Tartışmalı kaybettiği şampiyonluklar da cabasıydı ama 2010-2011 yıkımın son vuruşuydu.
O sezondan sonra erittikçe erittiler. Hem takım hem de ekonomik olarak. Direnemedi sonuçta. Karşı çıktığı sistemin çarklarının arasında ezildi. Sonuç?
Şu eldeki kadroya bakın.
Vizyon yok, misyon yok, ruh yok, takımdaşlık yok. Kara düzen futbol anlayışıyla oynuyor Trabzonspor. Sıradan bir takıma dönüştürüldü. Ne yaptığı belli değil. Gençlerbirliği karşısında bile zorlanıyor, isteksiz ve güçsüz futbol ortaya koyuyorsa varın gerisini siz düşünün işte!
YIKACAKSIN! KURACASIN
Kurtarıcı diye alınan Malouda kayıp. Colman bildiğimiz gibi, keyfine göre. Zokora yine 'damat'.
Henrique sağdıçlıktan yedek kulübesine itilmiş. Anlayacağınız çoğu çakır. Eeee ne de olsa para 'garanti.' Trabzonspor'u dert edinenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor haliyle. Taraftar da böyle bir yapıdan başarı bekliyor, iyi oyun bekliyor. Olmaz efendim olmaz. Yıkacaksın yeniden kuracaksın. Sen 4'üncü olup Avrupa'ya gideceğim iddiasında isen, önünü de göreceksin.
Zaten arkan kopmuş. 'Pilot' 1461'in yere çakılmış. Peşin sıra gelmeyecek yani... Tamam. Dün akşamki maçı 3-0 kazandı Trabzonspor.
Yerini de korudu. Lakin pansuman artık fayda etmiyor.
Kalıcı çözümler şart. Yoksa parası 'garanti' yıldız eskileriyle daha çoookk uğraşıp durursunuz! Alkışım Onur'a. Maçın 16. dakikasında sakatlanan Özgür Çek'in yerine Deniz Naki girebilsin diye topu taca attı. Bu 11'e 11 adil oynansın diye yapılan hareketti. Hakan Değirmenci'nin buna yorumu çok güzeldi: "Büyüklük parayla, ırkçılıkla, şikeyle olmaz.
Trabzon'dan az adamlık öğrensinler."
Kalın sağlıcakla.
