Ulaş ÖZDEMİR

ULAŞ ÖZDEMİR

ulasugras@gmail.com
Tarihi 25 Eylül 2014

Asılacak adam Onur!

Pazartesi gecesiydi. Saat de geç olmuştu.
2011 senesinden beri oynanan oyuna bir perde daha eklenmişti. Birçok kanalda birçok futbol tartışma programı.
Hepsinde ayrı kavga. Şike cephesinin maaşlıları ve ötekiler.
Televizyona baktım tekrar. Vitrinin en süslü köşesindeki televizyona, evimin en güzel yerindeki ekrana.
Televizyonun içinde adamlar. Suç örgütleri, dünyanın en ahlaksız insanları, onların destekçileri, işbirlikçileri. Bunların toplamına "futbol" adı verip, her haftasonu evimin en güzel köşesinde ağırlıyorum maalesef.

HER ŞEYİN SEBEBİ VAR!
Hiçbir şey sebepsiz olmadı. Türbanlı genç kızlar, laik sistemi yıkacağı için ikna odalarına alındılar. Dersimliler, vatan haini oldukları için mağaralarda yakıldılar. 16 yaşında çocuklar, ülkeyi zehirlemesin diye asıldılar. İnsanlar, insancıklar, ayak tedavisi için falakaya yatırıldılar.
Futbolumuzda da herşeyin sebebi var.
Siyahi futbolcuya muz gösterilmesinin nedeni, miğde ağrısıdır. Sahaya girilmesinin nedeni, davetiye dağıtma isteğidir. Maçtan önce inşaat işçilerini ayarlayıp, ekinlerin büyümesinin nedeni, totemdir. Maçtan sonra polis arabasının yakılmasının nedeni, mayıs soğuğudur. Şikenin yakalanmasının nedeni, son kaleyi ele geçirme isteğidir.

OYUN BOZAN ONUR
İşte böyle bir nedensellik ortamında, oyun bozanlık yapan Onur'du. Nedensiz yere, futbolumuzun huzurunu bozan Onur'a gereken ceza verilmeli.
Hak yiyen ahlaksızlara. Şikeyi örtmek için özel talimat değiştirip, PFDK ve Tahkim Kurulu'nu düzenleyip, şikenin üstünü kapatıp hırsızlığı meşrulaştıranlara...
Şikeci ahlaksızlara. 12 maçta şike yapan, spor tarihinin en büyük suç örgütlerinden birini kuran, Türkiye'yi dünyaya rezil edenlere...
Irkçı ahlaksızlara... Bir insana, teninin rengi yüzünden hakaret ederek ırkçılık yapanlara...
Şikeyi, ahlaksızlığı, hırsızlığı, ırkçılığı meşru göstermek için herşeyi yapanlara ceza verilmiyor ise bunlara karşı duran Onur'a ceza verilmeli değil mi?
Onur. Daha 26 yaşında. Bazılarımıza göre çocuk denecek yaşta bir insan, bir evlat, bir sporcu, bir futbolcu. Maçka'nın köyündeki anaların, ekranda görünce "kuzum" dediği Onur.

FUTBOL TİYATROSU
Senaryosu perde perde yazılıp, 3 senedir dünyaya gösterilen, 'Türk Futbol Tiyatrosu'nu dakika dakika izledi. İnşaat işçileriyle, tarla işçileriyle, federasyonuyla, kurullarıyla hakkının, emeğinin, umudunun nasıl çalındığını izledi... Hakkını çalanların, hakkını çalanların destekçilerinin ve aklayıcılarına nasıl saygınlık atfedildiğini gördü.
Sebepleri görmeyenler, görmek istemeyenler, hırsızlıktan beslenenler Onur'u anlayamaz.
Yağışlı havanın doğu bölgelerimize ilerlediği "müjdelenen" dönemin kafaları, Onur'u okuyamaz. Bazılarına apolet ve makam araçlı saltanat; ötekilere de karnı boş ve sefil bir kahramanlık vaad edilen yapının beslemeleri Onur'u bilemez, göremez, duyamaz.
Onur'un sözlerinin altına imza atacak milyonlar var. Hepsinin sözcüsü idi pazartesi akşamı Onur. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşadığı unutulan milyonların sözcüsü. Pontuslu, hamsi, akılsız diye aşağılanmaya çalışılan milyonların sözcüsü...
O milyonlar dayanamıyor artık. Sel geliyor, bilesiniz.

DEMİRLER ÖREN!
Demirören. İstifa etmeyi aklından bile geçirme. Çünkü, bu ortamın oluşmasında emeğin çok büyük. Yaptıklarını temizleme vaktin çok yakın. Biliyorsun şike yapanları sen baştacı ettin. Onları sen küme düşüreceksin.
Sen! Tarihe geçeceksin..
Sayende ve sayenizde, futbolumuz son perdesine geldi. Türk futbolu artık pisliklerini taşıyamıyor. 3 haftada, aslında 3 yıl ve 3 haftada kendi kendini imha etti.
Kurulan düzeni ahlak ve hukuk bozacak.
Mücadele bozacak. Onur bozacak.
Onur. Seninle gurur duyuyorum kardeşim.
Televizyona çevirdim kafamı yine. İzleyende huzur, sahada futbol, tribünde seyirci yok. Artık uyuma vakti. Oturma odamızdaki televizyonu kapatalım. Hepimiz.
Kapatalım ki tiyatro bitsin.
Hadi şimdi beni de bu yazdıklarımdan dolayı PFDK'ya sevk edin!