İstikrarı bozmak isteyen bedelini öder

Siyasetin genç ve dinamik ismi, AK Parti İstanbul 1.Bölge Milletvekili adayı Berat Albayrak, seçime günler kala Akşam Gazetesi'ne konuştu: Türkiye'yi kim kaotik günlerine döndürmeye çalışırsa hüsrana uğrar.

Giriş Tarihi 03 Haziran 2015, 00:00 Güncelleme 03 Haziran 2015, 10:48
İstikrarı bozmak isteyen bedelini öder

İÇİNDEKİLER

İş hayatındaki başarısını siyasete taşımaya hazırlanan AK Parti İstanbul 1. Bölge adayı Berat Albayrak, 8 Haziran sabahıyla ilgili, "Tuzak kuranlar için mahsun, milleti ile birlikte hareket edenler için huzurlu bir sabah olacak" diye konuştu. İşte Albayrak'ın çarpıcı açıklamaları:

Muhalefetin seçim vaatlerini duyduğunuzda ilk tepkiniz ne oldu?

"Birileri Türkiye'de yine 90'lı yılları geri getirmeye çalışıyor dedim içimden… Halbuki vatandaşın artık bol keseden tutulamayacak sözlere karnı tok. 12 yıldır iktidarda olan Ak Parti ile bu noktada çok önemli bir zihniyet dönüşümü gerçekleşti. Artık bizim milletimiz söze değil, söyleyene bakıyor. 'Ne büyük söyle ne çok söyle, yiğit işte gerektir' diyor ya Akif… O hesap…"

Ana muhalefet partisinin ekonomi konusundaki tek tutar dalının IMF teslimiyetinin başaktörü Kemal Derviş olmasını nasıl yorumluyorsunuz?

"Konu herhangi bir şahsın olup olmamasından ziyade muhalefet partisinin 78 milyon vatandaşımızın içinden ekonomiyi emanet edip teslim edecek bir kişi dahi bulamaması belki de. Ekonomik olarak eski ekollerin ve özellikle masanın iki tarafında da yer almamış zihniyetlerin altından kalkamayacağı bir dönemden bahsediyoruz. Dolayısıyla böyle bir resimden bahsederken ana muhalefet deyince aklımıza her daim statükonun yılmaz savaşçısı geldiğinden, böyle bir görevi yapabilirler mi diye düşününce sadece tebessüm ediyoruz."

AK PARTi İSTİKRARIN TEMİNATIDIR

Bir yanda ekonomiyi sadece finans sektöründen müteşekkilmiş gibi algılayanlar var. Diğer yanda reel sektörün faiz baskısına maruz kaldığını söyleyenler. Peki yeni ve adil bir ekonomi modeli nasıl olmalı?

"Türkiye son 12 yılda ekonomik olarak tarihi başarılara imza attı. Burada güçlü finansal sektörün rolü de kesinlikle gözardı edilmemeli. Bugün bu sürecin devamı noktasında özellikle reel sektör merkezli yapısal reformlar ve bunun uygulamalarının takibi çok önemli. Her zamanki gibi az konuşup çok fazla iş yapılması gereken bir dönem olacak bu dönem de. AK Parti olarak teminatı olduğumuz güven ve istikrarla halkımızın hayat standardı ve refahını hormonlu değil reel ve gerçek büyümeyle artırmaya devam edeceğiz."

4 YIL DAHA SEÇİM OLMAZ


Türkiye'nin "Düşük büyüme, vasat cari açık ve yüksek enflasyon" sarmalına sokulmaya çalışıldığı konusunda uyarıda bulunan ciddi bir kesim var? Bu sarmaldan Türkiye kendisini nasıl koruyabilir?

"Dışarıda yahut içeride birileri ısrarla ne söylerse söylesin Türkiye reel büyüme odaklı ekonomi stratejisine devam etmelidir ve edecektir. Her ne kadar son dönemde bu tip söylemler üzerinden bir hava oluşturulmaya çalışılsa da Türkiye'nin taviz veremeyeceği tek şey büyümedir. Türkiye bu seçimle artık sona doğru yaklaşıyor. Daha istikrarlı ve güçlü bir döneme gireceğiz. Nitekim olursa referandum dışında 4 sene seçim öngörmüyoruz. Bu dönemle birlikte daha ekonomi ve büyüme odaklı ilerleyeceğiz."

BAŞKANLIK OLMAZSA OLMAZ ŞARTTIR

Başkanlık sistemi Türkiye'ye ne gibi bir katkı sağlayacak? Muhalefet neye itiraz ediyor?

"Başkanlık sistemi Türkiye'de siyasi istikrarın sürekliliği için olmazsa olmazdır. Son 12 yılda oluşan siyasi ve ekonomik başarının arkasında hiç şüphesiz güçlü bir siyasi liderlik yatmaktadır. Türkiye'nin bu liderlikten sonra koalisyon iklimine dönmemesi için başkanlık sistemi gereklidir. Türkiye de erkler ayrılığı için bu sistem önemlidir. Hesap verilebilirlik ilkesinin ideal biçimde gözetilmesi için bu sistem önemlidir. Bir de tabii artık halkın seçtiği bir cumhurbaşkanının var olduğu bir parlamenter sistem ile karşı karşıyayız. Burada fiili bir durum mevcuttur bunun hukuki planda da çözülmesi oldukça önemlidir.

Birileri AK Parti'de huzursuzluk çıkarmak için Gül üzerinden bir çatlak oluşturmaya çalışıyor. Yine Erdoğan ve Davutoğlu arasının da açıldığı algısı yaratılmak isteniyor. AK Parti bu tuzaklara düşer mi?

"Bahsettiğiniz üç şahıs da bu hareketin içinde yıllarca emek vermiş çok değerli isimlerdir. Bunun ötesinde birbirleriyle kurdukları dostluk hukuku siyasi hesapların çok ötesindedir. Ben bu tuzakların bugüne kadar nasıl tutmadıysa bundan sonra da tutmayacağını düşünüyorum."

SURECiN HAMiSi MiLLETTiR

Çözüm sürecinde gelinen noktayı nasıl buluyorsunuz? Dönüş olur mu?

"Bu sürecin hamisi milletimizdir. Gittiğimiz her mecliste sürecini vatandaş tarafından sahiplenildiğini görüyoruz. Bu sürecin artık dönüşü yoktur. "

BATI'DA SEVGİ PITIRCIĞI

"Ama bu süreci kendi siyasi hırslarına alet etmek isteyenler var ki bunların Batı'da sevgi pıtırcığı, Doğu'da ise korku şantaj ve şiddet üzerinden bu süreci tehdit ettiğini görüyoruz. Devlet üzerine düşeni yapacaktır."

KENDİ HALKINA ZULMEDİYORLAR

HDP yüzünden Türkiye bazı bölgelerde silahların gölgesinde seçime gidiyor. Savundukları demokratik ilkelere ters değil mi tüm bunlar?

"Sahada Kürt seçmenlerimiz bize ne diyor biliyor musunuz? Eskiden devlet bize zulmeder PKK'ya sığınırdık, bugün PKK bize zulmediyor devletten yardım istiyoruz. Resim bu ve gayet net. Türkiye'yi kim kaotik günlerine döndürmeye çalışırsa, bunun bedelini çok ağır öder."

SAMiMi DEĞİLLER

Dünya koalisyon dönemlerini kapatırken bizde tam tersi senaryolar var. CHP cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP ile koalisyon yaptı. Şimdi HDP ile dirsek temasında. MHP ile HDP'yi aynı masada görür müyüz sizce?

"Bu gerçekten trajikomik bir durum. Dünya tek parti iktidarını sağlamak için farklı yöntemler- iki turlu seçim vs- geliştirirken, bazı odaklar bugün bize koalisyon hükümetlerini öneriyor. Bunlar samimi değiller. Kendine güvenen, millet ile tam bir iletişim kuran parti tek başına iktidarı hedefler. Bu tür ittifaklar adeta baştan yenilginin kabul edilmesidir. Türkiye'de iktidar sorunu değil de bir muhalefet sorunu olduğunun açık resmidir. Ayrıca düne kadar birbirlerine kasteden bu partilerin adlarının bile birlikte ittifak dedikodularında geçmesi, ülkenin nasıl kirli bir senaryoyla karşı karşıya olduğunu açıkça göstermektedir."

HUZURA UYANACAĞIZ

7 Haziran seçimleri için oy öngörünüz nedir?

"Oy öngörüsü yapmak istemem ama partimizin güçlü bir zaferle çıkacağına inanıyorum. Meydanlar ve sahadaki enerji bunu söylüyor."

8 Haziran'da Türkiye nasıl bir güne uyanacak?

"Tuzak kuranlar için mahzun, milleti ile birlikte hareket edenler için ise huzurlu bir sabah olacak 8 Haziran inşallah."

DUVARA TOSLADILAR

Gelelim 17 Aralık darbe planına. Sizi de çok hedef aldılar yayınlarında, sosyal medyada. Olayı ilk duyduğunuzda neler düşündünüz?

16 Aralık'ta huzursuz ama 17 Aralık'ta mutluydum ben. Çünkü iki yıl boyunca ettiğim duanın kabul olduğuna şahit oldum."

Neydi duanız?

Son iki yıl boyunca 'Allah'ım bu insanın canını almadan kalbindeki hakiki niyeti bu millete göster' diye dua ettim. Sonunda duam kabul oldu. Olaydan daha bir ay öncesine kadar malum şahıs tarafından gazetelere ilan vererek methiyeler düzülen Cumhuriyet tarihinin en temiz siyasetçisi ve ailesine yapılan iftiralar milletten döndü. Bize düşen kısmının bir maddi bir de manevi boyutu var. Maddi olarak tüm haklarımızın mahkemede takipçisiyiz. Ama manevi boyutuna gelirsek, şahsım ve ailem adına zerre iftira, yalan ve sui-zan edenlerin hiçbirine mahşer-i ilahi'de hakkımı helal etmeyeceğim. Biz kendimizden eminiz elhamdülillah. Her şeyden önce Allah'a hesap vereceğinin bilincinde insanlarız. Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmayız, dolayısıyla hayatımızın hiçbir döneminde Allah'tan çok kasetten korkanlardan olmadık."

Cemaat bu ihaneti neden yaptı?

"Her zaman söylüyorum. Bu yapı ve başındakiler ancak maşadır. Plan Yeni Türkiye'ye yöneliktir. Bölge üzerinde güç dengelerini dizayn etme çabası içindeki küresel güçler ve onların ulusal işbirlikçilerinin en son istedikleri ise bölgesiyle iyi ilişkiler içinde güçlü bir Türkiye'dir. Onun için millete ve iradesine karşı son dönemde ortaya çıkan bu siyasi ve illegal yapıların oluşturduğu bu ittifak, arkasında nasıl bir irade olduğunu ortaya koyuyor."

Gerçek yüzleri ortaya çıkınca birçok kişi paralel yapıdan kaçtı. Gerçekten kandırılan dindar insanlara neler demek istersiniz?

"Bu yapının gerçek yüzü ortaya çıkınca etrafındaki o sahte köpük kaybolup gitti.