Yani, 'kapatılsa' da, 'kapatılmasa' da! Umudumuz hep, suç ve suçlunun ortaya çıkartılması, mağdur edilenin hakkının verilmesinden yanaydı. Böyle olmadı.
Şike 'hokus pokus' yapılarak, elbirliğiyle halının altına süpürüldü. Lakin UEFA, dünya tarihinde ilk kez böylesine tapeli, görüntülü ve 100 bin sayfa belgeli şikeyi affetmedi. Takımlara ceza verdi, kişilere verilecek cezalarda da sona yaklaştı.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen şike davasının hem soruşturma aşamasında hem de duruşmalarında onlarca itiraf vardı. Şekip Mosturoğlu'nun, "Emenike ile Mart ayında ön sözleşme yaptık", İbrahim Akın'ın, "Fenerbahçe'ye gol atmamam karşılığında bana 100 bin lira teklif edildi" itirafları gibi. Bu itirafların en büyüğü dönemin federasyon başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın aday olduğu Fenerbahçe Başkanlığı sürecindeki ifadeleri, "Ben olmasaydım küme düşerdi" şeklindeki sözleriydi.
CEZALAR YOLDA!
Bütün bunlar ortadayken Doğan Grubu'nun yayın organlarından özellikle Hürriyet ve Fanatik, Trabzonspor'a karşı psikopolitik operasyonlar gerçekleştirdi. Hürriyet'in, 2010-2011 sezonunun son karşılaşması olan Sivas-Fenerbahçe maçı öncesindeki, "Trabzonsporlular, Fenerbahçeli taraftarların arasına sızarak sahaya girecekler" manşeti gün gibi aklımızda. Sonrasında bu manşeti Sinan Engin'in Hürriyet'in spor müdürü Mehmet Aslan'a attırdığını; Aziz Yıldırım'ı arayarak ballandıra ballandıra anlattığı o tapelerden öğrenmiştik.
Hürriyet'in başyazarı Ertuğrul Özkök'ün, taa İsviçre'ye kadar giderek, "Fenerbahçe şike yapmamıştır" yalancı şahitliği. Her iki gazetenin topyekün bütün kadrosuyla birlikte Trabzonspor'u itibarsızlaştırma hamleleri de cabasıydı.
Bu yolda bordo mavili camiaya yönelik, her türlü çamuru, hakareti hatta küfrü bile 'mübah' sayan bir yayıncılık sergilediler.
RESMEN AHLAKSIZLIK
Son örnek Fanatik Gazetesi'nden Tamer Bağlan. Öyle bir yazı yazmış ki; kaleminden resmen ahlaksızlık damlıyor. Şöyle diyor: "Ve asla unutma, sana biri "şike" derse ya "ne şikesi, memleket elden gidiyor" sözünü hatırlatacak ya da "evet Fenerbahçe'nin şikesi var, ancak sadece Türkçe karakter sorunu olduğunda" diyeceksin!"
Böyle rezil, böyle hayâ ve edepten uzak, böyle karşı tarafı tahrik edecek, düzeysiz bir ifade şekli olabilir mi? Sizin holiganlık yapan taraftarlardan ne farkınız var!
Sizin sahaya girip, futbolcu dövenlerden ne farkınız var? Sizin muz gösteren taraftarlardan ne farkınız var?
Sizin ırkçılık yapan futbolculardan ne farkınız var?
YAZDIRANA BAKACAKSIN
Ben yazana değil, yazdırana, yayınlayana bakarım. Bu gazetenin ve onun sözde amiral gemisi Hürriyet'in Trabzonspor'a bakışları bu. Ama hala Trabzon'da bu gazeteleri alıp okuyanlar var. Pardon da, okumamanız için daha başka ne yapmaları gerekiyor?
Son olarak… Trabzonspor Başkanlığı döneminde Sadri Şener, Doğan Grubu'nun patronu Aydın Doğan'ı, Trabzonspor'un onur üyesi yapmıştı. Plaket vermişti. Beyefendinin gazeteleri Bordo-mavili camianın onuruyla oynarken hem de…
En acısı da bu!
