Tarihi 26 Nisan 2018

Dalmaçyalı siyaseti

Erken seçim kararının ardından muhalefeti bir telaş aldı ki sormayın...
Oradan oraya âdeta bir hamster çarkında dönüp duruyorlar; yönsüz, menzilsiz ve omurgasız bir koşturmaca.
Tam bir dalmaçyalı siyaseti!
CHP'si, Saadet'i, HDP'si ve İP'i...
Yerli ve milli siyasete yönelememenin sonucu, ne idüğü belirsiz bir siyaset güdüyorlar.
Ev vel Gezi Parkı Şiddet Eylemleri'yle başlayan, PKK ve FETÖ ile devam eden, 15 Temmuz kanlı darbe girişimiyle son raddesine gelen terör süreçlerinde Türkiye'nin yanında yer almayı değil, Batı'nın yanında yer almayı seçtiler.
Sonrasında, Batı'nın Türkiye'ye karşı ürettiği tüm argümanların denekliğini üstlendiler.
Sözde demokrasi söylemi üzerinden, 15 Temmuz kanlı darbe girişimini ikinci plana atarak, devletin terörist unsurlardan temizlenmesi ve toplum güvenliğinin temini için başlatılan OHAL uygulamasını darbe olarak yutturmaya çalıştılar.
Siyasetlerinin tek omurgası; "Erdoğan düşmanlığı" oldu.
Erdoğan'ı demokratik yollarla düşüremeyeceklerini bildikleri için demokrasi dışı tüm yönelimlere tevessül ettiler.
Millet büyük oyunu görünce hemen 'demokrasi' sloganları atmaya başladılar.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kabul edilmesin diye varlar ını yoklarını ortaya koydular.
Ancak bugün geldikleri nokta "erken seçimi kazanırsak mevcut sistemi devam ettireceğiz" oldu.
Evet, karşımızda "Erdoğan düşmanlığı"ndan başka bir ortak noktanın olmadığı tam bir dalmaçyalı siyaseti var!
Yerli ve milli siyaset etrafında bir olan Cumhur İttifak'ı tarafından yine zamansız yakalandılar.
2019'da bekledikleri seçim 24 Haziran'da yapılacak.
Planlarını 2019 için yapmışlardı.
2019 için hazırlanacaklardı.
Ekonomik ve toplumsal sorunlar çıkartmak için birlik olacak diğer yandan da uzun uzun ittifak görüşmeleri yaparak Erdoğan'ı devirecek bir aday parlatmaya çalışacaklardı.
24 Haziran erken seçim kararı bütün plan ve stratejilerini bozdu.
Gafil avlandılar.
Şimdi Cumhur ittifakına karşı bir ittifak oluşturma koşturmacası içerisindeler.
Hamster çarkı tekrardan dönmeye başladı.
CHP ve İP yakınlaştıkça, HDP dışarıda kalıyor.
HDP'den jet açıklama geliyor:
"Aptal"lar. Saadet, Gül'ü çatı aday olarak göstermek istiyor.
CHP, İP'i 'Gül'ün çatı adaylığı konusunda ikna etmeye çalışıyor.
Akşener kendi aday olmak istiyor, Gül'ün adaylığına sıcak bakmıyor.
CHP'nin tabanı 'Gül'ün olası adaylığından son derece rahatsız.
Ama haksız sayılmazlar.
Bir Ekmeleddin faciası daha yaşamak istemiyorlar.
Gül'ü n CHP'den adaylığını "CHP tarihine bir ihanet" olarak görüyorlar.
Hatta Erdoğan ve Gül arasında "Erdoğan"ı tercih edecek CHP'liler bile var.
CHP, İP ve Saadet arasında bir ortak nokta arama çalışmaları son hız devam ederken, CHP'nin Saadet partisi kökenli vekilinden "HDP'siz olmaz" açıklaması geliyor.
Tam bu esnada HDP'li bir vekil çıkıyor ve meclis kürsüsünde 1915 olaylarının "soykırım" olarak tanınmasıyla ilgili olarak meclise yasa tasarısı sunuyor.
HDP'nin olacağı bir ittifakta İP'in tavrının ne olacağı muallak.
Ancak Akşener'in adaylığı konusunda HDP'nin tavrı net.
Tabanın Akşener'e oy vermeyeceği, Gül'ü ise değerlendirebileceğini söylüyorlar.
Manzara bu.
Karşımızda tam bir dalmaçyalı siyaseti var.
Muhalefet şu an hamster çarkında dönüyor.
Bakalım "Erdoğan düşmanlığı" ortak paydası dalmaçyalı siyasetini nasıl etkileyecek?