Ulaş ÖZDEMİR

ULAŞ ÖZDEMİR

ulasugras@gmail.com
Tarihi 20 Ocak 2015

Vatan, millet, şike !

Açtım arşiv defterimi. Sayfalar arasında genç yüzler… Hepsinin iki ortak noktası var; Trabzonsporlular ve… Ve artık hayatta değiller. Kimi futboldaki adaletsizliğe dayanamadı, intihar etti. Kimi, haksızlığın sıkıntısıyla kalp krizi geçirdi. Kaybettik hepsini. Ahmetler, Mehmetler, Hasanlar, Aliler… Bizim çocuklar hayatta değiller ama; şike failleri halen daha futbolun içinde.
Bağımsız tüm ulusal ve uluslararası kurullarca şike yaptığı tespit edilen bu kişilere doyamadık (!). Dünya hukuk tarihinde eşi olmayan veya bir daha da uygulanmayacak bir karar verdi mahkeme! 'Şikeye ve şikecilere özel yeniden yargılama' kararı. Kişiye özel hukuk, kişiye özel muamele. Yüzlerce mahkemenin reddettiği gerekçeyi kabul etti mahkeme; "pek sayın" 13. Ağır Ceza Mahkemesi! Kamuoyu algısıyla birlikte yeni bir hukuk da yaratıldı böylece. Kamuoyu ne derse doğru der (!) Öyle ya! Maaşa ve boyunlarından tasmaya bağladığınız üç buçuk köşe yazarı icazet verince, her istediğiniz olur. Olmalı… Hep böyle olmasına alışmadık mı?
Bakın 70 yıl önceye Ankara hıçkırınca; Dersim'e ne olduğuna. Türbanlı çocuklar üniversiteye girince "devlet yıkılacak" da demişti kamuoyu!
Tabii konu şike olunca, kişiye özel muamele mahkemeyle de sınırlı değildi. 13 Ocak'taki duruşma öncesinde, Aziz Yıldırım destekçilerine adliye önünde özel yer tahsis edilmiş, rahatları sağlanmıştı. Slogan atmaları, pankart açmaları, adliyeye girmeleri serbestti! Trabzonsporlular'ın ise adliyeye yaklaşmaları bile yasaktı! İstanbul Valisi yasaklamıştı. Yaklaşmak isteyen Trabzonsporlular itildi, kakıldı, hırpalandı, gözaltına alındı. Sağ olsun İstanbul valimiz. Kendisi hukuk fakültesi mezunu ama.. "Ama" işte! 1985'te mezun olduğundan olacak, unutmuş biraz hukuku.

DURUŞMA …
2011
sezonu duruşma salonuna da yansıdı… Duruşma salonu, paraya karşı emeğin savaşının nasıl yapıldığını kanıtlıyordu. Bedelsiz çalışan Trabzonsporlu hukukçular... Atilla Dilaver, avukat Hakan Orhan, avukat Erdem Egemen… Karşılarında milyon dolarlık avukat ve akademisyen ordusu. Aziz Yıldırım, duruşmada yine bildiğiniz gibiydi. Yaptığı şikeye dair savunmak değildi amacı. Zaten açıklaması da mümkün değildi. Bunun yerine Trabzonspor'a sataşmaya çalıştı. Yıldırım, telefon tapelerinin masumane konuşmalar olduğunu bile söyledi. Trabzonspor avukatı Hakan Orhan bunun cevabını vermekte gecikmedi: "O masumane denilen konuşmalardan dolayı 16. Ağır Ceza Mahkemesi, UEFA Disiplin Kurulu, UEFA Temyiz Kurulu ve CAS; Fenerbahçe'ye şike yaptığı için ceza verdi" dedi.
Hem "şike yapmadık" diyor, hem de telefon tapelerine itiraz ediyordu Aziz Yıldırım. Şike yapmadıysa, telefon konuşmalarına neden itiraz ettiğini anlamak da mümkün olamadı. Tıpkı ekinler ve inşaat işçilerinin, futbolla ilgisini anlamanın mümkün olmadığı gibi! Kafası karışmış herhalde ki, itiraz ettiği tapelerle Trabzonspor'u UEFA'ya şikayet ettiğini de unuttu… Hatırlattı Trabzonlu avukatlar… Yıldırım, kendisini yakalayan 6222 sayılı kanunun komplo olduğunu bile iddia etti. Tabii Hakan Orhan, bu kanunu yazanlardan birinin Fenerbahçe yöneticisi Şekip Mosturoğlu olduğunu da hemen önğne koydu.

İLKER BAŞBUĞ… KOMUTANIM …
Aziz Yıldırım
için şike, vatan-millet davasıydı. Öyle söylüyordu duruşmada… Hani neredeyse, şike yaparak ülkeye katkıda bulunmaya and içmişti (!) Zaten böyle olduğu için komutanım hatırladı sağolsun… Emekli genelkurmay başkanı orgeneral İlker Başbuğ hatırladı… Futboldaki adaletsizliğe isyan edip intihar eden Trabzonsporlu Ahmetleri, Hasanları, Alileri değil… Bizim evden aşağı, sahile inerken soldaki evde oturan Hacer teyzeyi; şehit olan oğlunu hala bekleyen Hacer teyzeyi, şehit olan oğluna hala her sabah kahvaltı hazırlayan Hacer teyzeyi değil… İki hafta önce Sultanahmet'teki patlamada şehit olan Trabzonlu polis Kenan Kumaş'ı da değil… Şehidin 40 günlük kızını da değil.

ONUR-HAYSİYET MESELESİ
Sahte raporla askerden kaçıp, sonra affa uğrayan şike failini hatırladı komutanım… Hem hatırladı, hem de duruşmadan önceki günlerde, ona destek verdi komutanım… Trabzonlu Mehmedlerin kendisi için güle oynaya şehit olduğu, gazi olduğu, elini, kolunu, ayağını, canını verdiği komutanım… Komutanım… Ve… Tüm bu olup biten rezillikler içerisinde Trabzonspor avukatı Erdem Egemen son sözü söyledi. Hakim "yaz" dedi katibe. Tutanağa geçti. Mahkeme salonunun duvarlarında yankılandı Erdem Egemen'in sözleri: "Şike vatan, millet, kahramanlık meselesi değil; onur, haysiyet, adamlık meselesidir"