamdülillah müslümanız. Bizim en büyük gururumuz budur. Birbirimizi de severken zaten 'Ancak müminler kardeştir' emri ilahisinin gereği birbirimizin kardeşiyiz.

KİMSENİN KİMSEYE ÜSTÜNLÜĞÜ YOKTUR ÜSTÜNLÜK TAKVADADIR
Bu ülkede 30'u aşkın etnik unsur var. Biz birbirimizi yaradılanı severiz yaradandan ötürü anlayışı dolayısıyla severiz. Üstünlük ancak takva iledir, bunu böyle bilmemiz lazımdır. İnancımıza, tarihimize saldırarak hayat damarlarımızı kesmeye çalışıyorlar. Ekonomimizi hedef alarak bizi tedip etmenin hesaplarını yapmaya çalışıyorlar. Emin olun yine başaramayacaklar. Güvenlik güçlerimiz silahlarıyla, bombalarıyla tüm teröristleri açtıkları çukurlara gömerek ilçelerimizde mahallelerimizde sükuneti sağlıyorlar. Şu anda 1 il ve 11 ilçede bu çalışmalar devam ediyor. Zaman zaman canlı bombaların patladığı anlar oluyor. Ama aynı zamanda bu teşebbüslerin 50-100 tanesi de önleniyor. Bölgemizde sıkıntıya düştüğü için ülkemize düşen herkese kucak açacak onları barındıracak imkana sahibiz. Bugün Suriyelilerle ekmeğimizi suyumuzu paylaşıyoruz. 2/23 hedeflerimize ulaşmak noktasındaki kararlılığımızda en küçük bir gerileme, küçülme sözkonusu değildir. Bugün 2023 hedeflerimize ulaşma konusunda çok daha fazla ümitvar olacak şekilde bulunuyoruz.

AK SAKALLI DEDE VE AK SAÇLI NİNELERİMİZİN DUASIYLA...
Yeni anayasa ve başkanlık sistemi olmak üzere milletimizin beklentisi olan çalışmaları bir an önce hayata geçirmeliyiz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Allah nasip ederse, inşaallah bunu 29 Ekim öncesine yetiştirmenin gayreti içerisindeyiz. Körfez Geçişi Osmangazi Köprüsü aynı şekilde. İnşallah onu da 26 Ağustos'a yetiştirmenin gayreti içerisindeyiz. Bu yıl içerisinde Avrasya Tüneli'ni, boğazın altından onu da açarak otomobiller Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Asya'ya geçecek. Bunların hepsi Türkiye için bu millet içindir. Onun için tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyoruz. Bizim rabiamız bu. Bunu başaracağız. Bunların üzerinde yükselen bir Türkiye akamete uğramaz. 2018 inşallah dünyanın en büyük havalimanına Türkiye sahip olacak. İstanbul'da onu açtığımız zaman siz Türkiye'nin nasıl sıçradığını görün. 79 milyon vatandaşımızın tamamının refahını yükseltmeye yönelik atılımlara karar verdik. Terör örgütüne ve dış tehditlere rağmen güvenliğimizi en üst seviyede hızla sağlanacak. Türkiye ak sakallı dedelerimizin, ak saçlı ninelerimizin duaları sayesinde dimdik ayakta durmaya devam edecektir, hiç endişeniz olmasın.