Memurlara çifte müjde!

Toplu Sözleşme görüşmelerinde Memur-Sen'in iki talebi kabul edildi.

Giriş Tarihi 03 Ağustos 2015, 00:00 Güncelleme 03 Ağustos 2015, 18:44
Memurlara çifte müjde!

İÇİNDEKİLER

Memur-Sen'in 2005'ten sonra işe başlayanlara 1 derece verilmesi ve Eş Durumu özünde 3 yıllık süre şartının esnetilmesine yönelik talebi Toplu Sözleşme Masasında kabul edildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik 2 talebe verilen onayı "Hayırlı olsun" şekliyle açıkladı.

UZLAŞMA SAĞLANDI
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, toplu sözleşme masasında, 1 milyon kamu çalışanını ilgilendiren, 2005'ten sonra memuriyete başlamış olanlara ek 1 derece verilmesi konusunda uzlaşma sağlandığını bildirdi.

Memur sendikaları ile hükümet arasında kamu görevlilerinin 2016-2017 yıllarına ilişkin mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere yürütülecek toplu sözleşme görüşmelerinin ilk toplantısı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başkanlığında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığındaki Reşat Moralı Salonu'nda yapıldı.

Bakan Çelik'in konuşmasının ardından söz alan Ali Yalçın, önemli bir tecrübe elde edildiğini düşündüğünü belirterek, bu dönemki sözleşmenin geride kalan iki sözleşmeden farklı olmasını ve daha fazla kazanımla taçlanmasını umut ettiğini söyledi.

Yalçın, kamu görevlilerinin toplu sözleşme masasından beklentilerinin olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Toplu sözleşme süreci, kamu görevlileri, emekliler ve bunların eş ve çocuklarıyla birlikte 20 milyonu doğrudan, 78 milyonu da dolaylı olarak ilgilendiriyor. Bu toplu sözleşme sürecinin 'kadrosuz çalışma' pratiğini ortadan kaldırması gerektiğini ve bunun en önemli kazanımlardan birisinin 'herkesin kadrolu çalıştığı bir süreci inşa etme' olduğunu ifade etmek lazım. Sözleşmenin çalışanlar kadar emekliler boyutu da var. Sözleşmelerin özellikle 4 sacayağı üzerinden görülmesi gerektiğini, tekliflerimizi de bu 4 ayak üzerine oturttuğumuzu ifade ediyoruz."

Dört sacayağından birincisinin "yüzdelik zam" olduğuna dikkati çeken Ali Yalçın, "Enflasyon farkı da kamu çalışanlarının enflasyona ezdirilmemesi noktasında önemli bir sacayağı. 2016-2017'de, 2 yılda dört 6 aylık toplu sözleşme sürecimizde 2016 yılı yüzdeli olarak 8+8 zam talebimiz var. Taban aylığa da 2016 için 150 lira yansıtılmasını talep ediyoruz" dedi.

Yalçın, refah payı olarak 2015'teki büyümenin yüzde 50'sinin yansıtılmasını, 2016 yılında ise 3'er aylık büyüme dönemlerinin tamamının maaşlara yansıtılmasını istediklerini dile getirdi.

Enflasyon farkı olarak 2016'da hedeflenen değil gerçekleşen enflasyonun dikkate alınması gerektiğini ifade eden Ali Yalçın, " Hedeflenen enflasyonla, gerçekleşen enflasyon bu anlamda pek tutmuyor. Son 10 yılın bu anlamdaki sapmalarını dikkate aldığımızda ortalama yüzde 65,4'lük bir sapma söz konusu" diye konuştu.

MEMUR-SEN'İN TALEPLERİ

Yalçın, 2017 yılı için zam taleplerini ise şöyle sıraladı:

"2017'de yüzde 7+7 zam talep ediyoruz. Taban aylık için 100 lira yansıtılması teklifimiz var. Refah payı olarak adaletin sağlanması noktasında 2017'deki büyüme oranlarının 3'er aylık dilimlerin tamamının maaşlara yansıtılması, enflasyon farkının da bu anlamda verilerek, gerçekleşen enflasyon hedeflenen enflasyondan yüksek olursa bu anlamda çalışanların enflasyona ezdirilmemesi ve enflasyonu ezen bir ücretlendirme düzeninin bu masadan temin edilmesine ilişkin tekliflerimiz söz konusu."

Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, emekli kamu görevlilerinin de sözleşme masasından beklentileri olduğunu, emeklilerin çalışırken aldıkları ücretlerin emekli olduklarında yüzde 40-60 oranında düştüğünü belirtti.

Kamu görevlilerinin tamamının ödentilerine ilişkin bankalardan aldıkları promosyonun emekliler için de olması gerektiğini savunan Ali Yalçın, şunları kaydetti:

"Bütün bunları masada konuşacağız. Engelli kamu görevlileri, dezavantajlı gruplar, mobbing, kadın çalışanlara şiddet, kamu görevlilerine cuma vakti düzenlemesi, eş durumu atamaları, kılık kıyafet yönetmeliği konularında taleplerimiz olacak. 28 Şubat mağdurlarının beklentileri var. Toplu sözleşme döneminin hayırlara vesile olmasını, bu masadan kazanımla kalkılacağını, kalkılması gerektiğini, buna ilişkin Memur-Sen ailesi olarak tekliflerimizin gerçekleşmesi anlamında irademizi ortaya koyacağımızı belirtmek istiyorum."

Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda da bulunan Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, konfederasyonlarının, 11 hizmet kolunda yetkili sendikalarıyla, 3'üncü dönem toplu sözleşme görüşmelerine katıldığını aktardı.

Toplu sözleşme görüşmelerinin 5 milyona yakın memur ve memur emeklisini ilgilendirdiğini vurgulayan Yalçın, memur ve memur emeklilerinin ailelerinin de göz önünde bulundurulmasıyla bu rakamın 20 milyon kişiyi bulduğunu anlattı.

Ali Yalçın, toplu sözleşme masasının kazanımlarla başladığını da ifade ederek, şöyle devam etti:

"1 milyon kamu çalışanını ilgilendiren, 2005'ten sonra memuriyete başlamış olanlara ek 1 derece verilmesi konusu masada uzlaşılan konu olmuştur. Kamu görevlilerinin en fazla şikayet ettiği eş durumu özründe '3 yıl şartı', toplu sözleşme masasında çalışanların lehine olacak şekilde düzenlenecektir. Kamu İşveren Heyeti, bu yöndeki teklifimize olumlu yaklaşmıştır. Hizmet kolu sözleşmelerinin çok daha aktif olmasına ilişkin tespitlerimiz de bu toplu sözleşme masasında dikkate alınacaktır. Bu toplu sözleşmeyle, hizmet kolu toplu sözleşmelerinin önemi de artacak."

TÜRKİYE KAMU-SEN'İN TALEPLERİ
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise toplu sözleşme dönemlerinin hep umut bağladıkları dönemler olduğunu, ancak umutlara cevap buldukları dönemin şu ana kadar olmadığını ifade etti.

Bu toplu sözleşmenin farklı olmasını istediklerini aktaran Koncuk, yetkili konfederasyonun Memur-Sen olabileceğini, masada kamu çalışanları ve emekliler için elde edilecek her türlü kazanım için mücadele edeceklerini vurguladı.

Mali haklarla ilgili 2016 yılı pazarlığını yapmadan önce 2014 ve 2015 kayıplarının telafi edilmesini istediklerini dile getiren İsmail Koncuk, şunları kaydetti:

"Geçmişten alacağımız var. 2014 ve 2015 yılı alacağımızın tahsilini istiyoruz. 2015 yılında kamu işçisine 11,3 zam yapan iktidarın, kamu çalışanları ve emeklilere yüzde 6 zammı açıklayabilmesi lazım. Bizim 5,3 alacağımız var. Devlet memurlarının ve memur emeklilerinin ne suçu olduğunu biri cevaplamalı. Dolayısıyla alacaklarımızın tahsilini istiyoruz. Bundan hareketle 2016 yılında yüzde 22 oransal zam, 100 lira da taban aylığa zam istiyoruz. 2014-2015 alacağımızı 2 bin lira olarak hesapladık. 4 eşit taksitte veya bir şekilde kayıplarımızın telafi edilmesini istiyoruz. 2014- 2015 kayıplarımız telafi edilmeden varılacak hiçbir anlaşmayı, toplu sözleşmeyi doğru saymadığımızı ifade ediyorum şimdiden. Hangi sonuca varırsanız varın. 2014-2015 alacağımızı hesap etmeyen bir toplu sözleşme sonuçlarına asla saygı duymayacağımız ifade edelim."

Koncuk, 2017 yılı için ise yüzde 10+10, taban aylığa 150 lira zam talep ettiklerini, bu rakamlara uygun veya yaklaşan rakamlarla toplu sözleşme masasından kalkmak istediklerini anlattı.

KESK'İN TALEPLERİ
KESK Genel Başkanı Lami Özgen de konuşmasına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yürümek isteyen KESK üyelerine polisin müdahale etmesini eleştirerek başladı.

İşverenin 15'inci derecede bulunan ilkokul mezunu hizmetlinin ücreti üzerinden oran ifade etmesinin büyük bir yanılgı olduğunu iddia eden Özgen, "2014 ve 2015 yılında ilkokul mezunu kaç kamu çalışanı alınmıştır? Bunun kamu çalışanı içindeki oranı nedir? Siz bunun üzerinden bir manipülasyon yaparak, kamu çalışanlarının sanki ücretleri ve aldıkları maaş çok yükseliyormuş gibi bir manipülasyon yapıyorsunuz. Kamu alanında en fazla alan, eğitim emekçileri öğretmenlerdir. Ücret belirlenirken, ortalama, bu grubun ücreti üzerinden belirlenmelidir. Yani kamu emekçilerinin aldığı minimum ve maksimum ücret üzerinden değil de ortalama ücret verileri üzerinden hesaplanmalıdır. Bunu bilinçli ve kasıtlı yapıyorsunuz. Bir daha yapmayın" şeklinde konuştu.

Lami Özgen, 2014-2015 yılına ait hak kayıplarını istediklerini de yineledi.

Geçmişe yönelik kayıplar karşılanmadan yeni toplu sözleşme sürecine başlanamayacağına vurgu yapan Özgen, şunları söyledi:

"Bir diğer talebimiz vardı. 15 gün önceden Sayın Bakan'a da ilettik. 7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye'de farklı bir tablo ortaya çıkmıştır. Mevcut hükümet istifa etti ve Cumhurbaşkanı kabul etti. Müstafi ya da geçici bir durum ortadayken, kamu çalışanlarının anayasal hakkı olan mali, sosyal ve özlük meselesi haklarının önümüzdeki 2 yıla yönelik talep getirme, tartışma ve vadetme yetkisi yoktur. Çünkü, bu oluşacak yeni hükümeti bağlar. Onun programının gereği hayata geçmesi gerekir. Yani, 'orta vadeli mali plana göre yapabiliriz' diyebilirsiniz. Zaten niyetiniz de odur. Gayet iyi biliyoruz. Orta vadeli mali planda da rakamlar ortadadır."

Lami Özgen, en düşük kademedeki kamu emekçisinin maaşının 2 bin 900 liraya çıkarılması gerektiğini, buradan hareketle taban aylık ve temel ücret olgularının iyi değerlendirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.