Terörle mücadeleye teknoloji takviyesi

İngiltere İçişleri Bakanı Rudd, "Google, Twitter ve Facebook gibi sosyal medya şirketlerinin yardımına ihtiyacımız var. Bu şirketlere 'Bizimle çalışın' diyeceğim" açıklamasını yaptı.

Giriş Tarihi 26 Mart 2017, 00:00 Güncelleme 26 Mart 2017, 15:07
Terörle mücadeleye teknoloji takviyesi

İÇİNDEKİLER

İngiltere İçişleri Bakanı Amber Rudd, terörle mücadelede, dev internet ve teknoloji şirketlerine, hükümetle çalışma çağrısında bulunacağını söyledi.

Rudd, İngiliz yayın kurumu BBC'de yayınlanan Andrew Marr programına katılarak Londra'da çarşamba günü yaşanan terör saldırısı ile hükümetin terörle mücadele çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Londra'daki terör saldırısının faili Adrian Russell Ajao'nun saldırıdan dakikalar önce anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp'ı kullandığına dikkati çeken Rudd, "(WhatsApp gibi) Teröristlerin saklanacak hiçbir yeri olmamalı." dedi.

Rudd, konuyla ilgili bu hafta Facebook, Twitter ve Google gibi teknoloji şirketleriyle toplantı yapacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu şirketlere 'Bizimle çalışın' diyeceğim. İstihbarat kuruluşlarının WhatsApp gibi kriptolu hizmetlere ulaşması gerekli. İstihbarat kuruluşlarımızın şifreli WhatsApp (mesajları) gibi durumlara erişim olanağına sahip olmasını sağlamalıyız. Google, Twitter ve Facebook gibi sosyal medya şirketlerinin yardımına ihtiyacımız var. Bu şirketlerin, platformlarının teröristler tarafından suistimal edilmesiyle mücadelede daha aktif ve öncü rol almalarına ihtiyacımız var. Daha ileri teknoloji çözümleri geliştirmelerine ihtiyacımız var."

İngiltere'nin terörle mücadele çalışmaları kapsamında İngiliz hükümetine bağlı dijital iletişim ve istihbarat kurumu GCHQ'nun Başkanı Robert Hannigan da internete egemen ABD'li teknoloji şirketlerinin, terörist ve suçlular tarafından kötüye kullanıldığını öne sürerek, teknoloji şirketlerine hükümetlerle iş birliği yapması çağrısında bulunmuştu.

Dünya genelinde milyonlarca kullanıcısı bulunan WhatsApp ve Snapchat gibi uygulamalar, kullanıcıların paylaşımlarını koruma altına alabilmek için kripto tekniğini etkinleştiriyor ve bu teknik mesajların takip edilmesini engelliyor.

Ülkede, geçen yılın kasım ayında tartışmalara neden olan, telefon ve internet hizmet sağlayıcılarına, kullanıcılarının bilgilerini ve hareketlerini izleme ve paylaşma yetkisi veren tasarı yasalaştmıştı. Siber suçlar ve terörle mücadele çalışmaları kapsamında hazırlanan yasayla İngiliz istihbarat kuruluşları ve güvenlik birimleri, terör tehdidi oluşturan kişileri daha yakından takip edebiliyor. Yasaya göre, telefon ve internet hizmet sağlayıcıları kişilerin ziyaret ettiği her internet sitesini, kullandığı uygulama ve bağlanılan internet hizmetinin ayrıntılarını kayıt altına alarak 12 aylığına saklayabiliyor ve hükümetin talebi halinde bu bilgileri paylaşıyor.

LONDRA'DAKİ TERÖR SALDIRISI
Londra'da, 22 Mart'ta, öğlen saatlerinde ülke siyasetinin merkezi ve turistlerin yoğun ziyaret ettiği Westminster bölgesindeki olayda saldırgan, Westminster Köprüsü'nde kiralık aracı kaldırımdaki insanların üzerine sürmüş, ardından İngiltere parlamentosunun demir parmaklıklarına çarparak durmuştu. Araçtan çıkarak parlamentonun bahçesine giren saldırgan, burada görevli polisi bıçaklayarak öldürmüştü. Çevredeki güvenlik görevlileri, saldırganı vurarak etkisiz hale getirmişti.

Terör örgütü DEAŞ'ın üstlendiği saldırının failinin 52 yaşındaki "Adrian Russell Ajao" adlı İngiliz vatandaşı olduğu açıklanmıştı. Ajao'nun daha önce adam yaralama, kamu düzenini bozma ve silah bulundurma suçlarından hüküm giydiği ancak terör bağlantılı herhangi bir olayla suçlanmadığı bildirilmişti.
 İngiltere Başbakanı Theresa May, failin, aşırı gruplarla bağlantısı olduğu şüphesiyle birkaç yıl önce İngiliz istihbaratı tarafından soruşturulduğunu söylemişti.