Suskunlar!

Hürriyet'in patronu Aydın Doğan, hakkında yazı yazan gazetecilere tahammül edemedi; hapse atılmalarını istedi. Türkiye'nin tanınmış birçok ismi ise basın özgürlüğünü baltalayan Doğan'a tek laf etmedi

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 10 Ekim 2015 Güncelleme 10 Ekim 2015, 02:22
Suskunlar!

İÇİNDEKİLER

Her fırsatta hükümete saldıran sözde aydınlar, basın özgür naraları attı. Ancak gazetecilere onlarca dava açan Hürriyet'in patronu Aydın Doğan'a tek laf etmekten sakındı. Doğan Medya Grubu'nun patronu Aydın Doğan, 28 Şubat sürecinde hükümetler kurup devirdi, kaos ortamlarından faydalanıp servetine servet kattı. Paralel yapı ile işbirliği yapıp Gezi olaylarına destek verdi. Fethullah Gülen'in mimarı olduğu 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra hükümete yönelik saldırılarını artırdı. Gerçek dışı iddialarla kamuoyunu yanıltmaya kalktı.

YALANLAR ZİNCİRİ
Kenara sıkışınca da, "Basın özgür değil" yalanına sarıldı. Yalan zincirine Aydın Doğan gibi kaos dönemlerinde Türkiye'nin rantını yiyerek servetine servet katan işadamları ile siyasi parti ve STK temsilcileri ile bazı sanatçılar da katıldı. Algı oluşturmaya çalışan Aydın Doğan'ın amacının gerçekte basının özgür olması değil, gazetecileri hapse tıkmak olduğu belgelendi. Hakkında iki tweet atan Sabah yazarı Hilal Kaplan'a 15 bin TL'lik tazminat davası açan Aydın Doğan'ın, Star, Akşam, Yeni Şafak ve Akit gazetelerinde çalışan yazarlara, onlarca yıl hapis ve milyonlarca lira tazminat talebiyle dava açtı. Hukuksuz uygulamalara çoğu zaman alkış tutarak destek veren çevreler ise Aydın Doğan'ın gazetecileri hapse atarak susturma girişimine sessiz kaldı.

Basın özgürlüğü isteyen, ancak aleyhinde yazı yazan gazetecileri gözünü bile kırpmadan hapse attırmaya kalkan Aydın Doğan, bu şekilde ikiyüzlülüğünü gözler önüne serdi.

İLKELİ DURUŞ SERGİLEYİN
Yalçın Akdoan (Başbakan Yardımcısı): Bir medya gurubunun patronu (Aydın Doğan) yüzlerce dava açıyor. Basın özgürlüğüne karşı bir şeydir bu; siz o zaman bir medya gurubunu, kesimini tamamen susturmaya çalışıyorsunuz demektir. Basın ile ilgili birçok medya gurubuna saldırılar oldu. Ama bunları hiç görmediler, açıklama yapmadılar. Çifte standart var. İlkeli duruş sergilemek lazım. Şiddet kimden gelirse karşı çıkmak lazım.

DEMOKRASİ HERKES İÇİN
Recai Karslı (BEM -BİR -SEN Başkan Yardımcısı): Aydın Doğan'a mektup yazıp, "Size bir daha Adnan Menderes sevinci yaşatmayacağız" dedim. Kendisi dünya standartlarında yayın yaptığını iddia ediyor. Ama dünyada böyle bir standart yok. Demokrasi herkes için olmalı. Entrika yapıp tuzak kuracaksa böyle bir medya olamaz. Yıllardır bunların tuzaklarıyla karşı karşıyayız. Sürekli millete bedel ödetti. Millet de ona fatura kesti.

MEDYA GÜCÜYLE BASKILAMA...
Faruk Eren (Basın-İş Sendikası Başkanı): Basın özgürlüğüne yönelik baskıları Doğan Grubu da diğer gruplar da geçmişte yaptı. Çalışanların özlük haklarını kıstılar, halen de kısıyorlar. Sendikayı yok etmeye çalıştılar. Ayrıca medyanın gücünü kullanarak iktidarın nimetlerinden yararlanmak ve iktidara baskı yapmaya çalıştılar. Aydın Doğan'ın da diğer medya patronlarının da bu konuda büyük günahları vardır. Bu gerçek ortadadır.

PATRONLAR ÇEVRİM DIŞI!
Mustafa Koç (Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı): Hürriyet'in camı kırılınca, "Demokrasiye ve demokrasimizin tartışılmaz öğesi olan basın özgürlüğüne sahip çıkmaktan başka seçeneğimiz yok" dedi. "Aydın Doğan'ın gazetecileri hapse attırmak için açtığı davalara ne diyorsunuz" sorumuzu yanıtsız bıraktı.

Güler Sabancı (Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı): Doğan Grubu'na yönelik saldırı sonrası, "Basın özgürlüğü sağlıklı bir demokrasinin olmazsa olmazıdır" sözüyle yorumladı.

Bülent Eczacıbaşı (Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı): Aydın Doğan'ın gazetecilerin hapsini istemesi ve açtığı davalarla ilgili sorumuza yanıt vermedi.

Cansen Başaran (TÜSİAD Başkanı): Doğan grubu olunca 'Basın özgürlüğü' dedi. SMS'le sorularımıza yanıt vermedi. Çağrılarımızı cevapsız bıraktı.

Eski TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner: Yanıt vermedi.

TAV Holding CEO 'su Sani Şener: Yanıt vermedi.

SİNİRLENİP KAPATTI
Fazıl Say: Gazetemizden arandığı kendisine belirtildikten sonra sorulan sorunun yarısını dinleyip, telefonu muhabirin yüzüne kapattı.