Malum, 26 Şubat'ta FIFA seçimleri var. Yine malumunuz olduğu üzere UEFA'nın genel sekreteri İnfantino, FIFA başkanlığına aday oldu. Trabzonsporlu taraftarlar, UEFA'nın Türkiye'deki şike sürecinde sorumluluklarını yerine getirmediğini, aksine CAS gerekçeli kararında da belirtildiği şekilde şike yapan kulüpleri koruduğunu dile getirerek kampanya başlattılar. Mail ve faks yoluyla düşüncelerini FIFA seçimlerinde oy kullanacak federasyonlara, Avrupa ve dünya medyasına ileten taraftarlar, sosyal medya üzerinden de organize oldular. Avrupa'nın çeşitli spor yazarları konuyla ilgili tweetler ve haberler paylaşırken, FIFA başkan adaylarından Jerome Champagne bir açıklama yaptı.
Dedi ki… "UEFA, Türkiye'deki şike sürecini doğru bir şekilde yönetememiştir, kişilere ve kulüplere verilmesi gereken daha ağır cezaların önüne geçmiştir, bu durum da rakip takım taraftarlarının öfkesini artırmıştır." Fakat, lakin ancak… Bu açıklamalar Turkuvaz Grubu'nun dışında hiçbir medya kuruluşunda yer bulmadı daha doğrusu bulamadı.
'KİRLİ OYUNLAR' BELGESELi
Trabzonspor'un Avrupa'daki mücadelesinde önemli bir görev üstlenen İbrahim Ertürk ile bağlantıya geçen Alman gazeteci Benjamin Best, Türkiye'deki şike olaylarının da içerisinde yer aldığı bir belgesel çekti. Adı; Dirty Games… Yani Kirli Oyunlar.
Geçtiğimiz 2 Şubat'ta Landsberg Olympia Sineması'nda gösterime girdi. Trabzonspor yönetim kurulu üyesi Yiğit Oğuz Duman ile Hukuk Kurulu Üyesi Hakan Orhan da oradaydı.
Dışarıda taraftarların temiz futbol eylemi de vardı. Uluslar arası ajansların geçtiği bu haber yine şikesever medyada yer bulmadı! Pardon bulamadı.
ÇALINAN ŞAMPİYONLUK...
Her neyse… Trabzonspor'un 2010-2011 sezonunda elinden alınan şampiyonluğu Türkiye'de TFF, Avrupa'da UEFA eliyle verilmedi. Şike yapanlar hala Türk futbolunun içerisinde.
Ve Trabzonspor'a "Sen böyle bir düzenin içerisinde yarışacaksın" diyorlar! "Evet, yarışacağım ama mücadele de edeceğim" karşılığını verdikçe Trabzonspor'u saha içinde ve saha dışında gerek hakemler gerekse kendi elleriyle yok etmeye çalışıyorlar. Uzatmayalım! Ne onların "şikeyle uğraşmayın, biçeriz" tehditleri ne de Trabzonspor'un "hakkımı alacağı" savaşı bitmeyecek. Evet, bitmeyecek.
Bitecek mi sandınız?
