Galatasaraylı oyuncular aile olabilme refleksini bu sezon hep kazanmak zorunda oldukları maçlarda hatırladılar ve sergilediler. TT Arena'daki Juventus maçı, kupa yarı finalindeki Bursa deplasmanı ve kupa finalindeki Eskişehir'e karşı alınan galibiyetler gibi Trabzon deplasmanında da Galatasaraylı oyuncular alacakları üç puanla neler kazanacaklarını bilerek çok sorumlu, dikkatli ve iştahlı oynadılar.
Sonuçta farklı bir skorla Trabzon'u yendiler. Mancini döneminde coşan ve kalitesine geri dönen Sneijder attığı kritik gollerle Galatasaray'ı hedefe taşıyan isim oldu. Liderlik ceketini giyen Sneijder zorluk derecesi yüksek maçlarda hep "10.5" numara gibi oynadı. Juventus'u eleyen, kupayı Galatasaray'a kazandıran Hollandalı yıldız Trabzon'da "Devler Ligi" kapısını aralayan gollere imza attı. Özellikle Sneijder'in ikinci goldeki vuruşun mesafesi ve hızı "Bazuka" ayarındaydı.
* Mancini'nin taktik ve oyuncu tercihlerini beğendiniz mi?
Mancini "Kazanan takım bozulmaz" felsefesiyle bu sezon ilk kez üst üste iki maça aynı kadroyla çıktı. Ancak tek yanlışı Sabri'yi solbeke çekip önüne Telles'i monte etmesiydi. İtalyan hoca belli ki; formda Olcan'a önlem istemişti.
Ama Sabri-Telles ikili birbirini tamamlamadı.
Özellikle Telles oynadığı süre içinde takımını 10 kişi bıraktı.
Mancini kenardan Balta'yı solbek, Semih-Chedjou ikilisini göbekte Sabri'yi de sağbeke çekmeyi hiç düşünmedi.
* Geceye damgasını vuran isimler sizce kimlerdi?
Ancak Yekta-Semih ikilisi ikinci yarı iki Sneijder ve Umut'un attığı gollerin hazırlayıcısı oldu. Yekta yine çalışkandı. Melo aklıyla oynarken kolay top kaybı yapmadı üstelik sakindi, Telles'in Olcan'a "Badozlama" girişi sonucu yaptığı penaltıda da vatandaşına çok kızdı.
Muslera, savunmanın arkasına atılacak toplar konusunda hep sıcak ve dikkatliydi hiç hata yapmadı.
Ayrıca derbiyi doğru yönetme konusunda şüphe duyulan adam haline getirilen hakem Fırat Aydınus hatasızdı.
