Sneijder, Selçuk ve Hakan Balta'nın kadroya dönüşüyle
Galatasaray'ın hem heybeti
arttı hem de tecrübeyle birlikte
denge oluştu.. Galatasaray topa belki
daha çok sahip oldu ama pozisyon
zenginliği
Fenerbahçe'ydi.
İlk 10 dakikada
Van Persie ve Nani'nin kaçırdığı gollerden sonra Galatasaray
taraftarı, derbiyi
"Aman gol yemeyelim" huzursuzluğu içinde izledi.
Özellikle
Volkan Şen'in sağ taraftan
taşıdığı her top,
Galatasaray kalesi
için büyük tehlikeler oluşturdu. Galatasaray
takım savunmasını yaparken orta alanda
Selçuk-Donk ikilisi mükemmel mücadele
etti. Yasin ve Podoski ayaklarında top
tutamadıkları gibi yaptıkları yanlış pas
yüzünden Fenerbahçe'nin tüm ataklarının
hazırlayıcısı oldular.
Emre Çolak ise ikili mücadeleleri hiç kazanamadı.
Sneijder'in mücadele isteğine
fizik gücü destek vermedi.
Denayer-Balta ikilisi savunmanın
göbeğinde
kenardan yapılan
ortaları doğru zamanlamayla karşıladı.
Hakem
Mete Kalkavan, "Aman hata
yapmayayım" baskısıyla doğru kararlar
veremedi. Nani'nin Denayer'e yaptığı faulde
düdük çalarak
Galatasaray'ın
gollük avantajını kesti. Ama
Nani'ye kart çıkarmadı..
Haftalardır yediği gollerle
Galatasaray taraftarını üzen
Muslera, derbide gecenin
kralı oldu. Muslera hep
oyunun içindeydi, çok
dikkatliydi, doğru yer tuttu,
kalesini zamanında terk
edip
Nani ve Persie'ye gol
izni vermedi. Sonuçta;
Muslera, G.Saray
takımını geriden bir
maestro gibi yönetti.
Galatasaraylı oyuncular için derbide
Fenerbahçe'ye yenilmemek için adeta prestij
mücadelesi verdi. Galatasaraylı oyuncular
onurlu mücadeleleriyle kaybetmeyerek TT
Arena'da
Fenerbahçe'ye karşı ellerine
geçirdikleri "Psikolojik üstünlüğü" korudular.
MAÇIN EN iYiSi MUSLERA
Kalesinde önemli pozisyonlarda geçit vermedi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ YASİN
Çok top ezdi. Takımın en kötü ismiydi.