G.Saray'ın öne çıkan oyuncuları; kaleci
Muslera, Bruma ve Carole'du. Bu üç oyuncunun dikkatine ve isteğine diğer oyuncular yeterince ortak olamadı. Özellikle Bruma, Galatasaray taraftarını heyecanlandırırken, Alman panzeri
Beck'i attığı çalımlarla ve dikene yaptığı koşularla zor durumlara soktu. Geldiği günden beri Galatasaray'ın en büyük kurtarıcısı olan
Muslera, Beşiktaş'ın gol olabilecek ataklarına yaptığı inanılmaz kurtarışlarla engel koydu. Bruma gibi futbolunu geliştiren Carole, gerek hücuma yaptığı katkılarla, gerekse defanstaki duruşuyla alkış aldı.
Tolga Ciğerci, iyi bir kumaş... Alan savunmasını doğru yapıyor, hücuma giderse savunmaya çabuk dönüyor, çok koşup çok çalışıyor ama kaptan Selçuk'la saha içinde aynı dili konuşmadılar. Yani birbirlerini tamamlamadılar. Tolga'nın Galatasaray'a katkısı olacaktır ancak yönetim -altını çiziyorum- Melo türü bir önlibero almazsa
Galatasaray göbekten gelecek ataklara karşı koyamaz. Riekerink'in henüz takımla antrenman yapmamış ve maç oynamamış
Podolski'yi ilk 11'e koyması yanlıştı. Alman yıldız, kenarlara saklanarak oynadı. Podolski'nin kaçak dövüşmesi, kendi alanını terk etmesi en çok Bruma'ya zarar verdi.
Eren Derdiyok'la maça başlamak daha doğru olurdu. Neden mi? Eren girdikten sonra yüksek fizik gücüyle
Beşiktaş savunmasının kulesi Marcelo'yu çok ciddi rahatsız etti. Ve
Muslera'nın uzun degajlarına yükselip toplara kafası ile vurdu. Kaptan Selçuk'u hiç beğenmedim. Yetersiz fizik gücü nedeniyle yerden kalkmadığı gibi çok top kaybetti ve etkili pas veremedi.
MAÇIN EN iYiSi MUSLERA
Kalesinde devleşti. Penaltılarda süperdi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ SELÇUK
Kaptan dün gece çok iyi değildi.