Her yanımız elektronik cihazlarla dolu. Sürücüsüz otomobil denemelerinin yapıldığı bu çağda, insansız trafik denetlemelerinin olmamasını bekleyemeyiz.
Nitekim büyük şehirlerde trafik ışıklarında, ana arterler, çevre yolları ve otoyollarda EDS ibaresini görmeye başlayalı bir hayli oldu. Yol uzunlukları ve trafik yoğunluğu arttıkça, tüm trafiği, özellikle de kritik noktaları trafik polisleri vasıtasıyla sürekli kontrol etmek mümkün değil. Teknolojinin nimetlerinden faydalanmak, trafik güvenliği açısından şart. Tabii bu sistemleri amacından saptırmadan kullanmak kaydıyla. Nitekim TEDES adıyla bilinen Trafik Elektronik Denetleme Sistemi'yle 2014'ün sonunda tanışmıştık. Sabit radar uygulaması olan TEDES, belediye sınırlarında trafik cezaları hasılatının yüzde 30'unun belediyeye bırakılması kararı sonrasında hızla yayılmıştı. Yaşanan bir takım suiistimaller nedeniyle çok tepki çeken uygulama, 2016'da kaldırılmıştı.
Mevzuatı yenilenen TEDES sistemi tekrar devreye giriyor. Bu sistemin doğru kullanıldığında trafik kazalarını azaltma konusunda çok faydalı olacağını düşünenlerdenim.
Mesleği gereği yıllardır, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, birçok ülkede otomobil kullanıyorum. Benzer sistemler birçok ülkede kullanılıyor. Amaç ise ceza kesmek değil, trafik kazalarını önlemek. Sürücülerin radar konusunda bazen birkaç km önce uyarılması, hatta navigasyon sistemlerinde bile radarların yerinin verilmesi bile amacı ortaya koyuyor.
Yeni mevzuatın ve uygulamanın da bu mantıkla hazırlandığını ve suiistimal edilmeyeceğini ümit ediyorum.
Halit BOLKAN
